• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

BDP'den beklenen özür

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.02.2013, 00:00
BDP yıllardır Türkiye partisi olmamakla eleştirilir. Doğruluk payı yüksek bir eleştiridir bu. Kendileri her ne kadar aksine iddia etse de PKK çizgisinde ve Güneydoğu ekseninde siyaset yaparlar. 25 yıldır Türkiye partisi olma adına en ufak bir adım atmayan BDP, barış süreci başladıktan sonra kendini Karadeniz yaylalarına vurdu. Sinop ve Samsun'dan yansıyan görüntüler BDP'nin bu "zihni sinir projesi"nin ilk sonuçlarıdır.
Barış sürecine destek için Karadeniz'e yolladıkları ekipteki isimler de enteresan. Belagat ustası, aydın vs. Sırrı Süreyya Önder, milletvekili seçildikten sonra akılda kalan en önemli icraatı Meclis'e bisikletle gelmek olan Türkiye devrimcilerin Ankara'daki gür sesi Ertuğrul Kürkçü ve diğerleri. Belli ki, Karadeniz'in sosyolojik ve demografik yapısı hakkında hiç bir fikirleri yok. Ya da yokmuş gibi davranıyorlar.
AK Parti ve CHP liderlerinin siyasi hayatlarını riske atarak barış sürecine destek verdiği, Türk halkının sessiz ama kararlı bir iradeyle siyasilere kredi açtığı bir ortamda bu ziyaret şart mıydı? Adeta 'provokasyon öyle olmaz böyle olur' mantığıyla çıktıkları Karadeniz turunda bir çuval inciri berbat ettiler. Öyle ya; Karadeniz bu arkadaşların partisinin oy deposu. Oraya gidecek ve PKK'nın nasıl barışçı bir örgüt, Öcalan'ın ne kadar büyük bir önder olduğunu geniş kitlelere anlatacaklar! Teröre en çok şehit veren bölge olan Karadeniz'in insanı da 'Yaşasın halkların kardeşliği' sloganlarıyla sürece destek verecek! Romantizmin böylesine Kürkçü'nün gençliğinde bile rastlanmıyordu bu coğrafyada. Keşke oraya gitmeden önce Ankara'da bir basın toplantısı yapsalar ve şehit-gazi ailelerinden PKK adına özür dileselerdi. Barışı gerçekten samimiyetle isteselerdi, bunu yapmaktan gocunmaz ve çekinmezlerdi. Belki o zaman Sinop'ta bu kadar öfkeyle karşılanmayacaklardı. BDP'lilerde eksik olan şey samimiyet. Bugüne kadar hiç barışın dilini konuşmadıklarından empati yapmakta zorlanıyorlar. Savaşın en az Kürtler kadar Türklerin de canını yaktığından ve Anadolu'nun batısında, kuzeyinde, güneyinde binlerce ocağın terör nedeniyle söndüğünden habersizler. BDP'nin barış sürecine yapacağı en önemli kattı samimi ve içten bir özürdür.
Şehit aileleri, gaziler ve sağduyulu kamuoyu bunu bekliyor.

CHP'nin Nezihe Annesi

Hüseyin Aygün, "Ben CHP'li değilim, Kılıçdaroğlu davet etti geldim."
Faik Tunay, "CHP çatısı altında siyaset yapıyorum ama CHP'li değilim"
Atatürk manevi torunları, "Atatürk'ün mirasından gerekli payı alamadık, CHP'den 1 milyar dolar isteriz."
Bütün bu 'Sen de mi Brütüs' vakalarına rağmen CHP'nin nasıl 90 yıldır ayakta kaldığını merak edenlere Nezihe Altıok'u tanımalarını öneririm. Cumhuriyetle yaşıt, soyadını Atatürk'ten almış bir CHP'li o. İlerleyen yaşına rağmen CHP'nin tüm toplantılarına katılır. Partiye emeği çoktur. Sıkı bir Deniz Baykal fanatiğidir ama önce CHP'lidir. Onca kavga, gürültü ve parti içi iktidar mücadelesine rağmen CHP'yi ayakta tutan isimsiz kahramanlardan biridir. Hani şu evinin rızkını, çocuğunun harçlığını kesip parti binasının kirasını ödeyenler var ya, işte onlardan bahsediyorum. Nezihe Altıok ve diğerleri... Manevi torunların, CHP'den vekil olup CHP'li olmayanların, mutlaka tanıması lazım onları.

Rıfat'a kahve söyleyin

Başta kimseler ihtimal vermiyordu ama, Rıfat Sait'in İzmir Büyükşehir'e adaylık meselesi AK Parti kulislerinin en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Öyle ki TBMM Başkanı Cemil Çiçek dahi Sait'in Büyükşehir'e aday olduğundan haberdar. Önceki gün makamında Arnavutluk Meclis Başkanı Jozefina Topalli'yi ağırlayan Çiçek'in yanında Arnavutluk Dostluk Grubu Başkanı sıfatıyla Rıfat Sait de vardı. Resmi görüşmelerin ardından sıra çay-kahve faslına geldi. Sait'e 'Aday olma konusunda ısrarcı mısın' diye soran Çiçek, 'Evet' cevabını alınca garsonlara seslendi, "Rıfat'a kahve söyleyin. Bakalım falında İzmir Büyükşehir çıkacak mı?"

Akçay'dan yeni bakana üç soru

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, TBMM'nin en çok soru önergesi ve kanun teklifi veren vekillerinden. Eski bakanlar onun soru bombardımanına alışkındır. Yenilerin alışması da fazla zaman almayacak gibi görünüyor. Akçay, çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya üç soru önergesiyle 'hoş geldin' demiş bile. Önergelerin tamamı Manisa'nın eğitimde karşılaştığı sorunlarla ilgili. Sınıf mevcutlarındaki artışın eğitim kalitesine etkisini de sormuş, ildeki okullaşma oranı ve derslik açığını da. Sırada Kültür, Sağlık ve İçişleri Bakanları var. Bakalım onların bahtına hangi sorular düşecek?

Kılıçdaroğlu'na iğne oyası
CHP'nin Ege'de en iddialı olduğu kentlerin başında Balıkesir geliyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Balıkesir'den ziyaretçisi hiç eksik olmuyor. Önceki gün Gönen ilçe yönetimi ve kadın kollarından oluşan bir heyeti ağırladı. Vekiller Namık Havutça, Ayşe Nedret Akova ve Haluk Ahmet Gümüş'ün eşlik ettiği Gönenli kadınlar, Kılıçdaroğlu'na ilçelerinin sembolü olan iğne oyalı eşarp hediye etti. Gönen Kadın Kolları Başkanı Gülgün Köroğlu, "İğne oyası Gönenli kadınlar için geçim kaynağı ve kazanç kapısıdır. Çok zor ve zahmetli bir sanattır. İnanılmaz emek ve sabır ister. Gönenli kadınlar olarak iktidar için iğne oyası gibi sabırla çalışacağız" sözünü verdi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA