• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Taciz ve tecavüz mevzusu

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.07.2013, 00:00
Ben gelecek adına çok umutluyum. Evet, insan hakları, demokrasi, kadın hakları, çocuk istismarı, tecavüz, şiddet, hoşgörü gibi konularda çok gerideyiz ama Gezi Parkı eylemlerinden sonra bu konularda da büyük ve hızlı gelişmeler olacağına inanıyorum.
Örneğin bir ay boyunca kadınlı erkekli kalabalık gruplar Taksim'de buluştu. Ne güzel ki bu buluşmalarda taciz olayı neredeyse hiç yaşanmadı. Oysa düne kadar Taksim'deki her yılbaşı kutlamaları sırasında kadınlara taciz en önemli gündem konularımızdan biriydi. Bu gençlerin en önemli farkı, kadın-erkek eşitliğine inanmaları ve kadın ve erkeğin farklı olduğunu, bu farklılığın öteki üzerinde hakimiyet kurması gerektirmeyeceğini düşünmesi ve kişilerin cinsel kimliklerine saygı gösterilmesi. Bu gençler eşcinsellik konusunda da anne ve babalarından daha farklılar. Herkesin tercihine saygı duyuyorlar. Bu tercihleri alay konusu yapmıyorlar, bir zayıflık olarak görmüyorlar ve bunu istismar etmeye kalkışmıyorlar.

KÜTÜPHANE VE EĞİTİM

Onların bu bakış açısı Türkiye'de pek çok şeyin değişmesine neden olacak. Gezi Parkı adeta bir okul oldu. Park direnişi sırasında en önemli etkinlik, parka bir kütüphanenin kurulması oldu. Gençler oraya bostan yaptılar, market, revir, yemekhane, serbest kürsü kurdular ve de kütüphaneyi unutmadılar. Hem de okuma alışkanlıklarının olmadığı düşünülen, her türlü ilişkiyi, etkinliği bilgisayar ve cep telefonu üzerinden yaptıkları söylenen gençler. O kütüphaneden pek çok genç yararlandı, hatta sokak çocukları da. İlk günlerde sokak çocukları da müdavimleri arasındaydı Gezi Parkı'nın. Ne de olsa yemek vardı, hem de bedava. Her türlü içecek, meyve, tatlı vs... İlk gün saldırdılar yemeklere, çünkü hep alıp kaçmaya alışkınlardı, hep birileri kovalar, lokmalar boğazlarına dikilirdi. Burada kimse kovalamadı onları, ne isterlerse alıp yediler. İkinci gün kuyruğa girmeyi öğrendiler, üçüncü gün lütfen demeyi, dördüncü gün işlerin bir ucundan tuttular ve beşinci gün kitap okur oldular.

TEPKİLER FARKLI
Dolayısıyla onların bu insan haklarına olan duyarlılıkları beni gelecek adına umutlandırıyor. Bugün çok yakındığımız taciz, tecavüz, şiddet olaylarının giderek azalacağına inanıyorum. Çünkü eski toplumun tecavüzcü yerine tecavüze uğrayanı yargılayan ahlakı yok bu gençlerde. Onlar tecavüze uğrayanın yanındalar, kimsenin ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın insanlık onurunun korunması gerektiğine inanıyorlar. Kadın olmanın, dekoltenin, içinden geldiği gibi davranmanın taciz ve tecavüzü meşru kıldığına inanmıyorlar. Onlar farklı yaşıyorlar ilişkilerini. Karşılıklı bir istek söz konusu. Arkadaşlık veya cinsel ilişki iki tarafın isteğiyle gerçekleşiyor. Zor kullanarak birine istediklerini yaptırmak gibi bir davranışı kabullenmiyorlar. Hemen sosyal medyadan tepkilerini dile getiriyorlar.
Bu yüzden bu gençliğin hem hala eski Türkiye'nin ahlak anlayışını belirleyenlerin yanında yer alan yaşıtlarını, hem büyüklerini hem de kendilerinden sonraki kuşakları etkileyeceğini düşünüyorum ve gelecek adına umutlanıyorum.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA