Sonuçlar CHP'li başkanlar için pek iç açıcı değildi. Birçok ilçede, İzmir seçmeni mevcut başkanlardan memnun olmadığını söylüyordu.
O yazının ardından deyim yerindeyse kıyamet koptu.
Anketi inandırıcı bulmayanlar, bizi kullanılmakla ve birilerinin adamı olmakla suçlayanlar koro halinde "Bu sonuçlar doğru değil" kampanyası başlattı.
Tabii, gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu olduğunu unutuyorlardı.
İşte CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın tarafından açıklanan İzmir anketi bu sözü doğruladı.
Sadece Yeni Asır'ın ele geçirdiği anket sonuçları, yerel seçimde İzmir'de taşların 9 şiddetinde bir deprem etkisiyle yerinden oynayacağını gösteriyor.
Günaydın'ın "Tarihi başarı yakalayacağız" sözleriyle açıkladığı anket, nüfusu 100 binin üzerindeki ilçelerde ve Seferihisar'da gerçekleştirilmiş.
Çıkan sonuçlara göre, CHP'nin oyu yüzde 45, AK Parti'nin ki ise yüzde 35. İzmir seçmeninin yüzde 13'ü kararsız, yüzde 7'si de MHP'ye oy vermeyi düşünüyor.
Anketin en dikkat çekici yanı, 4 belediye başkanı hariç diğer başkanların kişisel oyunun, CHP'nin oyundan daha düşük çıkması.
Aralık 2012 itibariyle sınavı geçenler; Seferihisar, Konak, Bornova ve Torbalı'nın belediye başkanları.
Karşıyaka'da partinin oyunun birkaç puan gerisinde kalan Cevak Durak da başarılı kabul edilenler arasında.
Gaziemir'deki durum Karşıyaka ile aynı. Bayraklı, Buca ve Karabağlar'da ise tehlike çanları çalıyor. Bu üç ilçede başkanların oyu, partinin oyundan bir hayli geride.
Gelelim Büyükşehire.
Ankete göre Aziz Kocaoğlu'nun kişisel oyu CHP'nin oyundan daha düşük.
Bu sonuçlar, geçtiğimiz hafta yazdığımız "Anketler İzmir'de Kılıçdaroğlu'nun elini rahatlattı" iddiasını da doğruluyor.
CHP seçime kadar İzmir'de kamuoyu araştırmaları ile seçmen tercihini ölçmeye devam edecek.
Ancak başkanların önünde kendilerini halka ve partiye beğendirmek için sadece 6 aylık bir zaman kaldı.
Parti üst yönetiminde, "İzmir'de vazgeçilmez, 'o olmazsa seçim alınamaz' denilebilecek kimse yok. Halk başkanlara değil, partiye oy veriyor" görüşü hakim.
2014'te Kemal Kılıçdaroğlu'nun üzerine en çok titreyeceği yer kesinlikle İzmir olacak.
AK Parti'nin Binali Yıldırım ile seçime girmesi durumunda, İzmir'de Büyükşehir'in garanti olmadığını CHP yönetimi de görüyor.
Bu nedenle kesinlikle işi şansa bırakmayacaklardır.
Aslında bu sonuçlar üzerine söylenecek çok şey var ama; nedense biz yazınca bazıları rahatsız oluyor.
İki anketten çıkan sonuçlar üç aşağı beş yukarı aynı.
Yorum sizin...
Aşlık'tan teleferik tepkisi
İzmir'de 2007 yılında can güvenliği olmadığı gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi tarafından kapatılan teleferik, bir türlü faaliyete geçirilemiyor. Kentin en güzel manzarasına sahip Balçova Dede Dağı'ndaki tesisin yapımı için gerçekleştirilen ihaleler şu veya bu sebepten bir şekilde iptal ediliyor. AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık ise, yılan hikayesine dönen teleferiğin belediye tarafından kasıtlı olarak hizmete sokulmadığı görüşünde.
Aşlık "Ya ihale yapmayı bilmiyorlar ya da bilinçli olarak İzmirliyi teleferikten mahrum bırakıyorlar. Bu iş bir kasaba belediyesinin elinde olsaydı şimdiye kadar 10 kez çözülürdü. CHP'li Ordu Belediyesi çok kısa bir sürede yap-işlet devret modeliyle kente bir teleferik kazandırdı. İzmir'de ise belediyenin vurdumduymazlığı nedeniyle vatandaş teleferiği unuttu" diyor.
Vefa bir semt adı mı?
Kılıçdaoğlu'nun 2011'de milletvekili listesini hazırlarken yaptığı en önemli hatalarından biri, Ahmet Ersin'i Meclis dışında bırakmak oldu. CHP'nin medyada en çok yer bulan, partinin görüşlerinin geniş kesimlere ulaşmasını sağlayan az sayıdaki vekilinden biriydi. Biz gazeteciler için de iyi bir haber kaynağıydı. Özellikle İnsan Hakları Komisyonu'nda başarılı işlere imza attı. Vekillik görevi bitti, tam rahat edecekti ki; Ergenekon Davası'ndan yargılanmaya başlandı.
Vekillik döneminde parti göreviyle Erzincan'a gitmiş ve o tarihlerde cezaevinde olan Başsavcı İlhan Cihaner'in davasının gizli tanığı Munzur ile görüşmüştü. Ersin'in gizli tanığa para dolu bir çanta verdiği iddiası çok tartışıldı. Her ne kadar 'Çantada pijamalarım ve traş takımım vardı' dese de hakkında dava açılmasına engel olamadı.
Ergenekon terör örgütüne yardım ve yataklık suçlamasıyla yargılanan eski vekil, 21 Aralık günü Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nin karşısına çıkacak. Bakalım Yeni CHP, eski vekiline sahip çıkacak mı? Silivri'nin yolunu ezberleyen partinin yeni vekilleri, aynı ilgiyi Ersin'den esirgemezler umarım. Aksi halde 'vefa' CHP'de sadece bir semt adı olarak algılanıyor demektir.
Mesir, Viagra değil!
Meclis Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmeleri bu yıl ilginç diyaloglara sahne oluyor. Önceki gün yaşanan Mesir tartışmasında olduğu gibi. Meclis'in renkli siması Kamer Genç'in hedefinde her zamanki gibi Bülent Arınç vardı. Başbakan Yardımcısının katıldığı bir etkinlikte TRT Genel Müdürüne Manisa'nın simgesi mesir macunu tavsiyesinde bulunmasını eleştirdi. Genel Müdüre neden mesir yemesini tavsiye ettiğini sordu. Arınç'ın cevabı en az soru kadar ilginç ve renkli oldu. Önce "Karakteri, mayası, her şeyi hakaret olanlara 'hasbunallahu ve nimel vekil' demekten başka çare yok" dedi. Sonra başladı Genç'e yüklenmeye: "Mesir, Viagra değil, kuvvet veren bir iksir. Ama senin aklın uçkurunda olduğu için Mesir atıldığı zaman aklına başka şeyler geliyor. Yazıklar olsun."