Başı açık, başı kapalı, mini etekli, uzun etekli, sarı saçlı, kızıl saçlı, o mezhepten bu mezhepten, kırsal kesimde yaşayan, kentte yaşayan, bu ülkede kürtaj olmayan kadın yok denecek kadar azdır. Hepsi demeyelim ama her 2 kadından birinin hayatında bir kürtaj deneyimi mutlaka vardır. Annemiz, anneanemiz, onun annesi, komşu teyzeler, ablalar herkes dahildir buna. Bir araya geldiklerinde de, erkeklerin askerlik anılarını anlatmaları gibi kürtaj, düşük ve doğum deneyimlerini paylaşırlar birbirleriyle.
Kürtaj yasakken de yapılırdı, şimdi de. Tarihin her döneminde yapılırdı. İlkel yöntemlerle, bitkisel ilaçlarla, tıbbi yöntemlerle. Çünkü kadınların anne olma gibi anne olmama hakları da vardır. Güle oynaya bu kararı almazlar ama içleri yanar, günlerce kendilerini sorgularlar, her olasılığı düşünürler ve kalpleri istemediği halde, mantıklarını dinleyerek kürtaj masasına yatarlar. Ama yasal ama yasal olmayan yollarla. Bu ülkede kürtaj yasaktı uzunca bir süre. Yapılmıyor muydu? Şimdikinden daha çok hem de!
SON ÇARE
Kolay değildir bu kararı almak ama bazen zaruridir. Kadının başka çaresi yoktur. İlla tecavüze uğraması da gerekmez. Zaten tecavüzcüsünün çocuğunu hiçbir kadın doğurmak istemez, kadından bu çocuğu doğurmasını da kimse isteyemez. Ama yukarıda saydığım bütün bu kadınlar bu nedenle kürtaj olmadılar ki?
Çok sevdikleri, aşık oldukları erkeklerden doğacak çocuklarını aldırdılar. Niye? O erkek istemediği için, evlenmeye yanaşmayıp kadını terk ettiği için. Tek başına bir çocuğu doğurmaya pek çok kadın cesaret edemez. Haklı nedenlerle edemez. Evlilik dışı bir ilişkiye girdiği için toplum onu yargılayacaktır, kötü davranacaktır. Üstelik doğacak olan çocuğuna da aynı şekilde yaklaşacak ve onu hor görecektir babasız olduğu için. Böyle bir yaşamı çoğu kadın ne kendine ne de çocuğuna reva görür. Çareyi istemeye istemeye, ağlaya ağlaya aldırmakta bulur.
SADECE KADIN MI?
Veya evlidir bu kadın. Bir veya birden fazla çocuğu vardır. Doğum kontrol yöntemi uygulamadığı için, hap kullanamadığı için, diğer yöntemleri bilmediği için, kocası da dikkatsiz davrandığı ve önlem almadığı için hamile kalmıştır. Doğru zaman değildir. İmkanlar, şartlar uygun değildir. Para yoktur, çocuklardan biri beşikte, diğeri yeni konuşmaya başlamıştır. Veya evlilikte sorunlar vardır. Karı-koca birlikte alırlar bu kararı ve kendileri için, aileleri için uygun oldukları kararı ortaklaşa alırlar.
Doğum kontrolü uygulamanın ceremesini kadın çeker yine. Kendisiyle hesaplaşarak yatar masaya.
Hep kadını yargılıyoruz ama bir kadının kürtaj olmasına sebep bir erkek olduğunu unutuyoruz. Eğer suçlu arıyorsak suçun yarısı da erkeğindir. Ama her zaman olduğu gibi sorumluluğu da, suçu da vebali de, ceremeyi de, üzüntüyü de sevinci de kadına bırakıp onu yargılamayı ve onun adına karar vermeyi tercih ediyoruz. Bunda hiçbir terslik görmüyorsak söylenecek bir şey yok.