Türkiye'de yakın tarihin karanlık sayfalarını aydınlatacak iki önemli dava var. Ergenekon ve Balyoz. Ortaya atılan iddialar, deliller ve darbe planları son derece vahim. Ancak henüz yargı tarafından verilmiş bir karar yok. Süreç devam ediyor. Buna rağmen hemen her konuda olduğu gibi bu iki davada da toplum kamplara bölünmüş durumda. Bir taraf darbe iddiasıyla TSK'nın hedef alındığını ve yıpratıldığını iddia ederken, diğer taraf yargılanan ve tutuklananların TSK değil, onun içindeki darbe heveslileri olduğu görüşünde. Her iki tarafın katkılarıyla oluşan korkunç bir bilgi kirliği altındayız. Bugün gelinen noktada yapılması gereken tek bir şey var: Yargıya güvenmek.
Nihayetinde Türkiye bir hukuk devleti. Yargı tüm delil ve iddiaları inceleyecek, sanıkları sorgulayacak ve bir karar verecek. Adil ve haksızlıklara meydan vermeyen bir yargılamayla gerçekler ortaya çıkacak. Onun dışında konuşulan, yazılan, çizilen her şey boş. Bu bir hesaplaşma ya da kan davası değil. Artık yargının görev alanında olan bir mesele. Herkesin bu gerçeği hatırlamasında fayda var. Türk milletinin gözbebeği olan TSK'nın içinde darbe heveslileri varsa, ucu nereye kadar giderse gitsin gereken yapılmalı. Aklı başında kimsenin buna bir itirazı olmaz. Çünkü ancak o zaman gerçekten çağdaş ve demokrat bir hukuk devleti haline gelebiliriz.
Çiftçiye akaryakıt desteği
Seçime artık 4 aydan az bir süre var. Hükümet her ne kadar seçim ekonomisi uygulanmayacağını açıklasa da vatandaşın beklentisi yüksek. Özellikle çiftçiler akaryakıt desteğinde ısrarcı. MHP Manisa Milletvekili Ahmet Orhan, 2010 yılında meydana gelen doğal afetler ve hastalıklar nedeniyle zarar eden Ege çiftçisinin bu desteğe çok ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Bölgeden kendisine iletilen talepleri TBMM'de, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'e ilettiğini kaydeden Orhan, deniz ve hava nakliyatı yapanlara sağlanan akaryakıt desteğinin çiftçilere de verilmesi görüşünde. Bakalım çiftçinin bu talebine Ankara'dan ne yanıt gelecek?
Ertemür sevindiren 2 kanun
Milletvekillerinin Meclis performansını gösteren en önemli kriterlerden biri de imza attıkları soru önergeleri ve yasa teklifleri. CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür, Meclis'in en çok soru önergesi veren isimlerinden. Meclis Başkanlığı'na sunduğu 4 adet de kanun teklifi var. Bunlardan ikisi iktidarın da desteğini alarak yasalaşmış. Normal şartlar altında TBMM'de bir muhalefet milletvekilinin kanun teklifinin kabul edilmesi çok zor. Ancak Ertemür'ün adeta nokta atışı yaparak hazırladığı iki teklife iktidar partisi de itiraz etmemiş. 6 yıl il başkanlığı yaptıktan sonra 2007 yılında Denizli'den milletvekili seçilen Ertemür, 2011 için de iddialı. "Denizli'nin sorunlarını iyi biliyorum. Vatandaşlarımızla bir araya geldiğimizde sıkıntılarını, taleplerini dinliyoruz. Bunları soru önergeleri ve kanun teklifleriyle Meclis gündemine taşıyarak, halkımızın sesi, kulağı olmaya çalışıyoruz" diyor.