Türkiye'de siyaset yeniden şekilleniyor. CHP 1970'li yıllardan sonra dümeni ikinci kez sola kırdı. İlkinde kısa süreli de olsa iktidarı yakalamışlardı. DSP dönemini saymazsak, 30 yıldan fazla bir süre muhalefette kalan bir siyasi hareketin geçte olsa doğruyu bulması olumlu. Türkiye'nin güçlü ve gerçekten sol bir partiye ihtiyacı var. CHP ilk seçimde belki bugüne kadar kendisine oy veren kentli- eğitimli orta sınıfın desteğini kısmen kaybedecek. Ancak bu ülkenin yaş ortalaması 28.5. Türkler dünyada interneti en çok kullanan 10'uncu millet. Kabına sığamayan, dış dünyayı yakından takip eden, daha iyi bir hayat özlemiyle çıkış yolu arayan milyonlarca genç var bu ülkede. CHP rahatlıkla bunların içinden yeni seçmenler devşirebilir. Eski CHP'nin böyle bir hedefi yoktu. Statükoya sonuna kadar bağlı, seçkinci ve elitist parti yönetimi için Çankaya-Konak-Beşiktaş-Kadıköy hattından gelen blok oylar yeterliydi. Bunların üstüne "yaşam tarzına müdahale" kaygısı taşıyan kesim ve Alevilerden gelen oyları da ekleyince yüzde 20'yi rahatlıkla buluyor ve "tatlı su muhalefeti" ile ortadan ortadan gidiyorlardı.
Malum kaset skandalı patlamasa bu düzen aynen devam edecekti. Ancak hiç beklemedikleri bir yerden gelen değişim rüzgarı onları fena çarptı. CHP'deki değişim kesinlikle Parti Meclisi ile sınırlı kalmayacak. Şimdi sıra operasyonun ikinci aşamasında. Bu partinin tam 6 il başkanı Ankara'da ikamet ediyor. 33 ilde milletvekili çıkaramamış, bin 40 yerde seçime bile girememiş bir CHP'den bahsediyoruz. Örgütte ve milletvekili listesinde değişim kaçınılmaz. Yarın Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başındaki 6'ncı ayı doluyor. 180 günde beklenilmeyeni yaparak Baykal'ı ve Önder Sav'ı tasfiye etti. Seçime kadar önünde 6 aylık bir süre daha var. Kılıçdaroğlu CHP'sinin kaderini bu 180 günde gösterilecek performans belirleyecek.
AK Parti'de Bilal Doğan sürprizi
AK Parti'nin İzmir İl yeni Başkanı hafta sonunda belli olacak. Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, 2 haftadır Başbakan Erdoğan'a sunacağı 3 ismi belirlemek için çalışıyor. Kolay değil, tam 300 kişi vardı bu makama talip olan. Yapılan değerlendirmeler sonucu o sayı 7'ye düşürüldü. Hafta sonuna kadar ise 4'ü daha elenecek ve 3 kişi Başbakan Erdoğan'ın onayına sunulacak. Erdoğan ya bu 3 isimden birini seçecek ya da "Biraz daha çalışın" talimatı verecek. Kulisler hareketli. Bir taraftan Ekrem Erdem, Ankara'ya çağırdığı adaylar ile baş başa görüşmeler yapıyor. Diğer taraftan milletvekilleri kendilerine yakın gördükleri isimlerden birini o koltuğa oturmak için zemin arıyor. Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hotar ve İl eski Başkanı Aydın Şengül'ün desteğini alan Tansu Kaya, yarışın iddialı isimlerinden. Mehmet Tekelioğlu ve Taha Aksoy ise Nazmi Kalyoncu üzerinde duruyor. Selim Gökdemir'in adaylıktan çekildiği ve çalışma arkadaşı Murat Akdemir için Ankara'da görüşmeler yaptığı konuşuluyor. Parti yönetimi ise kimseyi kırmayacak, yeni küskünlüklere yol açmayacak bir il başkanı arıyor. Kulislerde sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının desteğini arkasına alan Bilal Doğan'ın en az Tansu Kaya ve Nazmi Kalyoncu kadar şansının yüksek olduğu yorumları yapılıyor. ANAP kökenli Doğan, birleştirici ve bütünleştirici bir başkan arayan AK Parti için ideal bir aday olabilir. Başbakan'ın önüne konulacak listedeki üç isimden biri Doğan olursa kimse şaşırmasın.
Kocaoğlu'na sitem eden AK Partili
İzmir metrosu ile ilgili tartışmalar şu sıralar yine gündemde. Büyükşehir'in 5 yeni metro hattını Ankara'nın yapmasına ilişkin talebi CHP ve AK Parti arasında yeni bir kriz başlattı. CHP'liler merkezi hükümetin İzmir'in taleplerini görmezden geldiğinde ısrarcı. AK Parti cephesinde ise Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na tepki var. AK Partili Tuğrul Yemişçi, CHP'li belediyenin hiçbir konuda kendilerinden yardım istemediğini, bu iletişim kopukluğunun faturasını ise İzmir halkının ödediğini söylüyor. "Aziz Bey sevdiğimiz bir başkan, ancak bizi hiç aramıyor" diyen Yemişçi, İzmir'in sorunlarının ilgili makamlara iletilmesi ve çözüm yollarının bulunması için işbirliğinin şart olduğunun altını çiziyor. AK Partili vekil, devam eden metro hattıyla ilgili Ankara'dan destek istemeyen Kocaoğlu'na ince bir göndermede bulunmayı da ihmal etmiyor." Aziz Bey daha önce metroyu Ocak'ta hizmete açacağını söylemişti. Ben de olsam işin bitmesine bu kadar kısa süre kala devretmezdim. Bu hiç akıl karı olmazdı" diyor. Metro İzmir'deki genel seçim sonucunu etkileyecek en önemli dinamiklerden biri olacak. Yaşanan polemikler bunu gösteriyor.