• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Savaşa hayır ama

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.10.2012, 00:00
Türkiye'de hatırı sayılır bir kitle Suriye'de 18 aydır devam eden olağanüstü durumu diktatör Esad'ın penceresinden değerlendirmek gibi bir gaflet içerisinde.
Özellikle sosyal medyada iyi örgütlenen bu kitleye göre Suriye tezkeresi özünde bir savaş tezkeresi.
Google'dan derledikleri özlü sözlerle savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu kamuoyuna hatırlattıkları için onlara teşekkür borçluyuz.
Ancak meselenin bir de Türkiye'nin bugünkü ve gelecekteki çıkarları ve egemenlik hakları ile ilgili boyutu var.
Dün Meclis'ten geçen tezkere işte bu nedenle çok önemliydi.
Türkiye'nin Suriye ile savaşa girmek gibi bir niyeti yok.
Sadece Esad sonrasında bölünme ihtimali yüksek görünen Suriye'de, gelecekte söz sahibi olma adına ciddi bir devletin atması gereken adımları atıyor Türkiye.
Esad daha ne kadar direnir bilinmez ama gidici.
Suriye'nin kuzeyi, yani bizimle olan sınırının önemli bir bölümü PKK'nın bir kolu olan PYAD kontrolünde.
Esad sonrasında bölünecek bir Suriye'de, PKK'nın çizgisinde özerk bir Kürt bölgesi oluşması en çok kime zarar verir dersiniz?
Bugüne kadar Türkiye'ye Kuzey Irak'tan saldıran PKK'nın yarın Suriye üzerinden bizi vurma ihtimali bugünkü şartlarda çok yüksek.
Bu tezkere geçmese, Türkiye'nin Suriye'den gelen bir terörist grubu kendi toprakları dışında takip etme imkanı olmayacaktı.
Esad sonrası Suriye'nin kaderi belirlenirken masaya oturmak istiyorsak tedbirimizi şimdiden almak durumundayız.
Bölünmüş bir Suriye en çok bize zarar verir.
Kuzey Irak'tan sonra ayrılıkçı Kürt hareketinin kendisine yaşam alanı bulacağı en müsait yer Suriye'nin kuzeyi.
Bu tezkere aynı zamanda Suriye'nin bir bölümü için heveslenen Kandil baronlarına verilmiş bir gözdağıdır.
Türkiye'nin egemenlik hakları konusunda ne kadar hassas olduğunu dosta düşmana hatırlatan politik bir hamledir.
Sağcı, solcu fark etmiyor; meselelere kendi meşrebimizden bakmak gibi kötü bir huyumuz var.
Türkiye 1974 Kıbrıs harekatından bu yana ilk kez yabancı bir devletin silahlı güçlerini bombaladı.
Kim durup dururken savaşa girmek ister?
Ancak komşumuzdaki ateş bizi ister istemez etkiliyor.
Böyle bir ortamda siyasi hesapları bir kenara bırakıp birlik içinde olmak zorundayız.
Suriye meselesi öyle bir hale geldi ki, Akçakale'ye düşen top mermisinin kimin tarafından atıldığı bile belli değil.
İçerde muhalif gruplarla savaşan Esad'ın Türkiye'yi bu kadar açıktan karşısına alması pek olası görünmüyor.
Esad'ı deviremeyen muhaliflerin bir provokasyonu bile olabilir bu top mermisi.
Ya da Esad'ın yanında yer alıp muhaliflerle dirsek teması içindeki grupların Türkiye'yi savaşa çekme operasyonu...
Savaşa hep birlikte hayır diyelim...
Ama bunu yaparken tezgaha gelmeyelim...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA