• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

91 yıl önce

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.10.2014, 00:00
Bazı konular vardır, sürekli bahsetmek gerekir. Aynı şeyleri bıkıp usanmadan söylemek gerekir. Cumhuriyetin kuruluş hikayesini de. Aşağıdaki yazıyı 2 yıl önce yazmıştım. Maltepe Üniversitesi Atatürk Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç'in notlarıyla, Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu yeniden hatırlayalım.
Kurtuluş Savaşı yapılmış, büyük bir zafer kazanılmıştı ama Meclis'tekilerin çoğu (aralarında bu savaşa bizzat katılmış olanlar da vardı), halkın iradesinden yana değildi. Yetkinin padişaha verilmesini ve devletin başının o olmasını istiyorlardı.
Atatürk'ün en yakın arkadaşları da bu görüşteydi. Lozan görüşmeleri sürerken Mustafa Kemal'le konuşmak için bağ evinde toplanıyorlar. İlk sözü Rauf Bey alıyor ve lafı hiç gevelemeden, "Bak kardeşim, bu Meclis senden korkuyor. O yüzden, tartıştıkları konular sana kadar gelmiyor ama ben başbakanım. Şikayetler de bana geliyor" diyor.

CUMHURİYET İSTENMİYOR
Gazi, "Benim neyimden korkuyorlarmış?" deyince de "Senin bir gün bir fırsatını yakalarsan cumhuriyet kuracağından korkuyorlar. Dedikodular o kadar abartılıyor ki, içlerinden kimileri bir gün senin padişahı bile bu ülkeden kovacağın kaygısını taşıyor. Bu böyle gitmez. Çık kardeşim yarın kürsüye, bunları yapmayacağına milletin önünde söz ver!" diyor.
Atatürk soğukkanlılığını koruyarak, "Peki Rauf, senin Sultan Vahdettin ile ilgili görüşün nedir?" diye soruyor. Rauf Bey'in yanıtı şöyle: "Benim babam, padişahın baş mabeyinliğini yaptı. Boğazında, padişahın ekmeği var. O nimet şimdi benim boğazımda. Ben yediğim ekmeğe ihanet etmem kardeşim. Ayrıca aldığım İslam terbiyesi nedeniyle de, o bir halife olduğu için, padişaha o yönden de bağlıyım. O gibi makamlar ulvi makamlardır. Senin, benim gibi kişilerin aday olabilecekleri makamlar değillerdir. Bana göre bizim görevimiz bitmiştir. Hepimize önderlik yaptın, vatanı kurtardın, biz de senin emrinde çalıştık ama bize göre bizim görevimiz sona ermiştir, şimdi emanetin sahibine iadesi gerekir".

YOLLAR AYRILIYOR
Gazi aynı soruyu ev sahibi Refet Paşa'ya soruyor. O da "Aynen, Rauf Bey gibi düşünüyorum, Paşam" diye yanıtlamıştı. Masadaki diğer konuk Ali Fuat Cebesoy da "Ben senin yanındayım Kemal" diyemiyor. Herkesin ortak isteği ertesi gün kürsüye çıkıp, cumhuriyet istemediğini söylemesi.
Bunun üzerine "Verin bana bir kağıt" diyor. Gece yarısı bağ evinde kağıt bulunamayınca, sigara paketinin kapağını yırtıp, arkasına şunları yazıyor:
"Günü geldiğinde padişahla ilgili kararı, en yüce icrai organ olan TBMM verecektir" Arkadaşları onaylayınca ertesi gün kürsüye çıkıp metni okuyor. O andan itibaren de olları ayrılıyor.
Atatürk Birinci Meclis'le cumhuriyete gidemeyeceğini anlıyor. Arkadaşları da Mustafa Kemal'i Meclis'e sokmamak için ne yapacaklarını düşünüyorlar.
Muhalif kanadın üç milletvekili, Samsun'dan Emin Bey, Erzurum'dan Necati Bey, Mersin'den Çolak Selahattin Bey bir 'seçim kanunu değişiklik önergesi' hazırlıyor.

SEÇİM KANUNU

Diyorlar ki:
1. Bundan böyle milletvekili adayı, adaylığını koyduğu yerde en az beş seneden beri oturuyor olmalı. (Mustafa Kemal, yaşamı boyunca o cephe, bu cephe koşturmaktan, hiçbir yerde değil beş yıl, beş ay bile sürekli oturamamıştı. Amaç onu seçtirmemek zira)
2. Milletvekili adayının doğum yeri, Misak-ı Milli'nin sınırları içinde olmalıdır! ( Selanik değil)
Bu önerge TBMM Başkanlık Divanı'na veriliyor. Oturumu Halide Edip Adıvar'ın eşi Dr. Adnan Adıvar yönetiyordu. O da muhalefet yapan İttihatçı kanadın liderlerindendi. "Bir önerge verilmiştir. İncelenmek üzere ilgili ihtisas komisyonuna havale ediyorum" dedi.
Gazi derhal söz istedi. "Bu önerge şahsımla ilgilidir. Ben TBMM'nin başkanıyım. Benimle ilgili bir önergeyi millet bilmek ister" diyerek tarihi konuşmasını yaptı. Eğer bu önerge yasalaşsaydı, Mustafa Kemal milletvekili seçilemeyecekti. O zaman da ne cumhuriyet, ne bağımsızlık, ne laiklik, ne de devrimler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA