• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

CHP'nin Kürt sorunu

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.09.2013, 00:00
Türkiye üzerine yapılan yorumlarda siyaset bilimciler ağız birliği etmişçesine hep aynı tespitte bulunur:
"Kürt meselesi Türkiye'nin en yakıcı sorunudur..."
Doğru ancak geçerliliğini yitirmek üzere olan bir analiz bu.
Yenisi şöyle olmalı:
"Kürt meselesi CHP'nin yumuşak karnıdır..."
Devlet, siyasi iktidar, aydınlar, iş dünyası ve hatta sokaktaki vatandaş için Kürt sorunu artık çözümsüz değil...
Ülkenin ortak aklı sorunun varlığını geçte olsa kabul etti...
Henüz ne yapılması gerektiği konusunda bir mutabakat sağlayamadık ama en azından ne yapmamamız gerektiğini artık biliyoruz...
Sadece CHP içinde bir grup ısrarla ve inatla böyle bir sorun yokmuş gibi davranıyor.
Partide yaşanan kriz ve tartışmaların yüzde 90'ı Kürt sorununa bakış açısındaki bu farklılıktan kaynaklanıyor.
CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve İzmir Milletvekili Rıza Türmen, açıkça anadilde eğitime destek veriyor...
"Kürt çocuğundan 5 yıl çalıyoruz. Türkçe'nin yanında çocuğa evde konuştuğu dilde de eğitim verilsin."
Türmen'e cevap, hatta uyarı bir başka Egeli vekil Adnan Keskin'den geliyor...
"CHP milletvekili konumuna gelmiş bir insanın açıklama yaparken bireysel arzularını, taleplerini, düşüncelerini disipline etme yükümlülüğü var. Bu arkadaşımız partiyle ilgili çok ciddi sıkıntılar yaratacak bir yaklaşım içinde."
Türmen geri adım atmıyor...
"Dışarıdakiler bizi rahat bırakırsa uzlaşma ruhunu görüyorum..."
Dışarıdakiler diyerek kimi kast ettiği açık.
Türmen'in kimine göre cesur, kimine göre haddini aşan bu sözleri, CHP'de üzeri hep örtülmeye çalışılan yenilikçi-ulusalcı kavgasının sonbaharda daha da sertleşeceğini gösteriyor.
Egeli vekiller Hasan Ören ve Oğuz Oyan'ın başkanlığındaki bir heyet yaz boyu Güneydoğu'yu karış karış gezdi.
CHP yönetimi ulusalcı kanattan yükselen itirazlara rağmen Kürt seçmenle buzları eritmek için ciddi çaba sarf ediyor.
Son örnek Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmesi için verilen kanun teklifi.
Çok değil daha 3 yıl önce Kürt sorununun çözümü için atılan adımlara "Dersim isyanında analar ağlamadı mı?" diyerek karşı çıkan bir partiydi CHP...
Bütün bu gelişmeler tabanda hatırı sayılır bir desteği bulunan ulusalcıları fazlasıyla rahatsız ediyor.
CHP'deki asıl fırtına hükümetin pazartesi günü açıklayacağı demokratikleşme paketinden sonra kopacak.
Bir tarafta Kürt sorununun çözümünde inisiyatif almak isteyen parti yönetimi, diğer tarafta tabanda hatırı sayılır bir ağırlığı olan ulusalcılar...
Tam bir aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık sendromu...
Bakalım CHP kendi içindeki Kürt krizini nasıl aşacak?

Darbeciler yargılanıyor, ya isimleri?

2010 referandumu öncesinde Yeni Asır'da yayınladığımız bir haber Türkiye gündemine oturmuştu.
12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'in dev heykeli, memleketi Alaşehir'in MHP'li belediyesi tarafından kaldırılacaktı.
Deyim yerindeyse kıyamet koptu...
Dönemin belediye başkanı Kadir Daş'a kendi partisinin milletvekilleri bile ateş püskürdü.
Sonunda belediye gelen tepkilere dayanamadı ve geri adım attı.
O heykel ancak 2013 yılının Temmuz ayında 'başka bir yere nakledilmek üzere' ilçe merkezinden kaldırılabildi.
Aradan geçen 3 yılda Türkiye çok değişti.
Darbeciler yargı önünde hesap vermeye başladı.
Ancak hala darbelerin ve darbecilerin izlerini tam olarak silmiş değiliz.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, önümüzdeki hafta açıklanacak Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı demokratikleşme paketinde bu konuya da el atılmış.
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinde aktif rol oynayan kişilerin isimleri kamu alanlarından tamamen silinecek.
Türkiye genelinde darbecilerin isimlerinin verildiği yüzlerce okul, cadde, bulvar, sokak, askeri kışla, stadyum ve işhanının tabelaları değişecek.
Aslında Türkiye'nin çok daha önce atması gereken bir adımdı bu.
Darbecilere dokunulurken isimlerinin okullarda, kentlerde yaşatılması tam bize göre bir tezat.
Bu ayıptan kurtulmak için demokratikleşme paketini beklemek zorunda değildik.
Ama yine de olumlu ve güzel bir gelişme bu.
Paket açıklandıktan sonra en çok tabela değiştirecek bölge sanıyorum Ege olacak.
Darbeciler niyeyse Ege'yi çok sevmiş...
Hemen her ilde Evren ve arkadaşlarının isimlerini taşıyan kamu binalarına, cadde ya da sokağa rastlamak mümkün.
Sadece 12 Eylül'ün değil 28 Şubat'ın da izleri var Ege'de.
Buca'daki Çevik Bir Meydanı gibi...
Aslında İzmir, darbecilerin isimlerini silme konusunda diğer illere örnek gösterilecek bir girişimi 4 yıl önce başlattı.
Gültepe Kenan Evren Anadolu Lisesi'nin ismi 2009 yılında Aydın Erten Anadolu Lisesi olarak değiştirildi.
Tabii darbecilerin isimlerini öyle bir çırpıda silip atmak kolay bir iş değil...
81 ilin tamamında Evren ve arkadaşlarının isimlerini taşıyan çok sayıda kamu binası, cadde ve sokak bulunuyor.
Hatta Manisa'da Kenan Evren Sanayi Sitesi bile var!
Anlaşılan o yıllarda moda dağa taşa darbecilerin isimlerini vermekmiş...
Akıl tutulması böyle bir şey olsa gerek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA