İngiltere'de IRA, İspanya'da ETA, Fransa'da FLNC (Korsika Milli Bağımsızlık Cephesi) ve Türkiye'de PKK. Ortak noktaları belirli dönemlerde terörü kendilerine referans alan ayrılıkçı hareketler olmaları. İzledikleri strateji üç aşağı beş yukarı aynı: Önce silahlı mücadele, sonra siyasi platformda legalleşme. İngiltere ve İspanya'nın aksine Türkiye, terörün bitmesini beklemeden ayrılıkçı hareketin sözcüsü konumundaki bir partiye 1991 yılından bu yana parlamentosunda temsil hakkı vermiş. Yani tavrını daha baştan uzlaşmadan, barıştan yana koymuş. İktidar partisi içindeki Kürk kökenli milletvekillerinin sayısının 75'un üzerinde olduğu biliniyor.
Aynı şekilde CHP'de ve hatta MHP'de çok sayıda Kürt kökenli milletvekili var. Yani Kürtlerin bu ülkede temsil edilememek gibi bir sorunları Cumhuriyet tarihi boyunca olmamış. Kürt Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakan görmüş bir ülke Türkiye. Devlet Kürtlerle hep barışık olmuş. Aksi halde 5 milyon Türk-Kürt evliliği olur muydu bu topraklarda? Sadece bu evliliklerden oluşan ailelerin toplam nüfusu en iyimser tahminlerle 15 milyonu buluyor. Son dönemde fırsattan istifade PKK propagandasına hız veren DTP'lilerin bu gerçekleri göz ardı etmemesi hepimizin hayrına olur. Bir de Avrupalı dostlarına sorsunlar bakalım. İngiltere'de Kuzey İrlandalı, İspanya'da Basklı bir Cumhurbaşkanı ya da başbakan olmuş mu hiç? Ya da olabilir miymiş?
Ekonomi yönetimi Ege'ye neden gelmez?
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığındaki ekonomi yönetimi, küresel krizin etkilerini yerinde değerlendirmek için Anadolu yollarına düştü. Geçtiğimiz hafta Konya'da olan Babacan ve 7 bakan İç Anadolu'daki 11 ilin ekonomisini mercek altına aldı. Sırada Doğu ve Güneydoğu var. Bugün Şanlıurfa'da toplanacak bakanlar, sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla bölgedeki 9 ilin ekonomisini masaya yatıracak. Sonraki durakları ise Ağrı olacak. "Anadolu'nun tozlu yollarını arşınlayan bakanlar Ege'ye de gelecek mi?" dediğinizi duyar gibiyim. Yakın dönemde programda böyle bir ziyaret görünmüyor.
Bir zamanlar Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 25'ini tek başına gerçekleştiren Ege ekonomisinin son yıllardaki durumu pek iç açıcı değil. Açıklanan teşvik paketinin yarattığı memnuniyetsizlik ne yazık ki giderilemedi. Ege'nin Türkiye ekonomisini kanatlandıracak dev potansiyeli ne yazık ki kullanılamıyor. Biraz ilgi, biraz destek hem Ege'ye hem Türkiye'ye neler katmaz ki? Ekonomi yönetimine çağrımızdır: Ege'ye de bekleriz...
Tiryakinin imdadına dev şemsiye yetişti
İşletmecilerin canını fena halde sıkan sigara yasağı yaratıcı buluşlara ilham veriyor. Ankaralı işadamı Hüseyin Ulaşan, 150 metrekarelik bir alanda tiryakilere sigara içme hazzını tattıracak dev bir şemsiye tasarlamış. Uzaktan kumandayla 45 saniyede açılıp kapanabilen dev şemsiye sayesinde işletmeler sigara tiryakisi müşterilerine eskiden olduğu gibi hizmet verebilecek. Açılıp kapanırken altındakileri rahatsız etmeyen şemsiye, 100 kilometreden daha hızlı esen rüzgarlarda otomatik olarak kendini kapatıyor. Aniden bastıran yağmura ve kara dayanıklı şemsiyelere Suudi Arabistan'dan bile şimdiden talep var. İngilizcede 'kocaman' anlamına gelen 'Huge' isimli şemsiyeler ateşten etkilenmiyor ve 20 yıl garantili. Tiryakiler ve işletmecilerin gözü aydın olsun.