• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Bir Türkiye gerçeği: Sağlıkta şiddet

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.05.2012, 00:00
İzmirliler Dernek Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, bir koltuğa birkaç karpuz sığdırmayı başaran örnek bir bilim adamı. Adli Bilimciler Derneği Başkanı sıfatıyla düzenlediği, "Sağlıkta şiddetin önlenmesinde Meclis'e düşen rol" konulu paneli izlerken Hoca'yı bir kez daha takdir ettim. Türkiye'nin doktora şiddeti tartıştığı ama sadece 'tartıştığı' bir dönemde o, bu illete neşteri atacak tek kurum olan TBMM'nin üyelerini sağlık çalışanları ile buluşturdu.
Başta bakanlık olmak üzere ilgili tüm kurumların bu panelin tutanaklarını okumalarını tavsiye ederim. AK Parti, CHP ve MHP'den 6 milletvekilinin katıldığı panel sayesinde siyasetin sağlıkta şiddete nasıl baktığını görmüş olduk. Kendi adıma hastanelerdeki şiddetin ulaştığı boyuttan habersizdim. Panel sayesinde öğrenmiş olduk ki, sağlıkta şiddet ciddi ve görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir sorun. Kendisi de bir doktor olan CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir'den, Gaziantep'te öldürülen doktor Ersin Arslan olayının perde arkasını dinlerken ürperdim.
Demir'in sorduğu, "Düne kadar doktora köyünden yumurta, peynir taşıyan bu insanlar şimdi nasıl böyle saldırganlaştı?" sorusunun cevabını acilen bulmalıyız. Panele katılan vekillerden Hamza Dağ, hukukçu kimliği ile Meclis'te sağlıkta şiddetin önlenmesi için yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Konuşmasının doktorlar gibi adliyelerde çalışan avukatların da sık sık şiddete maruz kaldığını anlattığı kısmı ilginçti. Aydın Milletvekili Semiha Öyüş ise meseleye farklı bir açıdan yaklaştı.
Bazı sağlık çalışanlarının hastalarla yeterince ilgilenmediğini ve kötü muamelede bulunduğunu çarpıcı örneklerle dile getirdi. Yani 'sorun sadece hastalarda değil' demeye getirdi. Sağlıkta şiddet Türkiye'nin kanayan yarası. Hastaneleri gözü dönmüş psikopatların elini kolunu sallayarak dolaştığı yerler olmaktan çıkarmak yapılacak ilk iş. Ancak asıl mesele eğitim. O olmadan sağlıkta, okulda, adliyede, sokakta şiddet bitmez.

Yılın bakanı Ertuğrul Günay
Bir ekonomi dergisinin 11 yıldır devam ettirdiği, "Yılın Starları" anketinde 2011 yılının en başarılı bakanı olarak Ertuğrul Günay seçilmiş. Kültür ve Turizm Bakanı, 6 bin 881 kişinin katıldığı ankette oyların yüzde 44.2'sini alarak Mehmet Şimşek ve Nihat Ergün'ü geride bırakmış.
Haberi okuyunca Günay adına sevindim. Çünkü bugüne kadar o makamda oturan en başarılı bakanlardan biri olmasına rağmen, medya ve muhalefetin eleştiri okları hep onun üzerinde. Hatta hükümete yakın olduğu düşünülen gazeteler bile söz konusu Günay olunca kantarın topuzunu kaçırmaktan hiç çekinmiyor. Bu ülkede 90'lı yıllarda Günay'ın oturduğu koltuktan geçen benim hatırladığım 4 sosyal demokrat bakan oldu.
Hiçbiri Nazım Hikmet'e iade-i itibar edilmesi için kılını bile kıpırdatmadı. 37 kişinin yanarak can verdiği Madımak Oteli'nin kebap salonu haline getirilmesine ses çıkarmadı. Ahmet Kaya'nın mezarını Türkiye'ye getirmek için çaba göstermedi. Bu ve daha onlarca vicdanları kanatan haksızlıklara 2007 yılından sonra 'dur' denildi. Büyük bir koalisyon olan AK Parti içinde Günay, bence çok önemli bir misyon üstleniyor. Bu ödülü de fazlasıyla hak ediyor.

