• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Kürt siyasetinde Erdoğan depremi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.10.2013, 00:00
Medya CHP'yi tartışmayı çok sevdiği için gündeme gelmiyor ama şu sıralar asıl hareketlilik BDP ve Kürt siyasetinde yaşanıyor.
Hükümetin çok eleştirilen açılım süreci yıllardır BDP-PKK çizgisine sıkışan Kürt siyasetinde yeni bir dönemi başlattı.
Bugüne kadar Kürtlerin legal partisi olarak siyaset yapan BDP, silahların susmasıyla başlayan yeni sürece bir türlü adapte olamadı.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın istifanın eşiğinden dönmesi ve İmralı'ya giden heyette kendisine yer bulamaması; Kürt siyasetinde önümüzdeki günlerde yaşanacak kırılmaların ilk işaretleri olarak değerlendirilebilir.
BDP'de Demirtaş'ın başını çektiği bir grup, yerel seçimlerde Doğu'da uygulanacak kadın kotası ve Batı'da HDP çatısı altında sol partilerle yapılacak seçim ittifakına karşı çıkıyor...
Ancak partide İmralı-Kandil hattının borusu öttüğü için onları kimse dikkate almıyor.
BDP ve PKK'yı birbirine düşüren büyük kavganın fitilini Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz ay açıkladığı demokratikleşme paketi ateşledi.
Yüzde 3'e çekilen Hazine yardımı alma şartı en büyük darbeyi BDP'ye vurdu.
Doğu ve Güneydoğu'daki Kürtler arasında hatırı sayılır bir tabanı olan Hüda-Par, daha şimdiden BDP'nin en güçlü rakibi olarak gösteriliyor.
Muhafazakar Kürtlere hitap eden Hüda-Par'dan sonra sosyalist Kürtlerin partisi DDKD de örgütlenme çalışmalarına hız verdi.
2015'te yüzde 10'u aşma planları yapan BDP için Güneydoğu artık dikensiz gül bahçesi değil...
Başbakan Erdoğan, demokratikleşme paketinde Kürt siyasetinde taşları yerinden oynatan bir hamle daha yaptı.
Paketle beraber vatana ihanet ve terörün de aralarında bulunduğu tüm ağır suçluların siyasi partilere üye olmasının yolu açıldı.
Böylece daha önce legal siyaset yapma imkanı bulamayan kadrolar BDP'ye akın etti.
Yıllardır alternatif olmadığı için aynı isimlerin milletvekili ve belediye başkanı seçildiği BDP'de şimdi büyük bir koltuk ve makam kavgası yaşanıyor.
'Türkiye'yi parçalayacak' denilen demokratikleşme paketi ve açılım süreci Kürt siyasetinde işte böyle sarsıcı değişimler yaratıyor.
Şimdi 'Türkiye bölünür mü' paranoyasından çıkıp 'BDP bölünür mü' sorusunu tartışma zamanı...

CHP milletvekiliyim ama CHP'li değilim

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisinin neden iptal olduğuna dair kulis bilgilerine bir katkı da biz koyalım.
Önce küçük bir hatırlatma...
Eylül ayı içinde genel başkan yardımcıları Umut Oran ve Faruk Loğoğlu'nun başkanlığında bir CHP heyeti ABD'ye gitti.
Milletvekilleri Faik Tunay, Sedef Küçük, Aykan Erdemir ve Ayşe Eser Danışoğlu da heyetteydi.
Heyet, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kasım ayında gerçekleştirmeyi planladığı gezi için Beyaz Saray, Pentagon ve ABD Dışişleri yetkilileri ile temaslarda bulunacaktı.
İşler umdukları gibi gitmedi.
Faruk Loğoğlu'nun ifadesiyle "Planlanan düzeyde temas organizasyonu sağlanamadığı için Kılıçdaroğlu'nun gezisi ertelendi."
6 CHP milletvekilinin ABD çıkarması turistik bir seyahatin ötesine geçemedi.
Peki ABD, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin liderine neden bu kadar kayıtsız kaldı?
Bu sorunun çok basit bir cevabı var...
ABD'liler CHP heyetini tutarsız bulmuş!
Evet yanlış okumadınız, tutarsız bulmuşlar...
İddialar doğruysa pek de haksız değiller.
CHP heyeti ABD'li yetkililerle yaptıkları görüşmede konuşulanları basına çarpıtarak aktarmış.
ABD'lilerin tepkisini çeken olaylardan biri de heyette yer alan bir milletvekilinin ilginç konuşmaları olmuş.
Her konuşmasına 'Ben CHP milletvekiliyim ama CHP'li değilim' diyerek başlayan vekili şaşkınlıkla dinlemişler.
Kurumsal kimliğe çok önem veren, bu kimliği temsil eden insanlarda söylem tutarlılığı olması gerektiğine inanan ABD'liler, heyete ikinci kırık notu bu milletvekili yüzünden vermiş.
Heyetteki iki kadın milletvekilinin dış politikayla hiçbir ilgisinin olmaması da ABD'lilerin dikkatini çeken ayrıntılardan biri olmuş.
Bu ABD'liler enteresan insanlar...
Belli ki tutarsızlık nedir bilmiyorlar!
CHP'li vekil açık sözlü davranmış...
'CHP'de siyaset yapıyorum ama CHP'li değilim' demiş...
Ne var bunda?
Takdir edeceklerine tutarsızlıkla suçlamışlar...
Ayıp etmişler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA