Dün çok ağladım. Ama mutluluktan...
Sonunda dergimiz basıldı ve görücüye çıktı. Basın toplantımızı kadın girişimcileri destekleyen KAGİDER'in merkezi BİZ'de yaptık. Önce Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Bil konuştu:
"Seda hem kadın sorunlarına son derece duyarlı bir kadın gazeteci arkadaşımız hem de Goldman Sachs Sertifika Programı'nın ilk dönem mezunlarındandır. KAGİDER Güler ile birlikte iki kadın girişimciye daha inkübasyon hizmeti sunmaktadır.
Seda'nın bir gazeteci girişimci olarak Rengarenk Kırmızı Dergisi'ni 1000 kadının desteğini alarak çıkartma girişimini canı gönülden destekliyor ve onun başarılı bir girişimci olması için elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
Ağlamamak için zor tuttum kendimi.
Sonra ben konuştum. Aylardır bıkıp usanmadan yüzlerce kişiye yaptığım sunumu gazeteci dostlarıma, girişimci kadınlara, arkadaşlarıma, destekçilerimize anlattım.
Sunum bitince içtenlikle alkışladılar. Gözlerim doldu ama yine kendimi tuttum ağlamamak için.
ARKADAŞ ÖVGÜLERİ
Sonra röportajlar başladı. Ardından ekiple fotoğraf çektirdik, yemek yedik. Röportajlara devam ettik. Bu arada telefonum hiç susmuyor, arayan arayana. Rengarenk Kırmızı hakkında çıkan haberleri okuyanlar arıyor. Tanıdığım, tanımadığım onlarca kadın tebrik etti, nasıl ortak olabileceklerini, dergi için ne yapabileceklerini sordular.
Gözyaşlarım göz pınarlarıma sığmaz oldu.
Eve geldim, bilgisayarımı açtım, mail kutum dolmuş, onlarca mail var tebrik eden, ortak olmak için bilgi isteyenler.
Hepsine cevap verip, kendimi yatağa attım. Beş-on dakika uyumak için. Ama ne mümkün! Arayan arayana.
Bu ne müthiş bir şey! Meğer insanlar ne kadar hasretmiş böyle bir dayanışmaya, buluşmaya, ortak bir şeyler yapmaya. Yorgunluk ve mutluluk birleşince kendimi tutamadım artık, hele sevgili yol arkadaşlarımın duygulu sözleri, yazdıkları mailler...
Kendimi övmeyi, kendimden söz etmeyi sevmem ama aşağıdaki satırlar gün içinde biriken gözyaşlarımın taşmasına neden oldu...
"Bugün seninle gurur duydum. Annem olsa ağlardı. Zaten telefonda anlattım telefonda bile ağladı, çok çok mutlu oldu. Bu sürecin içinde uzun yıllar birlikte olduğumuz arkadaşlar içten içe ağladık. Herkesin kalbi çırpıntılı gözü nemliydi.
Sen hepimizi hep başarıya taşıma girişiminde bulundun. İyi ki varsın. Bu kez bildiğin gibi farklı. Hepimiz biz diye bakıyoruz olaya. Herkes kendisini içinde hissetti bir kez daha. Kutladım, kutluyorum. Daha da başarılı olma yolunda yanında olduğumu söylememe gerek yok ama bir kez de yazılı bildiriyorum.
yanındayım!"
ERKEK DOSTLARIMIZ
Siz olsanız ağlamaz mısınız? Bu satırları yazarken gözlerim yine doluyor. Ama diyorum ya mutluluk gözyaşları bunlar.
Rengarenk Kırmızı projesi müthiş bir kadın dayanışması. Sadece kadın değil ama erkeklerin de desteği çok. Bizim de aramızda erkekler var. Ve de erkek destekçilerimiz var. Mesela kadın dostu Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan. Sevgili arkadaşım her zaman olduğu gibi yanımda oldu ve RENGARENK KIRMIZI'yı 8 Mart'ta kadınlara hediye etmek için girişimde bulundu.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de öyle. Sarıgül ayrıca dergimizin sembolik erkek ortağı oldu. Bu ne demek? Biz, KIRMIZI'yı desteklemek isteyen erkeklere, dergimize "kadınları abone" yapmalarını önerdik Amacımız dergimizi pek çok kadının okuması çünkü. Sarıgül de Şişli Belediyesi'nde çalışan kadınları abone yaptı.
Bir başka destekçimiz Hüsnü Özyeğin. Mark&Spencer mağazaları, dergimizin kadınlara ulaşmasında bize yardımcı oluyor. Mart ayında M&S'dan alışveriş yapan herkese dergimizi armağan ediyor.
Ben ağlamayayım da kim ağlasın.