• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Keçi çiftliği

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.05.2012, 00:00
Funda Özer Baltalı, Robert Koleji ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu genç bir kadın. Kısa süren bankacılık deneyimimden sonra 1997 yılında Baltalı şirketini kurarak ticaret hayatına başlıyor. Girdiği alan deri sektörü ve güzel bir başarıya imza atıyor. Kısa sürede Ege Bölgesi 2. büyük deri ihracatçısı oluyorlar.
Bir süre sonra, tarım ve hayvancılıkla ilgilenmeye başlıyor ve 2008 yılında keçi çiftliğini kuruyor. 2010 yılında da yüzde 100 keçi sütünden doğal, sağlıklı ve lezzetli ürünler üretmek için mandırayı faaliyete geçiriyor.
Tesisleri kurduğu yer Seferihisar. Bir anlamda bu, operatör doktor olan babası Tahsin ÖZER'in sağlıklı ürünler yetiştirme hayalini hayata geçirmek.
Peki, neden keçi sütü? Bu soruya, "Yüzyıllardan beri insanoğlunun hizmetindeki bu sevimli dostların sütlerinin içeriğindeki yağ ve protein oranının, inek sütüne oranla daha ince ve yumuşak olması, daha kolay sindirilmesi ve anne sütüne daha yakın bir süt olması" diye açıklıyor.

KEÇİ SÜTÜ
Keçi sütünün, giderek yaygınlaşan laktoz alerjisinde doktorların tavsiyesi olduğunu da belirtelim. Keçi çiftliğine dört yılda aşamalı olarak yaklaşık 10 milyon dolar yatırmış Funda Özer Baltalı. Bu yılki ciro hedefi 4.5 milyon dolar. Yedi yıl sonraysa 50 milyon dolara ulaşmayı hedefliyor.
Bu işi yapmayı kafasına koyduğunda Hollanda'ya gidip, bir çiftlikte altı ay çalışmış. Danışmanları da Hollandalı.
Çiftlikte, satın aldıkları keçileri ıslah etmeye çalışıyorlar. Kanada'dan 'donmuş keçi spermleri' getirip Seferihisar'daki keçilere enjekte ediyorlar. Funda Özer Baltalı'ya göre bu bir çeşit 'tüp bebek' tedavisi. "Üçüncü nesilde kendi keçi ırkımızı elde ettik. Türkiye ortalamasının üzerinde verimli süt alıyoruz" diyor.
"Baltalı'nın çiftliğinde yaklaşık 1500 keçi var ve yüzde 100 'keçi peyniri' üretiyor.
Ayrıca Seferihisar'da 500 yıl önce yapılmış 'armola' peynirini yeniden yapmayı başarmış. "Türk halkı İtalyan mozarellayı biliyor ama yüzyıllar önce bu topraklarda üretilmiş armolayı bilmiyor" diyor.

SIRADA ET VAR
Hollandalıların yanı sıra peynir ve sütte Türkiye'nin önemli uzmanlarından Ahmet Arsan da danışmanı. Vizyonu, yol haritasını birlikte oluşturuyorlar. Baltalı keçi peynirlerinden sonra süt, yoğurt ve hatta dondurmayı da raflarda göreceğiz. "Süt ürünlerinden sonra kafayı ete, oğlak etine taktım" diyor.
Bir projesi de kadınları işin içine katmak. "Her yıl 10 kadına 10 keçi satacağım. Asla ticari bir beklentim yok. Ürettikleri sütü satın alacağım, böylelikle uzun vadede keçinin parasını ödeyebilecekler. Kendileri de ayda ortalama 800 lira gelir sağlayacak. Önemli olan keçileri kendi adlarına kaydettirmeleri" diyor.
Bu bilgileri, Funda Özer Baltalı'nın İstanbul'da verdiği yemekte öğrendim. Yemeğin menüsü tamamen peynirdendi. Enginarlı ve peynirli kanepe sosu, keçi peynirli minik pizzalar, taze bakla yemeği, kuşkonmazlı ve peynirli raviola ve çilekli tatlı. Menüyü hazırlayan yemek yapmaktan gerçekten büyük keyif alan ve Nişantaşı'nda açtığı Kantin'le İstanbulluları farklı tatlarla tanıştıran Şemsa Denizsel olunca yemek de çok keyifli ve lezzetli geçti.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA