Nereden çıktı şimdi bu adaylık meselesi diyenler olabilir. Başlıktaki soruyu sormamıza neden olacak somut bir gelişme yok. Benimki sadece bir öngörü. Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni MYK'ya İzmir'den Birgül Ayman Güler'i almasını 2.5 yıl sonrasını düşünerek kurguladığı bir strateji olarak görüyorum. (Bu senaryoyu beğenmeyenler yazıyı okumayı burada kesebilir.)
CHP lideri İzmir'deki siyaset çıtasının 12 Haziran'da iktidar partisi tarafından bir hayli yükseğe çekildiğinin farkında. AK Parti'nin her adımı önceden planlanmış, profesyonel siyaset tarzı karşısında kentteki mevcut kadroların ne kadar yetersiz kaldığını 12 Haziran'da net bir şekilde gördü. Birbirlerini yemekle meşgul başkanlara Güler'i MYK'ya alarak verdiği mesaj çok açık: "Ne haliniz varsa görün" diyor Kılıçdaroğlu. Güler, yerel yönetimler konusunda Türkiye'nin sayılı akademisyenlerinden biri kabul ediliyor. Bu alanda yazdığı kitaplar ve makaleler üniversitelerde ders olarak okutuluyor. MYK'ya girer girmez parti sözcülüğüne getirilmesi siyaset basamaklarını hızlı çıkacağının bir ön işareti. Önümüzdeki süreçte yazılı ve görsel basında adından en çok söz edilecek CHP'lilerden biri olacak.
Ulusalcı kimliği İzmir'in klasik CHP seçmeni için önemli bir referans. Aynı zamanda Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. Siyaseti delege pazarlıkları ve kurultay hesaplarından ibaret sananlar için ideal bir aday gibi görünmeyebilir. Ancak Kılıçdaroğlu'nun kafasındaki en güçlü İzmir adayı bence o. Yeni MYK'da bu kadar çabuk öne çıkması ve İzmir'i karış karış gezmeye şimdiden başlaması boşa değil. Hele İzmir'i çok isteyen AK Parti'nin adayı da bir kadın olursa bu senaryo mutlaka hayata geçer diye düşünüyorum. 2014'te İlknur Denizli ve Birgül Ayman Güler'in yarışacağı bir büyükşehir seçimi ufukta belirdi mi ne?
En güzel tebrik Somali'ye yardım
Malum önümüz bayram. Her bayram öncesinde olduğu gibi TBMM postanesinde yine hareketli günler yaşanıyor. Milletvekillerinin imzasını taşıyan 1.5-2 milyon adet bayram tebriği yola çıkmayı bekliyor şu anda. Bir milletvekili ortalama 3 bin tebrik kartı gönderiyor her bayramda. 550 milletvekili içinde 15-20 bin hatta 30 bin tane gönderenler bile var. Tanesi 25 kuruştan seçmene hem kendilerini hatırlatıyor hem de bayramlarını kutlamış oluyorlar. İki dini bayram ve yılbaşında gönderilen tebrik kartları için bir vekilin cebinden çıkan posta masrafı ortalama 5 bin lira civarında. TBMM her vekile yılda 20 bin ücretsiz zarf dağıtıyor. Tebrik kartlarının basım maliyeti de cabası. İletişim çağında bayramı tebrik kartı ile kutlamak son derece gereksiz. Hem masraflı hem yorucu. İnternet üzerinden ya da SMS ile bu işi daha ucuza halletmek mümkün. Sonra kimsenin "Filanca vekil bana kart göndermiş" diye havalara zıpladığı yok günümüzde. Dağdaki çobanın cebinde telefon, en ücra köyde internet var artık. Somali için tüm Türkiye'nin tek yürek olduğu bu Ramazan'da tebrik kartlarına harcanan para insanın içini acıtıyor. Bu bayram geçti ama Kurban'da tebrik kartı göndermek yerine muhtaçlara yardımda bulunsun herkes.