Genç kızlara önerilere devam. Cinsel ilişkinin bedelini kadınlar ödüyor çünkü.
Erkeğin cinsel ilişki yaşadığından kimse haberdar olmuyor ama kadının cinsel ilişkiye girdiğini dünya alem öğrenebiliyor.
Hamile kalma konusu enteresan bir konu. Başlı başına bir mucize aslında.
Kimi kadınlar hamile kalmak için uğraşır, her yolu denerken, buna tüp bebek yöntemi de dahil, hamile kalamazken, bazı kadınlar tek bir birleşmeden bile hamile kalabiliyor.
Dolayısıyla regli görmeye başlayan her kadının, yüzde bir bile olsa, her ilişkiden hamile kalma olasılığı yüksek. Yani hiç ummadığı bir zamanda hamile kalabilir genç bir kadın.
KIZLAR, DİKKAT
O yüzden genç kızların çok dikkatli olması gerekiyor. Henüz daha olgunlaşmamışken, hayattan ne istediğinizi belirlememişken, eğitiminize devam ederken hamile kalıp, çocuk doğurmak, anne olup bir bebeğin sorumluluğunu üstlenmeyi kimse istemez. Ne yazık ki bu durumda kalan binlerce, yüz binlerce hatta milyonlarca genç kız var yeryüzünde.
Her dönem olmuş. Kendi istekleriyle veya istemeden girdikleri her ilişkiden sonra hamile kalıp, hayatlarının bambaşka bir seyir izlemesini yaşamışlar.
Neredeyse her gün gazetelerde bu tür haberleri okuyor, televizyonlarda izliyoruz. Geçtiğimiz gün öz dayısı tarafından tecavüze uğrayan ve hamile kalan 16 yaşındaki genç kızın bebeğinin anne karnında ölmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ve yaşı küçük olması nedeniyle konu araştırıldığında tecavüz olayının ortaya çıktığını okuduk gazetelerde.
AİLENİN GÖREVİ
Bir başka haber, kendi başına doğum yapan genç bir kızın bebeğini ağabeyinin boğmasıydı. Her gün onlarca, yüzlerce bebek ya sokağa terk ediliyor, ya öldürülüyor. Çünkü bu annelerin yaşı çok küçük. Evli değiller. Kimileri tecavüze uğrarken, bazıları sevdikleri için ilişkiye girmişler. Hamile kalabileceklerini bilmeden. Erkek de bilerek veya bilmeyerek önlem almıyor. Sorumlu davranmıyor. Sadece kendini düşünüyor, "Bana ne?" diyor, "Ben mi hamile kalacağım, kadın düşünsün?" Böylece hamile kalıyor genç kızlar ve bunun bedelini çok ağır ödemek zorunda kalıyorlar.
Bu yüzden hayatlarından olan, öldürülen genç kızlarla dolu ülkemiz. İstanbul'da değil de Urfa'da veya Diyarbakır'da doğmuş olmanın bedelini canlarıyla ödüyorlar. Veya genç yaşta evlenmek zorunda kalıyorlar. Okuyup meslek sahibi olacakken, küçük ev kadınına dönüşüyorlar.
Ya da kürtaj olmak zorunda kalıyorlar. Günümüzde en çok başvurulan çarelerden biri bu. 18 yaş ve altında kürtaj patlamasından söz ediliyor. Oysa kürtaj istenmeyen hamilelikten kurtulmak için başvurulan son çare. Asla bir doğum kontrol yöntemi değil.
Hem psikolojik hem de fizik olarak kadını yoran bir durum. Hele ki genç yaşta, 18'inden önce ve de ehil olmayan koşullarda yapılan kürtaj da başka sorunların yaşanmasına neden oluyor. Kısırlık gibi, mesanenin, bağırsakların, rahmin delinmesi gibi... Küçücük yaşta ne gibi sorunlarla uğraşmak zorunda kalınıyor.
O yüzden dikkatli olmak zorunda genç kızlar. Cinsellik hakkında bilgilenmeliler. Bu görev de anne ve babalara düşüyor. Kızları hamile kaldığında dünyanın sonu gelmiş gibi kara kara düşünmemek için, kızlarını olabilecekler hakkında bilgilendirmeleri şart.