• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Türk kadınının tarzı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.12.2014, 00:00
Bu tarz senim yarışması bitti. Tarzı olan kadınlar seçildi. İçlerinden en iyiler kazandı. İkizler çoğunluğun favorisiydi. İkinci olan Ezgi de öyle. Aslında bana göre tarzı olan Ayşenur idi.
İlk başta tarzı wamp kadına yakındı. Nedense kadınlarımız şık giyinmeyi dekolte ve neredeyse yarı çıplak giyinmek olarak görüyorlar. Straplez mini bir elbise, platform topuk ayakkabı giydiler mi, hele bir de saçlarını sarıya boyattılar mı ve bir de kaynak yapıp uzattılar mı kendilerini dünyanın en güzel ve en çekici kadını zannediyorlar. Tam tersi en rüküş, en komik, en basit kadın oluyorlar.
Ayşenur da öyleydi. Ama jürinin haklı eleştirileri ve doğru yönlendirmeleriyle maskülen bir giyim tarzını benimsedi ve çok da hoş oldu. Yaratıcılığını konuşturmaya başladı. Amacı moda okuluna gitmek ve tasarımcı olmakmış. Umarım başarır. İnsanların yaratıcılıklarını gösterecek bir hedefleri olmalı. O zaman da tarz ve şık olunuyor zira.

PLATFORM TOPUKLAR
Yarışmadan aklımda kalanlar (gereksiz ve yapay kavgalar dışında) stiletto ve platform topuklu ayakkabılar oldu. Kadınlarımıza straplez ve dar elbise gibi platform topuğu da hiç yakıştıramıyorum. Giyinemiyorlar çünkü. Straplez elbiseler düşüyor sürekli ve habire yukarı çekiştirmek zorunda kalıyorlar. Mini elbise, özellikle dar ve streç kumaştan yapılmış ise yürüdükleri zaman yukarıya çıkıyor ve bu durumda da habire aşağı çekmek zorunda kalıyorlar. Çekiştirip durmaktan yürüyemiyorlar. Bir de altlarında platform topuklar varsa hiç yürüyemiyorlar. İnsan kendine niye eziyet eder?
Topuklu ayakkabı giyilmesin demiyorum. Tam tersi bir kadına en çok topuklu ayakkabı yakışır. Mesela stilettolar. Yani ince topuklu ve üçgen burunlu ayakkabılar.
Tabii biliyorum boy kısalığı nedeniyle kadınlarımız platform giymeyi seviyor. Japonlar bizden daha fazla platforma düşkün. Ama olmuyor işte. En azından sokakta giymemek, çantada taşımak ve gidilen yerde değiştirmek mümkün. Zaten şehirlerimizin hiçbirinde cadde ve yollar, bırakın topuklularla düz ayakkabılarla bile rahat yürümeye uygun değil ki.

KOMBİN YAPMAK
Yarışmayı izlediğim kadarıyla gördüğüm bir önemli konu da kadınlarımızın şık olmakla çok para harcamayı birbirine karıştırması. İkizler ve Ezgi'yi bu nedenle eleştirenler de oldu zira. "Onlarca ayakkabı ve çizmeleri var" dendi. Ve de deri ceketleri ve paltoları. Yarışma nedeniyle her gün farklı giysiler giymeleri gerektiğini zannettikleri için hep değişik giyinmeye çalıştılar. Gardıroplarından giyindiler, satın aldılar, geri verilmek üzere sponsorlar buldular vs...
Hepsinin beklentisi hep yeni giysiler giyinmekti. Bu nedenle aynı elbiseyi ikinci, üçüncü kez giyenleri eleştirdiler. Oysa günlük hayatta aynı giysileri her gün olmasa da hep giymek zorundayız. Aynı kombinlerle de farklı kombinlerle de. Eğer bir giysiyi farklı komibenlerle giyebiliyorsanız şık bir kadın veya erkek olabilirsiniz zaten. Önemli olan her parçayı birbirine uydurmak ve güzel görünmek.
Şahsen ben yarışmacılardan aynı elbise veya ceketi veya pantolonu her gün faklı kombinlerle tamamlamalarını beklerdim. Veya bir elbiseyi gündüz ve gece taşımalarını. Hem sokakta yürürken hem şık bir ortama girdiklerinde. Çünkü günümüzde hepimizin hayatı her yere yetişmek ve hep iyi görünmekle geçiyor. Asıl tarz olmak da elindekilerle şık olmayı bilmek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA