Yarın 3 Kasım 2002 seçimlerinin yıldönümü. AK Parti iktidardaki, CHP ise ana muhalefetteki 8'inci yılını tamamlıyor. Büyük bir sürpriz olmazsa önümüzdeki 4 yılın siyasi görünümü de aynı olacak. CHP yönetimi de bu gerçeğin farkında. Kılıçdaroğlu rüzgarı artık eskisi gibi esmiyor. 2011 seçimlerinin yapıldığı günün akşamı Kemal Bey'in basının karşısına çıkıp selefi Baykal gibi "Halk bize muhalefet görevini verdi" demesi yüksek bir ihtimal. O halkın aslında CHP'ye ne mesaj verdiği çok açık. Referandum sonuçları ortada. Gerçekten iktidar olmayı isteyen bir parti, 12 Eylül'ün sonuçlarını gerçekçi bir yaklaşımla analiz eder ve seçim çalışmalarına o günden başlardı. Oysa CHP 12 Eylül'den bu yana enerjisini yine parti içi mücadelelerde harcıyor. Ha bir de iktidar tarafından getirilen her şeye 'hayır' diyerek siyaset yapıyorlar. Üretmeyen, var olanı eleştirmekle yetinen bir siyasi anlayışın halktaki karşılığı yüzde 20-22 bandında takılıp kalıyor. İlginçtir CHP üst yönetimi bu durumdan hiç rahatsız değil. "Nasıl olsa yüzde 20-22 oy çantada keklik" havasındalar. Bu parlamentoya 100-110 milletvekili ile girmek demek. Mevcut vekillerin üçte ikisinin Kılıçdaroğlu'nun liderliğine hangi vaat karşılığında imza verdiği malum. Vitrine birkaç parlak isim de koyunca, alın size '2011 model CHP.' Düşünün, iktidarı hedefleyen bir partinin son dönemde gösterdiği en önemli muhalefet aksiyonu Köşk'teki resepsiyona katılmamak oldu. Kılıçdaroğlu CHP'sinde işler böyle yürüyecekse değişime ne gerek vardı? Halk CHP'nin dış politikadan demokratikleşmeye, eğitimden sağlığa, ekonomiden sosyal güvenliğe hiçbir konuda ne düşündüğünü dün de bilmezdi, bugün de bilmiyor. Parti içi mücadele, kurultay tartışmaları, delege savaşları dün de vardı, bugün de var. Kılıçdaroğlu çarşamba günü Önder Sav'ın seçtiği Parti Meclisi'nden yeni bir MYK oluşturacak. O MYK'ya 'yeni' demek ne kadar doğru tartışılır. Ne demişti Sav kurultaydan sonra hatırlayalım: "Bu partide benim istediğim her şey olmayabilir. Ancak istemediğim hiçbir şey olmaz." Memur'un derdi geçim
Hükümet memur maaşlarına 2011 yılında yapacağı zam miktarını açıkladı ama milyonlarca kamu çalışanın beklentileri bununla sınırlı değil. Memurlar çalışma şartlarının iyileştirilmesini, öğlen yemeklerinin ve servis ücretlerinin karşılanmasını ve emekli memurlar arasındaki maaş farklılıklarının ortadan kaldırılmasını istiyor. Kamu çalışanlarının talepleri arasında ortalama yüzde 7 olarak gerçekleşen büyümeden kendilerine pay verilmesi de var. MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, memurun taleplerini bir soru önergesi ile TBMM'ye taşıdı. Malum 2011 seçim yılı. Memurun sesini ne iktidar ne de muhalefet duymazdan gelemiyor. Bulut'un gündeme getirdiği bu talepler karşılanırsa seçimin galibi kesin memurlar olur...