Bahçeli'den Manisa talimatı
MHP Manisa İl Teşkilatı Salı günü Ankara'daydı. İl Başkanı Tamer Akkal ve 108 arkadaşı önce Meclis'te MHP grup toplantısına katıldı. Sonra Manisa Milletvekili Erkan Akçay ile birlikte parti genel merkezine geçti. MHP lideri Bahçeli, Manisa'dan gelen heyeti oldukça sıcak karşıladı. Yeni seçilen il ve ilçe yönetimlerini tebrik etti. MHP kongrelerinin diğer partilere göre çok daha demokratik bir ortamda geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Teşkilattan 2014 yılındaki yerel seçimler için çalışmalara şimdiden başlamalarını istedi ve ekledi: "Sizden başta Manisa Büyükşehir belediyesi olmak üzere tüm il, ilçe ve belde belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyeliklerini bekliyorum. Biliyorum ki, bunu başaracak güçtesiniz."

Şengül'ün sigarayla imtihanı

AK Parti'nin genç vekillerinden Aydın Şengül, Ankara'ya çabuk alıştı. Esprili kişiliği ve pratik zekasıyla partide kendini hemen kabul ettiren Şengül, aynı zamanda Meclis futbol takımının da değişmez oyuncularından. Haftada iki gün sabah 8'de kalkıp milletvekili arkadaşları ile Ankaragücü tesislerinde futbol antrenmanları yapıyor.
Meclis'teki odasında futbol üzerine laflarken, spor sayesinde sigaradan nasıl vazgeçtiğini anlattı. 20 yıl boyunca günde iki paket sigara içmiş Şengül. 2007 yılında Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla bir süre ara vermiş tiryakiliğe. Ancak 2008'de AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında sıkıntıdan yeniden başlamış.
Milletvekili seçildikten sonra bir kez daha niyetlenmiş bırakmaya ama bir türlü becerememiş. Ta ki Meclis futbol takımı ile antrenmana çıktığı güne kadar. 7 ay önce yapılan ilk antrenmanda 55-60 yaşındaki vekiller kadar koşamadığını ve tıkandığını görünce canı fena halde sıkılmış. Zaten çocuklarının ve eşinin de bu konuda kendisine yoğun bir baskısı varmış. Başlarda biraz zorlansa da bu kez tamamen vedalaşmış sigarayla. "Şimdi çok rahatım. İyi ki bırakmışım bu mereti" diyor.
Darısı tüm tiryakilerin başına...

Susam tarzı muhalefet
CHP'li Mehmet Ali Susam parlamentoda yapıcı muhalefet anlayışını benimseyen isimlerden. Kendisi Meclis'in esnaf teşkilatından gelen tek milletvekili. Yani bir anlamda esnafın Meclis'teki sesi.
Hal böyle olunca esnafın sorunlarını ilgili bakanlara iletme ve takip etme görevi de ona düşüyor. Susam, bundan 1.5 yıl önce vergi ve SGK borçlarını yeniden yapılandıran torba kanunda esnafın basit usulde vergi sistemine dönüşünün sağlanmasını ve geleneksel el sanatlarını sürdürenlerin vergiden muaf tutulmasını önermişti. O dönemde bu talebi karşılık bulmadı. Ancak yılmadı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile birkaç kez yüz yüze görüştü.
Israrlı çabaları sonucunda konu bakanlığın gündemine girdi. Sonunda teşvik paketine esnafın isteği doğrultusunda iki madde eklendi. Bakanlığın hazırladığı kanun tasarısında basit usulde mükellef olma hakkını kaybedenlerin yeniden basit usule dönmesine imkan sağlayan bir düzenlemeyle; keçecilik, bastonculuk, yorgancılık ve yemenicilik gibi geleneksel el sanatlarını yaşatan esnaftan gelir vergisi alınmaması maddeleri kondu. Milletin vekillerden beklediği tam da bu işte.
Kavgayı, dövüşü bırakın, iş yapın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA