• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Meral Okay

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.04.2012, 00:00
Dünyanın en tatlı kadınlarından biriydi. Düşünen, üreten, güzel işler yapan, insanlara keyifli anlar yaşatan. Güçlü bir kadındı. Yazdığı senaryolarda da bizi güçlü kadınlarla tanıştırdı. Kadın karakterleri ön plana çıkardı. Onun yarattığı kadınlar ve kendisinin oynadığı karakterler (İkinci Bahar'daki kasap, Yeditepe'deki anne vs.) hep güçlü kadınlardı. Ayakları üzerinde sağlam duran, kimseye boyun eğmeyen, yenilmeyi asla kabul etmeyen.
Örneğin, bir neslin 'Osmanlıyı batırdı' diye tükürdüğü bir kadını başka bir açıdan gösterdi bize giderayak. Aslında sadece hayatta kalmak içgüdüsüyle hareket eden, esir olmayı reddeden Hürrem olarak tanıttı onu bize. Aşık, aşkı için gözü kara, çocuklarını korumak için atmaca, 'kaynana'ya boyun eğmeyen, kuma olmayı kabul etmeyen bir kadın.
Klasik tanımlara uymazdı 'güzelliği' ama ne kadar da güzeldi işte... Şimdi başka bir hayata başlamak üzere başka bir yere gitti Meral Okay. Temenni, daha güzel bir yere... Umut,daha güzel bir hayata.

VECİZ SÖZLER
Bize de onu yaptığı güzel işlerle anmak ve söylediği sözlerle hatırlamak kalıyor...
İşte Meral Okay ve onun söylediği veciz sözler...
Çalışmak konusunda şunları söylemişti bir röportajında:
"Yaptıklarımı iş olarak algılamıyorum galiba... Hep arkadaşlarımla, dostlarımla çalıştım ben. Güle oynaya. Ortaya çıkanlara da o insanlarla çıkılan yolculuklar olarak baktım."
Senaryo yazarlığı için de şunları:
"Yaşarken canımı acıtan bir şeyi yazarak çok hafif bir hale çevirebiliyorum. Onunla dalga geçebiliyorum. Beş yıl evvel canımı sıkan bir şey, bugün yazarken fark ediyorum ki, bir sızıntı halinde gelmiş oraya. Benim dahlimle değil. Kendiliğinden. Yarattığım kahraman öyle bir laf söylüyor ki, o yaşanan şeyin üzerine geçiyorum. Zaman geçmiş, duyarlılıkların dereceleri değişmiş, ısı düşmüş, şimdi artık o, benim cebimde tuttuğum bir bilye. Çıkarıp oynayabilir hale geliyorum. O yüzden kendimi şanslı hissediyorum. Bütün bunları yapamayan, yaralarını delik deşik halde içinde taşıyan, ha babam dönüp dönüp göğsünü açıp yarasına bakan bir sürü insan tanıyorum ben. Çoğunlukla kadınlar. Allah'tan böyle bir işim var diyorum. Akıl sağlığımı koruyor. Rehabilite edici bir tarafı da var..."

ÖLÜM VE YAŞAM
Bunlar da ölüme dair sözleri. Biliyorsunuz daha önce sevdiği adamı kaybetmişti kanserden; Yaman Okay'ı. Ve ona hep aşıktı, giderken de aşıktı... "Yaman öldükten sonra uzaklara gitmiş gibi gelmiyor. Ama toprağın altındaymış gibi de gelmiyor. Daha rasyonel bir yerde. Herhalde bir yerlerde karşılaşırız diye umut ediyorum. Karşılaşmazsak büyük haksızlık!"
"İnsan sevdiği birini kaybedince, gün batımı bile sinirine dokunuyor. Sonra normalleşiyor, zaman içinde kendi ritmini ve yolunu buluyorsun. Yalnızlığınla baş etmeyi ve onun etrafına kenar süsleri koymayı öğreniyorsun. En önemlisi zaman içinde kendini hafifletmeyi öğreniyorsun. Temel anahtar bu: Kendini hafifletmek! O zaman kendi yolculuğunda daha hızlı yol alır hale geliyorsun..."
Yaşam için söyledikleri ise şunlar:
"Bilmiyorum ki. İnsan kendi sınırlarını bilebilir mi? Ayağına bir gün bir olay, bir felaket, bir acı yuvarlanıyor ve sen ayakta durmaya çalışıyorsun. Çok mu hüzünlü konuştum! Ben hüzünden sıkılırım aslında, en çok da kendi hüznümden..."
"Yaşamak! Hayat denilen şeye sahip çıktığımızı sanarak, fena halde yanılarak, bizim dışımızda gelişen pek çok faktörle baş etmeye çalışarak yaşamak... Baş ettiğimi söyleyemem!"
Güle güle sevgili Meral Okay. Eminim Yaman Okay'la karşılaşmışsınızdır şimdi. Bizleri seyrediyorsunuzdur her neredeyseniz...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA