• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Cumhuriyet'in fetret devri

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.01.2013, 00:00
Önce unutanlar ve bilmeyenler için küçük bir hatırlatma...
Fetret (bunalım) devri, Osmanlı'da 1402'de başlayıp 1413'e kadar süren kargaşa yıllarıdır.
Fasıla-i Saltanat devri diye de bilinir.
1413'te Çelebi Mehmet dağılan Osmanlı birliğini yeniden sağlar ve tarihin en büyük imparatorluklarından birinin temellerini atar.
Cumhuriyet'in fetret devri ise PKK'nın 15 Ağustos 1984'te Siirt'in Eruh ve Şemdinli ilçelerine yaptığı baskınla başladı.
Dünya üzerinde 20'nci yüzyılda başlayıp, 21'inci yüzyılda hala devam eden; sonuçları itibariyle bir ülkeye bu kadar ağır bedeller ödeten ikinci bir savaş daha yok.
Resmi rakamlara göre 30 yılda 5 bin 150 asker, 459 polis, bin 495 korucu, 138 öğretmen, 45 imam, 60 köy muhtarı, 13 belediye başkanı ve 29 gazeteci bu savaşta şehit düştü.
Çatışmalarda hayatını kaybeden 6 bin 990 sivil vatandaşla beraber toplam kayıplarımız 14 bin 388'i buldu.
Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda bile 10 bin 885 şehit verdi.
Üç yıl savaştığımız Kore'de 731, Kıbrıs Barış Harekatı'nda ise 486 şehidimiz var.
PKK ile mücadele ederken yaralanan ve sakat kalan 11 bin 575 asker, 650 polis, 540 korucuyu ve terör saldırılarında sakat kalan 2 bin 500 sivili de bu rakama ekleyin.
Bitmedi... Bir de karşı tarafın bilançosuna bakalım.
30 yılda öldürülen PKK'lı militan sayısının 35-40 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Bu insanların yüzde 90'ı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
PKK kendi beyanlarında dahi kayıplarını 25 bin olarak açıklıyor.
Örgütün çeşitli gerekçelerle infaz ettiği PKK'lıların sayısı bin 650.
Güneydoğu ve Kuzey Irak coğrafyasında kendilerinden haber alınamayan, akıbeti meçhul 10 bin kayıp var.
Meselenin ekonomik boyutunu anlamak için yine rakamlardan yardım alalım.
Türkiye'nin, yani bizim cebimizden 30 yılda savaş için çıkan para 300 milyar dolar.
Bu parayla 24 derslikli 15 bin okul, 400 yataklı 900 adet tam teşekküllü hastane, 150 boğaz köprüsü, 120 Atatürk Barajı, 450 bin km. duble yol yapabilirdik.
300 milyar dolarla Türkiye'yi bir uçtan bir uca hızlı tren ağıyla donatabilir ya da 30 nükleer santral inşa ederek enerji sorunumuzu kökten çözebilirdik.
Sadece paramızı ve insanlarımızı kaybetmedik bu savaşta.
Cumhuriyet'le edindiğimiz bir arada yaşama arzumuzu da köreltti savaş.
Güvenlik nedeniyle boşaltılan 3 bin 540 köy ve mezradan, 400 bin vatandaşımız önce Diyarbakır'a, sonra büyük kentlere göç etti.
Çanakkale'de omuz omuza savaşan insanlar birbirinin etnik kökenini sorgular hale geldi.
Koca bir ülkenin psikolojisi, kimyası, morali alt üst oldu.
2013'le beraber barış yeniden dillendirilmeye başlandı ya..
Savaş çığırtkanları hemen taarruza geçti...
Doğal olarak varlık sebepleri olan kirli oyunun bitmesini istemiyorlar.
Bu ülkenin 20'sinde toprağa düşen gençleri de, henüz doğmamış çocuklarının kaybolup giden gelecekleri de umurlarında değil.
Onların derdi, tek sermayeleri olan savaşın hep sürmesi...
Devlet, Kürt sorununda 30 yılda silahlı mücadele ile alabileceği mesafeyi aldı.
Bu millet istemedikçe Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini dosta düşmana gösterdi.
Şimdi sıra barışın dilini konuşmakta.
Kiminle savaşıyorsanız, barış için masaya onunla oturursunuz.
Süreç 2009'da olduğu gibi kesintiye uğramaz ve başarıyla tamamlanırsa kazanan Türkiye olacak.
Fetret devri bitip, ülkeye barış iklimi hakim olduğunda hepimiz rahat bir nefes alacağız.
Bu hafta çok kritik ve önemli gelişmelere gebe...
Barışı bir kez daha ıskalama lüksümüz yok.
Ya başaracağız ya da bu fetret devrini kendine özel şartlarıyla yaşamaya devam edeceğiz...
Kaçan balık her zaman büyük olur...
Bir süre sonra masaya yeniden oturmak istediğimizde avantaj bizde olmayacak.
Ve o masada Kürtlerle bizim dışımızda birileri daha oturacak.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA