Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra kavgasız, gürültüsüz Cumhurbaşkanı seçememiş bir ülke...
Milletin oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın köşke çıkışı da kendinden önceki Çankaya sakinleri gibi zorlu ve fırtınalı bir süreçten sonra mümkün oldu.
Hatta bugüne kadarki en şiddetli Çankaya Savaşları bu süreçte yaşandı bile denilebilir.
Savaşın başlangıç tarihi Mayıs 2013...
Gezi Olayları ile başlayan sokak hareketlerinde Erdoğan'a ilk mesaj verildi...
Çankaya'ya çıkmayı aklından bile geçirme...
"Mesele sadece ağaç değil arkadaş, sen hala anlamadın mı" diye soran zat aslında bu gerçeği ta o zaman ifşa etmişti ama kimse anlamadı...
Gezi tutmayınca başka bir plan uygulamaya konuldu.
17 ve 25 Aralık süreci, yolsuzluk temalı bir darbe girişimiydi.
Hedefteki adam yine Erdoğan'dı...
Ne yapıp edip köşke çıkmasını engellemek istediler...
O sürecin ruhunu yansıtan cümleyi CHP'ye yakın (kendisi öyle diyor) bir internet gazetecisi kurdu:
Bundan sonra cemaat istemedikçe Tayyip Erdoğan ne başkan ne de Cumhurbaşkanı olamaz...
30 Mart akşamı Erdoğan, karşısındaki cepheyi bir kez daha dağıttı.
Yenilen pehlivanın güreşe doymaması misali üçüncü kez şansını denedi Erdoğan köşke çıkmasın hareketi...
2014'ün yazında Ekmel Abi'yi çıkardılar piyasaya.
Yine olmadı, aşı tutmadı...
Millet 'aslı dururken neden taklidine oy vereyim' deyip bastı mührü Erdoğan'a...
Ve 1.5 yıl süren bu anlamsız ve tahrip gücü yüksek savaş dün itibariyle bitti.
Milletin tercihi Erdoğan Çankaya'ya çıktı...
Dün dünde kaldı, yeni bir gün başladı...
Artık yeni şeyler söylemek, eskinin kötü alışkanlıklarını terk etmek zamanı...
Engin Altay o kitapçığı kime fırlattı
Hep söylüyoruz, CHP lideri Kılıçdaroğlu da kurmayları da siyasetten hiç anlamıyor.
Engin Altay'ın dün Meclis'te kürsüye fırlattığı o kitapçık her şeyden önce 10 Ağustos'ta Erdoğan'a oy veren yüzde 52'ye bir hakarettir.
Sonra bu milletin hafızasında kitapçık fırlatma denilen olayın yarattığı çok derin bir travma var.
10. Cumhurbaşkanı Sezer'in Ecevit'e fırlattığı anayasa kitapçığı yüzünden çıkan ekonomik kriz milletin anasından emdiği sütü burnundan getirdi.
Semboller ve algı yönetimi siyasetin olmazsa olmazıdır.
Engin Altay, belki yıllar sonra torunlarına veya kahvehane arkadaşlarına bu olayı keyifle, belki biraz da böbürlenerek anlatabilir.
Ama CHP'nin sokaktaki algısına ve kurumsal kimliğine ağır bir darbe vurdu.
MHP'nin ve HDP-BDP'nin katıldığı yemin töreninde CHP'nin olmaması en çok Erdoğan'ın işine gelir.
Türkiye'de partili Cumhurbaşkanı modeline geçişe en büyük katkıyı bu boykot kararı ile Kılıçdaroğlu yaptı.
Erdoğan, meydanlarda bu gollük pası mutlaka ama mutlaka gole çevirecektir.