Ordu'nun büyükşehir olmasını öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesinden sonra aradım Kınay'ı. Daha önce gündeme taşıdığı Uşak-Kütahya birleşmesinde son durum nedir diye sordum. İki kentte yaşayan vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasetçilerin anlaşması durumunda birleşmenin önünde hiçbir engel olmadığını söyledi. Kınay'a göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da kamuoyunun oluşması durumunda birleşmeye onay vermeye hazır. CHP ve MHP'nin karşı çıktığı birleşmenin önümüzdeki 10 yılda kaçınılmaz olduğunu savunan AK Partili vekil, "Uşak ve Kütahya birleştiğinde Türkiye'nin 22'nci büyük ili olacak. Merkezi bütçeden bölgemize aktarılacak kaynaklar yüzde 100 artacak. Büyükşehir meselesini kamuoyunun iyi değerlendirmesi lazım. Ben bu işin peşine bırakmayacağım. Eğer aramızda anlaşır ve Dumlupınar adıyla yeni bir büyükşehir kurulmasını karara bağlarsak, Başbakanımızın da desteğini alırız" diyor.
Üzerinde durulması gereken bir öneri. Büyükşehir olmanın illere katkısı büyük. Başbakan Erdoğan'ın küçük illerin birleşerek büyükşehir olmasına sıcak baktığı biliniyor. Bunun işaretini partisinin son Kızılcahamam kampında verdi aslında. Milletvekillerine kamu kaynaklarının israfını önlemek ve vatandaşlara daha etkin hizmet verebilmek amacıyla şehir sayısını 86'dan 51'e düşüren İtalya'yı örnek gösterdi. 'Bizde de olması gereken bu' dedi. O konuşmanın ardından Meclis'te bazı vekillerin birleşme meselesini ciddi ciddi değerlendirdiğini biliyorum. 2014'e olmasa bile 2019'a büyükşehir olarak girmeye en yakın kentler hangisi diye merak ediyorsanız, işte benim tahminlerim: Uşak-Kütahya, Zonguldak- Bartın, Nevşehir-Kırşehir-Aksaray-Yozgat, Amasya-Tokat, Zonguldak-Bartın, Kars-Ardahan-Iğdır-Artvin.
CHP'de yüksek gerilim
Cumartesi günü toplanan CHP Parti Meclisi son dönemlerin en hararetli tartışmalarına sahne oldu. Detaylarını Yeni Asır'da sizlere aktardığımız olaylı PM'de, tartışmaların ağırlıklı olarak İzmirli vekiller arasında gerçekleşmesi dikkatimi çekti. Biraz araştırınca o toplantıda Alaattin Yüksel'in sadece Aytun Çıray'la değil, Birgül Ayman Güler ile de karşı karşıya geldiği bilgisine ulaştım. Yüksel, toplantıda Güler'in yeni anayasa ile ilgili yazılarını kürsüden eleştirmiş. Güler'in tepkisiz kaldığı eleştirilere CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu müdahale etmiş ve tartışmayı bitirmiş. CHP'nin İzmir vekilleri arasındaki yüksek gerilim PM'den sonra Meclis grubunu da sıçrayacak gibi görünüyor. Hatırlayacaksınız 7 CHP'li vekil, geçtiğimiz hafta sponsorluğunu TUSKON'un yaptığı bir etkinliğe katılmak üzere ABD'ye gitti. İçlerinde İzmir'den Mehmet Ali Susam da vardı. Ulusalcı Birgül Ayman Güler, "Sponsorluğunu TUSKON ve Zaman Gazetesi'nin yaptığı bir etkinliğe katılmayı doğru bulmuyorum" diyerek arkadaşlarını eleştirdi. Bakalım Susam bu eleştiriye ne cevap verecek? Egeliler görüşme odasına
AK Parti'nin Egeli milletvekilleri 20 Nisan'da Başbakan Erdoğan'la bir araya gelecek. Erdoğan, 'istişare ve değerlendirme toplantısı' adıyla gerçekleştirilen kabullerinde daha önce partisinin Güneydoğu ve Orta Anadolu vekillerini dinlemişti. Sıra şimdi AK Parti'nin en çok önem verdiği bölgelerden biri olan Ege'de. Erdoğan'ın görüşmede vekillerle partinin Ege'deki son durumuna ilişkin anket sonuçlarını da paylaşması bekleniyor. Partinin oylarının istenilen seviyede olmadığı ya da düşüş gösterdiği illerin vekilleri için zor bir sınav olabilir bu görüşme.
Özbekistan'daki tutuklu Türkler
Denizlili işadamı Halil Nalçacı'nın dramını yıllardır Yeni Asır'da yayınladığımız haberlerle gündemde tutmaya çalışıyoruz. Nalçacı, Özbekistan'da tutuklu işadamlarımızdan biri. Bu ülkede yabancı para ile iş yaptığı için tutuklanmış ve bir daha kendisinden resmi kanallarla gelen yazılar hariç, hiç haber alınamamış. En son Ocak ayında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Nalçacı'nın kalan cezasını Türkiye'de çekmesi için Özbekistan makamlarıyla iade görüşmelerine başlandığını duyurdu. Yeni Asır'da yayınlanan bu habere en çok sevinen kişi Denizli'de yaşayan 74 yaşındaki babası Nebi Nalçacı olmuştu. Ancak aradan geçen 3 ayda hiçbir ilerleme sağlanamadı. Nalçacı'yı tam 7 yıldır telefonla bile ailesiyle görüştürmeyen Özbek makamları için bir şey ifade eder mi bilmem ama; oğlunun hasretiyle yanıp tutuşan yaşlı adam geçtiğimiz günlerde hayatın kaybetti. Kardeşi Ahmet Nalçacı ise ağabeyini Türkiye'ye getirmek için Ankara ile Denizli arasında mekik dokuyor. Ailenin tek umudu Özbek senatosunun 5 Aralık'ta çıkardığı ve yabancıları da kapsayan af kararı. Özbek, Anayasa'nın kabulünün 20'inci yılına denk getirilen af kanunuyla ülkede tutuklu bulunan yabancıların kendi memleketlerine iadesi öngörülüyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önümüzdeki ay Özbekistan'a gidecek. Nalçacı ve diğer Türk tutukluların kurtuluşu bu ziyarete bağlı. Aileler Davutoğlu'ndan müjdeli bir haber bekliyor. İlgililere duyurulur...