12 Haziran'da sandıktan çıkacak sonucun en çok merak edildiği iki il var: İzmir ve Diyarbakır. Bu ikisini alana iktidarı vermeyecekler, ancak hem AK Parti hem de muhalefet için buralarda kazanılacak bir seçim zaferinin sembolik anlamı büyük. Anketlere göre, İzmir'de CHP önde ama oylarını artıran AK Parti. Binali Yıldırım'ın cebinde 16 ilçede yaptırdığı bir anket çalışması olduğunu biliyorum. O anketin sonuçlarının AK Parti'de yüzleri güldürdüğünü de. Geçtiğimiz hafta bir televizyon programında Ertuğrul Günay ile birlikteydik. O da İzmir'deki gidişattan memnun. İzmirlinin kendilerini giderek daha çok benimsediğini ve anladığını düşünüyor. Seçim tahmini yapmıyor ama "İyimserim" diyor. Türkiye genelinde oyunu hissedilir şekilde artıran CHP'den kulislere sızan bilgiler ise, İzmir'deki durumun pek de iç açıcı olmadığı yönünde. Sonuçları sır gibi saklanan o ankete göre CHP, İstanbul ve Ankara'da yükseliyor. İzmir'de ise can sıkan bir düşüş söz konusu. Seçime daha 20 gün var. Dengeler her an değişebilir. İzmir için şu aşamada yapılabilecek en doğru yorum: Çalışan kazanır... Kasetin şifresini çözecek sorular
Kim söylemiş bilmiyorum ama güzel sözdür: "Haber bir ateş topudur. Elinde tutmayacaksın."
Pazar günü görüşlerine ve sezgilerine önem verdiğim bir eski politikacı ile MHP'yi sarsan kaset skandalı üzerine uzun bir telefon görüşmesi yaptık. Kendisi komplo teorilerine meraklıdır. Sohbet esnasında istifa eden MHP'lilerden ikisinin gizli kamerayla özel görüntülerinin çekildiği SİAR-M adlı şirketin sahibinin, eski bir parti yöneticisi olduğu bilgisini paylaştım onunla. Sağ olsun telefonu kapattıktan sonra yememiş, içmemiş bu bilgiyi Türk basının yüzde 90'ına servis etmiş. Allahtan elimdekilerin tamamını ona anlatmamışım. Kalan kısımdaki ayrıntılar da önemli. Buraya dikkat!
Aşağıdaki soruların cevaplarını bulan kasetlerin şifresini çözebilir.
1- Kaseti çıkan tüm MHP'lilerde aynı GSM operatöründen parti için alınmış şirket hatlarından mı vardı?
2- Bu hatların temin edildiği şirketin sahibi kim? Partide bir görevli var mı?
3- Görüntülerdeki bayanlardan ikisi daha önce bu şirkette çalışmış mı?
4- Bu bayanları kaset mağdurları ile tanıştıran kişi kim?
5- Bu şirkette aynı zamanda ses ve görüntü sistemleri satışı da yapılıyor mu?
6- SİAR-M'ın sahipleri neden skandal ortaya çıkar çıkmaz web sitesini kapattı?
7- 2007 seçimlerinde MHP'nin kampanyasını yürüten firma ile SİAR-M'ın sahipleri aynı mı?
8- O dönemde kampanya bizzat Bahçeli'nin talimatı ile neden bu firmadan alındı?
9- İstifa eden 6 MHP'liden biri neden son 1 aydır partiye hiç uğramadı?
10- Servise hazır elde bekletilen ve sayısı 10'u geçen kasetlerin Bahçeli sonrasındaki MHP'nin dizaynını etkileyecek özellikte olduğu iddiası doğru mu?
Kasetsiz bir MHP analizi
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA), MHP analizini okudum hafta sonu. Türkiye'nin entelektüel birikimi en yüksek araştırmacı-yazarlarından biri olan Hüseyin Kocabıyık, bilimsel bir bakış açısıyla MHP'nin adeta röntgenini çekmiş. Okudukça görüyorsunuz ki, partiyi sarsan kaset skandalı aslında buz dağının görünen yüzü. Arka planda çok daha ciddi yapısal sorunlar var. Tamam kaset olayı ahlaksızca ve hatta alçakça bir tertip. Ama MHP baraj altında kalırsa bunun nedeni kasetler olmayacak. Nedenleri merak ediyorsanız Kocabıyık'ın tespitlerini okumanızı öneririm. İşte o çarpıcı analizden satır başları:
- Parti 'sivil' bir milliyetçilik geliştirmek yerine 'devletçi' milliyetçilikte kilitlendi
- Kimliğini, varlığını 'Kürt sorununa çıpalamış' bir MHP 'yeni' fikirler geliştirmeye ne ihtiyaç duydu ne de buna imkan verdi
- Milliyetçilik, demokrasi, devlet, AB üyeliği gibi konularda özgün yorumlar getiremedi ve çoraklaştı
- MHP'yi barajın altına iten temel dinamik AK Parti değil, Kılıçdaroğlu CHP'si
- Şu anda MHP, kendi klasik seçmeninin bir bölümünün terk ettiği, saflarına kattığı ulusalcı seçmenin ise neredeyse tümüyle CHP'ye yöneldiği bir parti görünümünde
- 12 Eylül referandumunda takınılan tutum tabanının önemli bir kesimini küstürdü.