• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Ve Ceylan

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.07.2011, 00:00
Bazı insanlar çocuklarının üzerine titrerken, bir damla gözyaşı dökmesine kıyamazken, bazıları için ise çocukların evdeki bir eşya kadar değeri yok.
Ha varlar ha yoklar. Öyleyse niye habire çocuk doğururlar, bakmayacakları, ilgilenmeyecekleri, değerini bilmeyecekleri evlat sahibi olmaya kalkarlar.
Adını Ceylan koymuşlar. Adını aldığı canlı gibi ürkek bir hayat yaşamış. Hep tedirgin, hep diken üstünde. Belli ki hayatını dilediği gibi yaşayamamış. Okumamış, meslek sahibi olamamış. Genç yaşta evlendirilmiş. Bu topraklarda yaşayan pek çok kadının yazgısı budur, sanki çok gerekliymiş gibi erken yaşta evlendirilirler. Sanki çocuklaranı çok seven milletizmişiz gibi hemen anne olmaya zorlarlar.
Ne doğum kontrolü bilinir, ne cinsellik hakkında bir şeyler öğretilir. Genç kızlar kendi vücutlarını tanımadan kocaya varırlar, 9 ay sonra da kucaklarında bir bebek. Kendileri bebekken anne olurlar.

AFFETMEYE NE OLDU?

Bir beklenti de hizmet etmeleridir. Kaderlerine razı olmaları. Olmayana yaşam yok. Ceylan ne yaptıysa, ne ettiyse aile hemencecik ölüm kararını verebiliyor. Nasıl bir aile, nasıl bir anne-babalık, akrabalık anlayışı bu, anlamak mümkün değil. Sanki bahçedeki tavuğu kesiyorlar. Bu kadar kolay bir insanın hayatına son vermek. Onun hayatını, onun çocuğunu, onun hayallerini düşünen yok. Ne olur yani Ceylan ailesinin istemediği bir şey yaptıysa. Ayrıca ne yaptığını da bilmiyoruz. Velev ki yanlış yaptı, hata yaptı, bunun bedeli ölüm müdür? Affetmek yok mudur bizim ananelerimizde?
Ne olur yani elalem hakkında söz söylediyse, konuştuysa. "Size ne?" demek çok mu zor? Veya konuşmamalarını sağlamaya çalışmak.
Ama işte öyle bir toplumda yaşıyoruz ki insanın zerre kadar değeri yok. Bahçedeki öküz, inek, eşek insandan daha kıymetli. Koskoca adamlar, gözlerini kırpmadan gencecik bir kadını öldürmeyi, küçücük bir yavruyu annesiz bırakmayı marifet sanıp, bunu hayata geçirebiliyorlar. Ne uğruna? Güya namus.

HERKES SUS PUS

Ve de buna kimsenin sesi çıkmıyor. Her konuda demediğini bırakmayan BDP'nin kadın milletvekilleri sus pus. Teröre karşı çıkanlar töreye karşı gelemiyor nedense. Kadınlar öldürülüyor, kadınlar bahçeye gömülüyor, kadınlar gece yarısı sessizce ortadan kaldırılıyor, insan hakları, kadın hakları deyip olayın üzerine gidilmiyor nedense.
İktidar partisi de sus pus. Onlar da seslerini çıkarmıyorlar. Kadın bakan, kendisini ziyaret eden kadın platformu üyeleri sorunca açıklama yapıyor. Basın toplantısı düzenleyip, konuya dikkat çekmeye çalışmıyor. Bölgenin milletvekilleri de "Ne oluyor bize?" deyip bu konuya çözüm bulmaya kalkışmıyor. Niye? Kadın hakları partilerin ilgi alanlarına girmiyor mu? Hani kadınlar değerliydi, kadınlar başımızın tacıydı. Bazı kadınlar mı sadece?
Bir çift söz de kadınlara. Ceylan gibi kızların annelerine. Gidip kızlarının mezarı başında başını taşlara vurmak yerine, kadın kadına dayanışma sergileyip önlem almak çok mu zor? Daha ne kadar sessiz kalmayı düşünüyorlar?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA