Çocukluğumuz onunla geçti. Genelde filmlerde iyi adam olmazdı, hep iki sevgilinin arasına giren aslında iyi niyetli ama sevdiği kadının kalbini çalamayan, bu yüzden kötülük yapan, sonra insafa gelip iyi adam olan rollerde tanıdık onu. Bu yüzden pek sevemedik onu. Oysa o çok iyi bir oyuncuydu, iyi bir karakter oyuncusuydu.
Birlikte birçok filme imza atmış olan Hülya Koçyiğit, bir söyleşimizde, söz Ekrem Bora'dan açıldığında, "Onu çok severim. Olağanüstü bir sinema yüzüne sahip biridir her şeyden önce. Böyle biri olmasına rağmen sinemayı çok severek yaptığını zannetmiyorum, bende öyle bir duygu uyanmış nedense. Ama öylesine etkili sinemasal bir yüzü var ki, iyi ki var diyorum. Türk sineması için çok büyük bir kazanç" demişti.
Çok doğru bir tespit bence de. Çok etkili bir yüzü vardı hakikaten. O yüzden rolünü inandırıcı oynuyordu. Daha sonra önemli bir başrolde izledik onu. Türkan Şoray'la birlikte, "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu" filminde oynadı ve bu filmiyle "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü aldı. Daha önce de "Sürtük" filmiyle bu ödülü kazamıştı.
1953'te Yıldız Dergisi'nin açtığı sinema artisti yarışmasında birinci olarak sinemaya giren ünlü oyuncu televizyon dizilerinde de oynadı. En unutulmazı "Gümüş" dizisi oldu.
Nur içinde yatsın...
Sınav stresi
Gencecik bir kız sınav stresine dayanamayarak kalpten gidiyor. Gerçekten de büyük bir stres yaşıyor günümüz gençleri. Üniversiteye girse bir dert, girmese başka dert. Ama çok önemli bir yarış üniversiteyi kazanmak ve önlerinde geleceklerini belirleyen en önemli sınav bu. Ve gencecik bedenler kaldıramıyor bu yükü.
Arkadaşlarımın çocukları aylardır bu stresle boğuşuyor. Bütün hayatları test çözmekle geçiyor. Ve sınav yaklaşırken büyük bir heyecana kapılıyorlar, "Ya kazanamazsam!" diye. Dünyanın sonu değil ama öyle bakılıyor her şeye. Aileleri de onlara belli etmese bile dünyanın sonu gibi görüyorlar bu yarışı. Kazanmaları için dua ediyorlar.
Dün büyük bir bölümü hayal kırıklığı yaşadı. Umarım emeklerinin karşılığını alırlar. Sınavı iyi geçmeyenler için söyleyeceğimiz tek şey, önlerine bakmaları. O kadar çok örnek var ki, kazanamayıp daha sonra başarılı olan veya başka bir alana kayıp kendini kanıtlayan.