• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Yapışık kardeşler

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.02.2015, 00:00
Vizyonda olan "Yapışık Kardeşler" filmi adından anlaşıldığı gibi birbirine yapışık olarak doğan iki kardeşin yaşadıkları komik olaylara değiniyor. Komedi filmi olduğuna göre amaç, insanları güldürmek ve o an için yaşadıkları sıkıntılardan uzaklaştırmak. Bunu ne kadar başarıyor veya yapışık kardeş olmanın dramatik boyutlarına biraz olsun değiniyor mu, filmi izlemediğim için bilemiyorum.
Ama fragmanı izleyince aklıma "ayrılma" kararları ile bütün dünyanın gündemine oturan ve ölümleri ile herkesi yasa boğan "Lale ve Ladan Bijani" kardeşler geldi.
İran'ın küçük bir köyünde, 11 çocuklu fakir bir ailenin yapışık ikizleri olan dünyaya gelen Lale ve Ladan'ın beyinleri ortak bir damarla birbirine bağlıydı. Bütün zorluklara rağmen yaşama dört elle sarılmış, okula gitmiş, hatta Tahran Üniversitesi'nde Hukuk eğitimi almışlardı. İkizdiler ama farklı kişilik yapılarına sahiptiler. Ladan avukatlık, Lale ise gazetecilik yapmak istiyordu.
Ayrılmayı hep istemişler ve pek çok doktora görünmüşlerdi. Ama hepsinin cevabı aynıydı: "Ameliyat çok riskli."
Büyük umut bağladıkları Alman hekimler de, kardeşlerin ayrılma isteğini "ölümcül" olabileceği gerekçesiyle reddetmişlerdi.

KARARLARINDAKİ KARARLILIK
Ancak ikizler o kadar kararlıydı ki, 2001 yılında 97 saatlik bir ameliyatla Nepalli yapışık bebekleri ayırmayı başaran Singapurlu beyin cerrahı Keith Goh, ameliyatı yapmaya ikna oldu.
Singapur'a giden ikizler, 9 aylık hem fiziksel hem de zihinsel hazırlık devresinden sonra basın toplantısıyla kararlarını açıkladılar. Ladan, "Ameliyattan korkmuyoruz, kendimizi mutlu, heyecanlı ve biraz da sinirli hissediyoruz" derken, Lale, "Allah'ın bize yardım edeceğini düşünüyoruz, her gün fiziksel egzersiz yapıyoruz ve olumlu düşünüyoruz. Olumlu olmak gerek" diyordu.
Bütün herkesin tartıştığı konu da onların bu kararlılığıydı. Kimileri Yaradan'ın onları böyle yarattığını ve 29 yıldır da bu şekilde yaşadıklarını ve ameliyat masasında kalma olasılıkları da fazla olduğuna göre niye böyle bir karar aldıklarını sorgularken, kimileri de "yapışık zincirlerini kırarak bağımsız birey olarak yaşamayı seçmeyi" önemsiyordu.

ENİS BATUR: GÖVDEM
Enis Batur, "Gövdem" adlı kitabında bu konuyla ilgili şunları yazmıştır: "Öncelikle, yapışık ikizlerin nasıl yaşadıkları üzerinde durulduğunu belirtmeliyiz. Bitişik yaşamanın koşulları hayal gücünü harekete geçiriyor. Ne'yi hangi yoldan yapabiliyor, ne'yi neden yapamıyorlardı? Gündelik yaşama ilişkin temel sorular, zengin bir çeşitlilik içine tek tek ele alınmıştı."
"Aralarındaki ortak duvar, ara ortalıklı duvar, hem yaşamlarını, hem gövdelerini taşınması olanaksız bir bağımlılığa mühürlemişti. Çin Seddi kadar uzun, çetin, eski ve alt edilmezdi engelleri. Hiçbir gereksinimlerini kendi başlarına karşılayamazlardı, hiçbir isteklerini kendi başlarına gerçekleştirememişlerdi. Lale ile Ladan tek değillerdi. Herkesin tadını tuzunu tanıdığı yalnızlık onlar için bir tahmin alanıydı. Yapmaya kalkışacakları bir jest için, gündelik yaşamın akışında, ötekinin olurunu almak durumundaydılar. Bir gövdeden alabildiğine eksik ve fazlaydı, tek tek gövdeleri - onlar hem ikiz, hem eğilip bükülmez anlamıyla 'çift'tiler."
Ameliyat kararını ilk kim almıştı, yüzde yüz ortak kararları mıydı bilmiyoruz ama bildiğimiz, ameliyatın üçüncü gününde ameliyat masasında kan kaybından birer saat arayla öldükleri.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA