• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Ev kadınlarının emeği

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.12.2014, 00:00
Kim derdi ki evin ihtiyacını karşılamak, çocukların karnını doyurmak, misafirleri ağırlamak için yaratıcılıklarını ve hünerlerini konuşturup yemek yapan kadınlar, bu yemekleri satarak para kazanacaklar? İşe geldiği zaman önemsenen ama çoğu zaman küçümsenen el işi göz nuru işler evin geçimine katkıda bulunacak. Aslında kadınların yaptığı her işin bir değeri var. Evin dışında yemek yediğiniz zaman parasını ödemek zorundasınız. Temizlik ve ütü için de. Hatta çocuk bakımı ve yaşlı ve hasta bakımı için de. Ama bütün bu işleri ev kadınları bedavaya yapıyor. Toplum bu işleri kadının işi olarak görüyor ve dediğim gibi bu işleri küçümsüyor. Dışarıda çalışarak para kazanan erkekler, eve geldiklerinde yorgun olduğunu söyleyen kadına, "Ne iş yaptın ki bugün?" diyerek çıkışırlar, "Alt tarafı ev işi" derler ama bir gün olsun yapmazlar veya yapmaya kalktıkları anda yorulur ve bırakırlar.

KADIN İŞİ
Ama işte küçümsenen bu işler, kadınların para kazanmasına yardımcı oluyor. Özellikle maharet isteyen yemekler. Mesela yaprak sarması. En sevilen yemeklerin başında gelir, etlisi de zeytinyağlısı da. Sevmeyen yoktur. Ama her sarma da yenmez hani. Özellikle de hazır olanlar, konserveler yani. Ya da esnaf lokantasındakilar. İlla kadınların sarması gerekir. Maharetli kadınların. O yüzden ev kadınlarının yaptığı sarmalar pek bir rağbet görür. Ve tabii hamur işleri. Ispanaklı, kıymalı, peynirli, çeşit çeşit malzemeli börekler. Tabii hazır yufka ile değil, elde açılan hamurla yapılacak. O da zor iştir. Beceri ister. Baklava da öyle. Herkesin yaptığı baklava güzel olmaz. Yufka ince açılacak, iyi pişecek, içinin cevizi bol olacak, şerbeti kıvamını tutturacak ki yerken parmaklarınızı da yalayacaksınız. Hafta sonu envai çeşit yemeklerin satıldığı bir pazardaydım. Sığacık Kale içinde her pazar kurulan yerel pazarda. Bu pazarda tezgah açmak için birinci koşul Seferihasarlı olmak, ikincisi de bahçede yetişen veya evde ya da elde yapılan malı satmak. Çin işi veya fabrika malının burada ederi yok. İlla el emeği olması gerekiyor.

SIĞACIK PAZARI
Belediye Başkanı Tunç Soyer, yerli halkın para kazanması ve geçinmek için büyük kente göç etmesini engellemek için bu pazarı açmış. Başka projeleri de var. Örneğin kale içindeki evlerin pansiyon ve restoran olarak işletilmesi. Ve halkın bu evleri büyük şehirlerden gelenlere satmamalarını, satmadan para kazanmalarını sağlamak istiyor. Kaleiçinin tatil köyü gibi olmasını istiyor. 500 yataklı bir köy. İçinde restoran, bar, dükkan vs. her şey olacak. Bu amaçla onlara pansiyonculuğu öğretiyor, restoran işletmeyi, iyi yemek ve servis yapmayı. Eğitimler başlamış. Bu yaz başı 40 yatakla açılış yapılacak. Sonra da devamı gelecek. Pazarda da çoğunlukla kadınların ürettiği ev ürünleri satılıyor. Yaprak sarması, börek ve baklava dışında tarhana, reçel, salça gibi yiyeceklerin yanı sıra bahçelerinde yetişen meyve ve sebzelerden para kazanıyorlar. Ve de örtü, takı veya hediyelik eşyalar. Kısacası günümüzde artık ev kadınları ve onların ürettikleri revaçta. Kadınlar küçümsenen ev işleri ile evin geçimine katkıda bulunuyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA