• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Çolpan ve Sadri aşkı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.08.2014, 00:00
Geçmiş bayramınızı kutlar herkese sağlık huzur ve mutluluk dilerim. Bir de aşk...
Zaman öyle çabuk geçiyor ki! Birkaç yıl olmuş gibi geliyor ama geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Çolpan İlhan'la röportaj yapalı 8 yıl olmuş! Tatildeyken ölüm haberini alınca o sohbet geldi aklıma. Beni ve seyreden herkesi çok etkilemişti anlattıkları.
Kanlıca'daki yalıda buluşmuştuk Elmax'ta (kapanalı 6 yıl oluyor) yayınlanan "Aşk'a Dair" sohbet programı için. "Bitmeyen Aşk"tan söz etmiştik tanıdığım en zarif kadınlardan biri olan Çolpan İlhan'la. O tarihte on bir yıl olmuştu Sadri Alışık'ı kaybedeli. On bir yıl boyunca yaşatmaya çalışmıştı sevgili kocasını. Daha sonra görüşemedik ama eminim son nefesini verinceye kadar da yaşatmaya çalıştı.
Örneğin leylak açmaya başladığında mezarlığa leylak taşıdı her sene. "Bak Sadri'ciğim leylak çıktı, sana da getirdim." diyerek.
Bütün gardırobunu aynen muhafaza ederek... Kimi eşyalarını dağıtmış herkes gibi ama bazılarına kıyamamış. "Elbiseleri, gömlekleri dolapta durmaktan kirlendiğinde yıkanır, temizlenir, yeniden konulur. O yaşıyor muamelesi yapıyorum, biliyorum yanlış ama bunu halledemedim bir türlü. O gitti, eşyalar da gitsin! Bunu yapamam." demişti.

Romantik aşık
Şöyle anlatmıştı Sadri Alışık'ı: "Çok değişken bir adamdı. Bir anda espriden güler geçirirdi herkesi. Son derece cömertti, müthiş bir hayal gücü ve ufku vardı. Onca yıl evli kaldım, pijamalı sofra başında çorbasını içerken hiç görmedim. Hep hareketliydi, gecenin üçünde 'hadi kalk, sıkıldık' deyip gece kulübüne götürürdü beni. Olmadı, ormana götürür, bülbül dinletirdi. Çok hoşluklar yapardı. Mesela Karadeniz'e film çekmeye gitmişti ilişkinin başlarında. Cep telefonu olmadığı gibi normal telefon da yok. Dağ başında kilometrelerce yürüyüp jandarmanın oradan gece yarıları telefon ederdi. 'Onca yolu gitme, etme' derdim nafile. Bir keresinde de gece kapı çaldı. Annem bendeydi, postacıyı görünce, babama bir şey oldu diye korktuk. Telgraf Sadri'dendi. Oysa biraz önce telefonla konuşmuştuk. Şu satırlar yazılıydı telgrafta; 'Sana seni seviyorum demeyi unuttum da...'

Evlilik teklifi

Doğum günüm 8 Ağustos'tur benim. Filmlerin kesat olduğu bir dönem. Evliliğimizin ilk yıllarındaki bir doğum günü, biliyorum parası yok. İnşallah unutur diye dua ederken, tuvalet masamda bir paket buldum. Açtım, turistik mağazalarda satılan gümüş üzerine mavi taşlı bir bilezik. Yanında da bir kart. Hala aklımda; 'Bir tanem. İlerideki pırıl pırıl 8 Ağustoslarımızda bu gölgeli günümüzü ancak bu hatırlatabilirdi.' Nasıl ağlamıştım anlatamam. Hakikaten pırıl pırıl 8 Ağustoslarda birlikte olduk. Bir yılbaşında da bir paketle geldi. Pakete bakıp, çanta almış diye düşündüm. Siyah deriden inanılmaz bir mücevher kutusu. Altından bir Ç harfi var üzerinde, içi bordo kadife. Başladım gülmeye, 'Öyle bir kutuya koyacak mücevherim yok ki Sadri!"dedim. "Ama bir kadına lazım değil mi?" demez mi?
Böyle bir aşktı işte onların ki. Şimdi yan yana yatıyorlar mezarda. Birbirlerine kavuştukları için mutlular. Büyük acıyı sırasıyla babasını, dayısı Attila İlhan'ı ve annesini kaybeden Kerem Alışık yaşıyor. Başın sağ olsun Kerem...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA