• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Demirel - Haberal - Çankaya

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.08.2013, 00:00
90 yaşına merdiven dayayan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'deki dikkat çekici hareketlenmenin farkında mısınız?
Babayı tanıyanlar, siyasete az da olsa ilgi duyanlar çok iyi bilir ki, kendisinin her cümlesi derin anlamlar ve mesajlarla doludur.
Uzun süren sessizliğini Ergenekon davasında kararın açıklanmasına saatler kala bozması bile başlı başına önemli bir işaret.
Tıpkı önceki gün Çeşme'de ortaya çıkması ve konuşmaya devam etmesi gibi.
Peki yürümekte dahi zorluk çeken bir eski siyasetçi, yazın kavurucu sıcağında neden demeç üstüne demeç verme ihtiyacı duyar?
Bu sorunun çok basit bir cevabı var...
Ok artık yaydan çıktı...
Ergenekon davasında kararın açıklandığı gün, aynı zamanda 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi için verilecek büyük savaşın da resmen başladığı gündür.
Demirel'in sözcülüğüne soyunduğu oluşumun bütün amacı Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı seçtirmemek.
Mehmet Haberal'ın tahliyesi onlar için önemli bir dönüm noktası oldu.
Haberal sıradan bir isim değil.
Türk siyasetinde bundan sonraki süreçte adından en çok söz edilecek figürlerden biri olacak.
Demirel'in gönlündeki Cumhurbaşkanı adayı olduğunu Mısır'daki sağır sultan bile duydu.
Baba böylece hem Erdoğan'ın önünü kesmeyi hem de en yakın adamını Çankaya'ya oturtmayı hedefliyor.
Bir taşla iki kuş vurmak tam da böyle bir şey...
Demirel aslında bu planı 2000 yılında da uygulamak istemiş ancak Ecevit'e kabul ettirememişti.
13 yıl sonra eli bu kez daha kuvvetli.
2011 seçimlerinde CHP'den milletvekili seçilen kimine göre 16 kimine göre 20 merkez sağ kökenli milletvekili var.
Bunların seçildikleri illeri ve hatta listedeki yerlerini bile Demirel'in belirlediği iddia ediliyor.
Biraz kendilerini kasarlarsa Meclis'te grup kuracak çoğunluğa ulaşmaları işten bile değil...
Sonbahardan itibaren siyasette sular iyice ısınacak...
Demirel- Haberal ekseninde yaşanması muhtemel gelişmeler, CHP'nin zaten karışık olan iç dengelerini fena halde sarsabilir.

CHP- MHP ittifakı neden olmaz?

Hikayeyi biliyorsunuz...
Yerel seçimde CHP- MHP ittifak yapsın...
İstanbul ve Ankara'yı AK Parti'nin elinden alsın...
Siyasi tarihimiz bir partiye karşı kurulan ittifakların en başta o ittifakı yapanlara kaybettirdiğini gösteren örneklerle dolu.
Çok gerilere gitmeye gerek yok...
2007 seçimleri öncesinde gündemde yine CHP- MHP koalisyonu vardı.
Bazı illerde CHP'li adaylar 'Bize oy vermeyeceksiniz MHP'ye verin' diyecek kadar işi abartmıştı.
Bugün ittifaka 'yurttaş' olarak sıcak baktığını söyleyen CHP Sözcüsü Haluk Koç'un memleketi Samsun da bu iller arasındaydı.
Seçim günü bütün Samsun'da bir küçük afiş elden ele dolaştı.
"Oy ver MHP'ye gitsin CHP'ye..."
Sandıktan AK Parti'ye CHP ve MHP'nin toplam oyunun iki katı oy çıktı.
9 milletvekilinden 6'sını AK Parti, 2'sini CHP, 1'ini MHP aldı.
Yakın tarih almasını bilene sayısız derslerle dolu.
2009 yerel seçimlerinde Ankara'da gündem yine CHP- MHP ittifakıydı.
CHP adayı Murat Karayalçın'ın gözü MHP oylarındaydı.
İttifak sevicileri 'Gökçek'ten kurtulmak için başka çaremiz yok' nakaratını tekrarlıyordu.
Melih Gökçek, kendisine uzatılan gollük pası iyi değerlendirdi.
Bir sabah işe gitmek için yola çıkan Ankaralılar bilboardlarda şöyle bir ilan gördü.
"Gökçek gidecek sol gelecek!"
Mesaj alınmıştı.
Ankaralı üst üste 4'üncü kez Gökçek'i seçti.
Bazen yazıyla anlatmak yeterli olmuyor.
Eski bir Yeni Asır'cı, usta karikatürist Halil İbrahim Yıldırım'ın yazının başındaki karikatürüne bir göz atın.
2009'da Sabah Ankara'da yayınlandığında epey ses getirmişti.
CHP- MHP ittifakını savunanlar aslında çaresizliklerini ilan ediyorlar.
Gezi Parkı ve Taksim'den onların umduğu ve beklediği gibi bir ittifak çıkmaz.
Hele hele CHP- MHP ittifakı hiç çıkmaz.
Bu iki partinin tabanı arasında uzlaşmaz çelişkiler var.
Çok değil daha 30 yıl önce ellerinde silah sokakta birbirlerini kovalıyorlardı...
Ne CHP'liler ne de MHP'liler bu oyunda kendilerine biçilen figüran rolünü oynamaz.
İttifak önerisini gündeme getirenlere küçük bir önerim var.
Başkası olmayın kendiniz olun.
Belki millete böyle çok daha güzel görünürsünüz!

İleride Selçuk Yula var

Bu bayrama biraz buruk giriyorum.
Fenerbahçe'nin efsane futbolcusu Selçuk Yula 53 yaşında aramızdan ayrıldı.
'Hayatını kaybetti' diyemiyorum, çünkü ölümü ona hiç yakıştıramıyorum.
Çocukluğu 80'li yıllara denk gelen bizim kuşağın futbol ilahıydı.
Mahalle maçlarında hep Selçuk olmayı ister, onun gibi penaltı atar, gol sevincimizi bile onun gibi yaşardık.
Uzun kıvırcık saçları ve fuleli adımlarıyla Türk futbolunun en büyük yıldızıydı.
Futbol oynarken sahada hiç izleyemedim onu.
Ama siyah beyaz televizyonda, 3 dakikalık özet görüntülerde bizi kendisine hayran bırakmayı hep başardı.
Fenerbahçe'nin unutulmaz Bordeaux zaferinin kahramanlarından biriydi.
Sarıyer'de oynarken Fener'e gol attığında başını eğdiği fotoğraf karesi bugün bile aklımda.
Ölüm haberini duyduğumda içimden bir şeylerin kopup gittiğini hissettim.
Sadece büyük kaptan değildi giden...
Bizim kuşak çocukluğunun bir parçasını da onunla beraber kaybetti.
Ne Selçuk Yula'yı ne de şu tezahüratı Fenerbahçe tribünleri unutmaz.
Kalemizde İvançeviç var, geri dörtlü çelikten duvar...
Orta saha hepsi canavar...
İleride SELÇUK YULA var...
Elveda Bay Gol...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA