Cumhuriyetin ilk yıllarında üniversite mezunu genç kadınların çoğunun öğretmenlik mesleğini tercih ettiğini görüyoruz. Bunda hem iş alanlarının fazla olmamasının payı var, hem de Atatürk'ün öğretmenlere verdiği önemin.
Bir görev vermişti Atatürk ülkenin okumuş ve kendini yetiştirmiş insanlarına. Onlardan yeni nesilleri eğitmesini istemişti.
İlk kadın vekillere baktığımızda çoğunun öğretmen olması da tesadüf değil. Özgeçmişlerine bakınca okuma imkanına sahip kadınlar olduğunu görüyoruz.
Onlar da öğrendikleri bilgileri başka gençlerle paylaşmayı tercih etmişler.
Örneğin Afyonkarahisar Milletvekili seçilerek Meclis'e giren Mebrure Gönenç. Mesleği İngilizce öğretmenliği.1900 yılında İstanbul'da doğuyor, eğitimini de İstanbul'da tamamlıyor.1919 yılında Arnavutköy'deki Amerikan Kız Koleji'nden mezun olduktan sonra Çamlıca Kız Lisesi'nde öğretmenliğe başlıyor. İngilizcenin yanı sıra Fransızca ve Almanca bilen Gönenç, evli ve iki çocuk annesi. Daha sonra da siyasete giriyor. Eşinin mesleği dolayısıyla gittikleri Mersin'de Belediye Meclis Üyesi seçiliyor.
ÖĞRETMEN VEKİLLER
Bir başka örnek Balıkesir milletvekili Ayşe Sabiha Gökçül Erbay. 1900 Bergama doğumlu Ayşe Sabiha Hanım, öğretmenlik yaparken Meclis'e giriyor.
İstanbul Kız Muallim Mektebi mezunu ve Yüksek Kız Muallimin İhzari (hazırlık) kısmında okumuş. İzmir Kız Muallim Mektebi'nde edebiyat öğretmenliği ve müdürlük, Adana Lisesi ve İstanbul Erenköy Kız Lisesi'nde öğretmenlik yapıyor.
Öğretmenliğin ardından Meclis'e giren Erbay, önce Balıkesir, daha sonra da Samsun'dan vekil seçiliyor. 1998 yılında vefat eden Erbay TBMM Başkanlığı görevinde de bulunuyor.
Diğerlerine gelince: Malatya milletvekili Mihri İffet Bektaş, Antalya milletvekili Türkan Örs Baştuğ, İstanbul milletvekili Fakiha Öymen, Erzurum milletvekili Nakiye Elgün, Konya milletvekili Bahire Bediş Morova Aygün, Samsun milletvekili Ayşe Meliha Ulaş, Trabzon milletvekili Ayşe Seniha Hızal, Sivas milletvekili Hatice Sabiha Görkey, Diyarbakır milletvekili Huriye Öniz Baha, Adana milletvekili Esma Nayman ve Çankırı milletvekili Hatice Özgener. Hepsi üniversite mezunu ve hepsi öğretmen. Ve müdür olarak da görev yapmışlar.
GÜNÜMÜZ ÖĞRETMENİ
İlk kadın öğretmenlerden söz ederken Refet Angın'dan söz etmemek olmaz. Daha ilkokuldayken öğretmen olmaya karar veren Angın, bunu okulu ziyarete gelen Mustafa Kemal'e de söyler. Atatürk'le yolu bir kez daha bu kez öğretmen okulunda kesişir, ona çiçek verme görevini üstlenen Refet Angın, çiçeği uzatırken, "Sözümü tuttum paşam!" der. "Ne öğretmeni olmak istiyorsun?" sorusuna ise "Matematik" yanıtını verir. Ancak Paşa, "Tarih öğretmeni ol çocuk" der, "Memleketimizin tarih öğretmenlerine ihtiyacı var."
2010 yılında kaybettiğimiz Refet Angın, pek çok kez yılın öğretmeni, yılın eğitimcisi olarak ödüllendirilmiş.
Hepsinin ortak özelliği idealist olmaları. Bugünün öğretmenleri de öyle. Onların da mesleklerini severek yaptıklarına eminim. Ama başta geçim sıkıntısı olmak üzere pek çok sorunla uğraşıyorlar. Kimileri de mezun olmalarına rağmen atanamadıkları için mesleklerini yapamıyor. Vekil olmaları söz konusu bile değil.