Başbakan Erdoğan'ın pazar günü tam 4 kez "7 ay sonra seçim var, sandıkta görüşelim" demesi ne anlama geliyor?
Kimine göre Başbakan 30 Mart 2014'teki yerel seçimleri kastediyor...
Kimine göre ise, 7 ay sonra erken genel seçime gidecek.
Yerel seçime bugün itibariyle 294 gün var. Yani 10 aydan sadece 6 gün eksik...
Erdoğan gibi tecrübeli bir siyasetçinin aynı gün içinde 4 kez seçim tarihini şaşırması bence imkansız.
Her ne kadar AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik kesin bir dille yalanlasa da, erken seçim ufukta göründü.
Siyasetin, Gezi Parkı olayları ile tırmanan gerilimi uzun süre taşıyamayacağı aşikar.
Buluttan nem kapan piyasaları da unutmamak lazım...
Sokaktaki hareketlenmeyi oya tahvil edebileceğine düşünen muhalefet partileri erken seçime karşı çıkmaz.
Devlet Bahçeli, daha geçtiğimiz hafta 'hodri meydan' dedi bile.
Her fırsatta iktidarın ülkeyi ne kadar kötü yönettiğini haykıran CHP'nin de sandıktan kaçması pek olası görünmüyor.
Milletvekili emeklisi olabilmek için Meclis'te 2 yılı doldurmaları gereken yeni vekiller bugün itibariyle bu hakka kavuştu.
Dolayısıyla onların da seçime itiraz etmelerini gerektirecek bir durum kalmadı.
Sorun çıkarma ihtimali olan tek grup, AK Parti içindeki 3 dönem mağdurları...
Onlar için bir formül bulunacaktır diye düşünüyorum.
Anayasa gereği genel seçimle yerel seçim arasında 1 yıldan az bir zaman varsa, iki seçim birleştiriliyor.
Malum yerel seçimlerin kendine özgü dinamikleri var.
Genel seçimde oyunu AK Parti'ye veren bir seçmen, yerelde bambaşka gerekçelerle farklı bir partinin adayını tercih edebiliyor.
Böyle olduğu için AK Parti oyları her yerel seçimde genele göre 8-10 puan düşüyor.
Bknz: Yüzde 38'de kalınan 2009 yerel seçimleri...
Oysa iki seçim bir arada yapıldığında yerelde oyların başka partilere gitmesi asgari seviyede gerçekleşecek.
Üstelik 2014'ün Ağustos'undaki Cumhurbaşkanlığı seçiminin de provası yapılmış olacak.
3 seçimi bilen adam
Siyaset bir niyet okuma ve öngörme işidir.
AK Parti'nin tecrübeli isimlerinden Hüseyin Tanrıverdi'nin niyet okuma konusundaki becerisini takdir etmek lazım.
Türkiye'nin bugün hararetle tartıştığı '2014'te 3 seçim' formülünü ilk dile getiren o oldu.
Hem de 2011 yılının Aralık ayında.
Yani 1.5 yıl önce...
Arşivden baktım, 25 Aralık 2011'de yaptığımız söyleşide, "2014'te milletin önüne 3 sandık konulabilir" demiş.
O açıklama bizden sonra iki gazetede daha yayınlanmış ve yer yerinden oynamıştı.
Hatta kendi partisinden bazı isimler bile Tanrıverdi'ye "Nereden çıkardın bu 3 seçimi" diye serzenişte bulunmuştu.
Zaman onu haklı çıkardı.
Madem 'siyaset niyet okuma işi' dedik devamını da biz getirelim.
Bu Meclis 2015'i görmez.
Hatta 2014'te 3 sandığın yanına bir tane daha sıkıştırılabilir...
Kalkan'ın gece yarısı mesajları
Gezi Parkı eylemleriyle yıldızı parlayan sosyal medya, AK Parti'nin az sayıdaki liberal ve sol kokenli milletvekillerin seslerini duyurdukları en önemli mecra haline geldi. Ertuğrul Günay'ın ardından kader arkadaşı Erdal Kalkan da twitter üzerinden parti yönetimine uyarı anlamına gelebilecek mesajlar atmaya başladı.
Dün gece 23.00 sıralarında twitter'da gezinirken Kalkan'ın yazdığı bir mesaj dikkatimi çekti.
"Yeter söz gençliğin" diyordu Kalkan. Bir sonraki tweetinde ise, "Her çeşit darbeye ve vesayete ve darbeye karşıyım. Çocuklarımı ben, torunlarımı anne ve babaları eğitir" yazdı.
Geç bir saat olmasına aldırmadan aradım. "Bu tweetler ne anlama geliyor" diye sordum. "İçimden geçenleri yazdım. Artık sahneye çıkıyorum" cevabını verdi.
"AK Partı'den istifa mı edeceksiniz" dedım. "Ben bu partiye 27 Nısan e-muhtırasının verildiği o zor dönemde geldim. Böyle bir niyetim yok. Sadece gelinen noktadan duyduğum kaygı ve endişelerimi dile getiriyorum" diye cevapladı soruyu.
Gündüz saatlerinde Ertuğrul Günay da 9 maddelık bir Gezi Parki değerlendirmesi yapmıştı. Baktım bu konuda Kalkan'ın yazdığı mesaj sayısı da 9.
Belli ki, "AK Parti'nin ak solcuları" son gelişmelerden rahatsız. Bu hafta Günay ve Kalkan ikilisiini dikkatle izlemekte fayda var.