• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Biri Baykal'ı uyarabilir mi?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.12.2010, 00:00
Hafta sonu Deniz Baykal'ı izlerken aklıma CHP'nin 22 Aralık 2008 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen "14. Olağan Tüzük ve Program Kurultayı"nda yaşananlar geldi. Bugünkü tüm tartışmaların çıkış noktası olan meşhur tüzük, o kurultayda kabul edilmişti. Bugün "Blok liste ayrıştırır, çarşaf birleştirir" diyen Baykal, o gün genel başkana padişah yetkileri veren tüzüğün parti içi barışı sağlayacağını, uyum ve verimliliği artıracağını söylüyordu. İzmir eski Milletvekili Sabri Ergül'ün o gün Baykal'ı kürsüden eleştirdiği konuşması hala aklımda. Ergül, "20 yıldır genel başkansınız. Her kurultayda kendi yetkilerinizi artıracak değişiklikleri tüzüğe ekliyorsunuz. Bunları parti içindeki muhaliflerinizi yenmek için kullanıyorsunuz. Partiyi ne hale getirdiniz? Kayd-ı hayat şartıyla genel başkan seçilin, olsun bitsin. Gidişatınız iyi değildir, size Allah selamet versin" demişti. Konuşmasını tamamladığında birkaç cılız alkış dışında salondan çıt çıkmadı. Aynı toplantıda eski Genel Başkan Altan Öymen de, "Lütfen bu tüzüğü demokratikleştirin" diye ricada bulundu ama kimselere derdini anlatamadı. O gün tüm eleştirilere rağmen tüzük Baykal ve arkadaşlarının desteğiyle kabul edildi. Aradan tam 2 yıl geçti. Şimdi Kılıçdaroğlu, o tüzüğün kendisine verdiği yetkiyi kullanarak ekibini kurmak istiyor. "MYK'yı zaten sen seçeceksin, Parti Meclisi'ni bize bırak" demeye getiren Baykal, hala CHP genel başkanı olsa ve parti içinden biri kendisine böyle bir öneri ile gelse ne cevap verirdi acaba? Baykal CHP'sinde bırakın böyle bir önerinin kabul edilmesini, dile getirilmesi bile söz konusu olamazdı. Baykal maalesef hala genel başkan gibi hareket ediyor.
Ancak köprülerin altından çok sular aktı. Kurultayda çarşaf listenin kabul edilme ihtimali, Galatasaray'ın bu yıl şampiyon olma ihtimalinden bile düşük. Böyle bir tüzükle CHP'de genel başkan ne derse olur. Baykal'a da birileri bu gerçeği hatırlatmalı...

Çiller ne demek istiyor?

DP'nin yılan hikayesine dönen kongresi Ocak ayında toplanacak. Daha önce 7-8 Ocak olarak belirlenen tarih, 15-16 Ocak'a alındı. Kongreye 1 ay var ama kitleleri heyecanlandıracak, Kırat'ı yeniden şahlandıracak bir lider adayı ortalıkta yok. Aktif siyaseti bıraktığı 2002 yılından bu yana partinin başına geçmesi için ikna edilmeye çalışılan Tansu Çiller'den ise hala bir haber yok. Perşembe günü toplanacak GİK'in ardından bazı il başkanlarının Çiller için deklarasyon yayınlaması bekleniyor. Ancak Çiller tüm bu çabalara rağmen DP'ye yeşil ışık yakmıyor. Kendisini arayanlara yalıdan verilen cevap standart: "Aradığınızı Sayın Başbakana ileteceğiz. Telefon numaranız bizde var." Bugüne kadar Çiller'i arayanlardan hiçbirine geri dönüş olmamış. Çiller'den umudunu kesmeyen ancak belirsizlikten şikayetçi olan bir DP'li bu durumu "Çok naz aşık usandırır" sözüyle yorumluyor. Aslında Çiller sessiz kalarak bir mesaj veriyor ama, anlamak isteyen yok. Çiller açık açık "Ben yokum" diyor. Seçime neredeyse 5 ay kalmış. Partinin oy oranı ortada. Bu kadar kısa sürede yüzde 10'luk barajı aşacak bir rüzgarı yakalayamayacağın farkında Tansu Hanım. Bu gidişle kongrede tek aday Hüsamettin Cindoruk olursa kimse şaşırmasın.

DSP ittifaka karşı

Seçim yaklaştıkça siyasi partiler arasındaki ittifak söylentileri de artıyor. 2007 seçimlerinde Cumhuriyet mitinglerinden yansıyan hava ve kamuoyu baskısı nedeniyle mecburi ittifak yapan CHP ve DSP arasında artık soğuk rüzgarlar esiyor. Rahşan Ecevit ve partinin önemli isimlerinden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i kendi saflarına katmaya hazırlanan CHP'ye, DSP yönetiminden büyük tepki var. DSP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, "CHP'nin yaptığı ilkesizlik" diyor. 2011 seçimlerinde CHP ile ittifak yapmayacaklarını açıklayan Erçelebi, bu kararın gerekçesini "Türkiye'de sol en az oyu 2007 seçimlerinde aldı. Demek ki, birleşme istenilen sonucu vermedi" sözleriyle açıklıyor. CHP'nin ülke sorunlarına çözüm üretmek yerine aylardır kendi iç meseleleriyle uğraştığını söyleyen Erçelebi'nin Kemal Kılıçdaoğlu'ndan bir de ricası var: "Lütfen artık güvercin yuvasına taş atmaktan vazgeçin."

Sel mağdurları Meclis'in gündeminde

Aydın'da yaşanan sel felaketi sonrası yaralar sarılmaya çalışılıyor. Kızılay selden etkilenen Koçarlı, Yeniköy, Bıyıklı, Bağarası ve Güdüşlü'de yardım dağıtımına devam ediyor. Felaket MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak tarafından TBMM gündemine de taşındı. Vatandaşların sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir ile görüşen Uzunırmak, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, "Selden zarar gören bölge derhal afet bölgesi ilan edilmesini, oradaki yaraların sarılmasını, vatandaşımızın dertlerine çözüm bulunmasını, çiftçimizin, vatandaşımızın uğradığı kayıpların telafisini rica ediyorum" dedi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA