• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Değişime direnenler kaybetti

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.02.2012, 00:00
Siyasette bütün kırılma anlarının değişim öncesi dönemlere rastlaması şüphesiz tesadüf değil.
Kılıçdaroğlu bir tesadüf sonucu CHP'nin başına geçmedi. 2010 yılının Mayıs ayında o kaset ortaya çıkmasa da Baykal'ın siyasi ömrü bitmişti.
Ne var ki, Kılıçdaroğlu'nun partinin tek ve tartışılmaz hakimi olması ancak dün itibariyle gerçekleşebildi. Bu saatten sonra Baykal ne demiş, Önder Sav kime kızmış hiçbir önemi yok.
Değişimi anlamayan ve uzlaşmayan yapı tarih oldu. Kılıçdaroğlu kibar bir insan. Neredeyse iki yıldır Baykal ve Sav'a saygıda kusur etmedi.
Kim bilir belki de onlardan değişime katılmalarını ve öncülük etmelerini bekledi. Bunun mümkün olmayacağını gördüğü anda düğmeye bastı.
İki ihtiyar kurdun medyanın da şişirmesiyle kendilerine vehmettikleri gücün boş olduğu ortaya çıktı.
CHP için yeni dönem şimdi başlıyor. İlk hedef 2014 yerel seçimleri.
Eski alışkanlıklarından arınmış, emekten ve özgürlüklerden yana bir CHP'ye halk mutlaka şans tanıyacaktır. Parti içi iktidarla yetinen, seçkinci ve Türkiye gerçeklerinden uzak bir politika izleyen CHP'ye kimsenin tahammülü kalmadı.
Kılıçdaroğlu'nun arkasına saklanabileceği bir mazereti de yok artık. Yeni dönemin sevabı da, günahı da ona yazacak. İşi hiç kolay değil.

Adnan Keskin'e iade-i itibar
Hep söylenir: Siyaset uzun soluklu bir yarıştır. Bu sözün taşıdığı derin manayı en iyi bilen isimlerin başında Adnan Keskin geliyor. Dile kolay, tam 12 yıl aktif siyasetten uzak kaldı. Daha doğrusu Baykal ile köprüleri attığı için cezalandırıldı. 2004 kurultayında Baykal'ın "Benimle anlaşamayan sağ partilere gitsin" sözlerinin muhatabı oydu. Hiçbir yere gitmedi. 2011'de Denizli'de önseçimden birinci çıktı. Bileğinin hakkıyla yeniden Meclis'e girdi. Tecrübesi ve birleştirici tarzı ile partinin ağabeyi oldu. Kılıçdaroğlu onu boşuna divan başkanı seçtirmedi. Kurultayda tansiyon ne zaman yükselse ustaca hamlelerle devreye girdi. İsa Gök'ü salona yuhalatmadı ama iki çift lafla gardını düşürdü. "Sayın Gök'ün sözleri Tanrı kelamı değil, bizim de ona verecek bir cevabımız var" yanıtını o hengamede ancak o verebilirdi. Dün kalabalık dağıldıktan sonra salonda ayak üstü sohbet ettik. Son derece mutlu ve görevini başarıyla yerine getirmiş insanlara özgü bir rahatlığı vardı. Kurultayı yönetirken hiç zorlanmamış. Baykal ve Sav'ı sordum. Eski dostlarına bırakın kızmayı, en küçük bir eleştiride dahi bulunmadı. "Onlar bizim eski genel başkanımız ve genel sekreterimiz. Saygı göstermek zorundayız" dedi. CHP'de genel başkanlık hariç her makamda görev yapan Keskin, halen partisinin Meclis İdare Amiri. Ancak gönlünden geçenin elinden haksız yere alınan genel sekterlik makamı olduğuna eminim. CHP, bir sonraki kurultayda Keskin'e iade-i itibarda bulunur mu dersiniz?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA