• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Aleviler ve CHP

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.02.2012, 00:00
Hayatım boyunca insanların etnik kökenini, mezhebini ve dini inancını sorgulayan tiplerden hazzetmedim. Ancak Türkiye'de yaşıyorsanız masum bir "Memleket nere?" sorusuyla başlayıp, işi kafatasınızı ölçmeye kadar götürecek birileri ile karşılaşma riskiniz hep vardır. Toplumumuzun önemli bir bölümü İngiliz Kraliyet ailesinden geldiği için kendisinden kabul etmediği ötekileri küçümser. Bırakın küçümsemeyi elinden gelse bir kaşık suda boğacak kadar nefret eder. Bir süredir dehşet içinde CHP'de yaşanan Alevilik tartışmalarını izliyorum. Sosyalist Enternasyonal'e üye CHP'nin İsa Gök adında bir milletvekili var. Kendisi "CHP şu anda genel merkezin verdiği talimatla tek bir etnik temele ve tek bir mezhebe dayanarak yeniden oluşturuluyor" buyurmuş. Doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğini hedef alan bir açıklama bu. Gök ve arkadaşları daha önce de Erdoğan Toprak ve Nihat Matkap üzerinden "CHP, Alevi partisi oldu" eleştirilerinde bulunmuştu. İnanması zor ama bu sığ söylemler sosyal demokrat bir partide dillendiriliyor. İsa Gök, parti yönetimine girecek isimlerin etnik kökenlerine ya da inançlarına bakılarak seçilmesini istiyorsa bir diyeceğim yok. Ancak o zaman kendisinin de bir vicdan muhasebesi yapması ve siyasi kimliğini yeniden tanımlaması gerekir. Yeri gelmişken Gök'e bir hatırlatmada bulunmak isterim. Baykal döneminde MYK'da görev yapan Alevilerin sayısı bugünkünden fazlaydı. Baykal'ın en yakın adamları Yılmaz Ateş ve Mehmet Sevigen, Alevi kökenliydi. Erdoğan Toprak, Ali Kılıç, Mehmet Ali Özpolat gibi isimler MYK'da görev yapıyordu. CHP o zaman Alevi partisi değildi de şimdi mi oldu?

O kemikler Ermeni komitacıların olmasın!

Adli Tıp Kurumu, Diyarbakır İçkale'deki restorasyon çalışmalarında ortaya çıkan kemiklerin en az 50 yıllık olduğunu açıkladı. Hatırlayacaksınız kemikler bulunduğunda 90'lı yıllarda öldürülen insanlara ait olabileceği iddia edilmişti. Hatta her olayda olduğu gibi JİTEM bağlantısı aranmış ve yeni şehir efsaneleri türetilmişti. Araştırmacı-yazar Tuncer Günay bir bilgi notu göndermiş. Enteresan bilgilerle dolu o nota bakılırsa kemiklerin 50 değil en az 90-100 yıllık bir geçmişi var. Diyarbakır'da 1908-1915 yılları arasında çok sayıda Ermeni çetesi adeta cirit atıyormuş. O dönemde kentte çok sayıda Müslüman'ı öldürüp, kadınlara tecavüz eden Ermeni komitacılar güçlükle kontrol altına alınabilmiş. Kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan elebaşları ve çete üyeleri İçkale bölgesinde kurulan darağaçlarında idam edilmiş. Günay, kemiklerin Ermeni komitacılara ait olduğunu iddia ediyor. JİTEM masumdur demiyorum ama, Diyarbakır'ın göbeğinde 90'lı yıllarda insanların öldürülüp karargah binası içinde toprağa gömülmeleri bana da çok mantıklı gelmiyor. Düşünsenize herkesin birbirini gördüğü ve tanıdığı bir askeri birlikte böyle bir olay yaşanacak ve bugüne kadar kimse konuşmayacak! Dünyanın her yerinde bu pis işlerin uzak dağ başlarında, resmi görevi olmayan itirafçı-ajan ve tetikçilere yaptırıldığı bir sır değil. Olayın sıcaklığıyla yapılan yorumlar her zaman olduğu gibi fos çıktı. Bu arada Adli Tıp incelemesi halen devam ediyor. Peşin hükümlü olmaktansa o incelemenin bitmesini beklemekte fayda var.

Bakana ulaşan sorununu çözer

Binali Yıldırım kabinenin en renkli isimlerinden biri. Mütevazili kişiliği ve kolay ulaşılabilir olması nedeniyle her an vatandaşlarla iç içe. Hal böyle olunca hem güldüren, hem düşündüren çok sayıda olayla karşılaşıyor. Gittiği bir köyde kendisine internetin yavaşlığından yakınan 70'lik nineyi daha önce yazmıştık. Geçtiğimiz hafta Meclis kulisinde gazetecilere enteresan bir olay daha anlattı. Evinin önünden çevre yolu geçen yaşlı bir teyze Yıldırım'ın telefonuna ulaşır. Gece geç saatte bakana bir mesaj yollar. Mesajda, "Devletin adamları geldi, evimin önünden yol geçirdi. Benim evim yolun aşağısında kaldı. Yardım edin" yazmaktadır. Gerisini Yıldırım'dan aktaralım: "Tokat'a çevre yolu yapıyoruz. Araziden dolayı dolgu da yapamıyoruz. Bana mesaj atan teyzenin evi bu yüzden yolun iki metre altında kalmış. Yukarı çıkabilmek için kendisine iptidai merdiven yapmış ama bu kez de demir bariyerleri aşamamış. Kendisini aradım, konuştum. Arkadaşlara talimat verdim, sorunu çözülecek. Şimdi inşaat devam ediyor. Bittiğinde yolu açmaya gideceğim, teyzeye de uğrayıp çayını içeceğim."

Duvar

Yalanlar birilerinin gerçeklerle kirlettiği güzel hikayelerdir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA