• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Önseçim masallarına inanan var mı?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.10.2014, 00:00
2015 seçimleri öncesi CHP'de başrollerini Aziz Kocaoğlu ve şürekasının oynadığı tanıdık bir oyun yeniden sahneye kondu.
"Milletvekili adaylarımızı önseçimle belirleyelim..."
Efendim bu önseçim genel seçimlerden önce önseçim delegeleri ile yapılacakmış...
Zaten CHP'nin geleneğinde ve genlerinde önseçim isteği ve talebi varmış...
Bilmeyen de Kocaoğlu ve arkadaşlarının şu an işgal ettikleri makamlara önseçimle geldiğini zanneder...
Siz değil misiniz yerel seçim öncesinde partinin yaptırdığı eğilim yoklamalarından çıkan adayları listelere yazdırmayan...
Örgütün, tabanın isteklerini hiçe sayarak Genel Merkez'e rest üstüne rest çekerek 8 ilçeyi kaybettiren...
2011 seçimlerinde milletvekili listesine yazdırdığınız arkadaşlarınızın hangisi önseçimle geldi ki?
Sonra madem önseçim istiyorsunuz bunun yolu, yöntemi belli...
CHP tüzüğünün 58. maddesi ne diyor bir bakın...
"Önseçim partiye kayıtlı üyelerin katılımıyla yapılır..."
Peki Kocaoğlu nasıl bir önseçim istiyor?
Önseçim delegelerinin katıldığı göstermelik bir seçim.
E tabi tüm üyelerin katıldığı bir önseçimde Kocaoğlu'nun arkadaşlarına örgütten onay çıkması söz konusu bile olamaz.
Ama az sayıdaki delege ile yapılacak bir önseçimde karşısında kimse duramaz.
Neden duramayacağını siyasetle uğraşan herkes çok iyi biliyor.
Kocaoğlu, bu önseçim masalları ile örgüte şirin gözükmeye çalışıyor.
Ama samimi olmadığı için inandırıcı da olamıyor...
Birkaç ay sonra önseçim lafını ağzına bile almayacak...
2009'da, 2011'de, 2014'te nasıl iş tuttuysa aynı şekilde devam edecek.
Masallara da seçimden sonra kaldığı yerden devam edecek...

Tarihi polemiğe küçük bir katkı


Kavganın fitilini CHP lideri Kılıçdaroğlu ateşledi:
"Türkiye'de parti ile devlet iç içe geçiyor..."
Cevap Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan geldi...
"Devletle partiyi özdeşleştiren tek parti var, o o da CHP. 1936'da İçişleri Bakanı, CHP Genel Sekreteri oldu bu memlekette. Kendi tarihini oku Kılıçdaroğlu, sonra çık karşımıza..."
Davutoğlu'nun verdiği örnek sizi şaşırtmasın...
Türkiye, çok partili hayata geçinceye kadar yönetici sınıf birden çok şapkayı aynı anda taşıdı.
1927'nin Haziran ayı sonuna kadar Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da, Meclis Başkanımız da (ayrıca bir takım milletvekilleri, valiler, sefirler vb.) askerdi.
İsmet İnönü, Başbakanken 30 Ağustos 1926'da Ferikliğe (Orgeneralliğe) yükseldi!
Parti ile devletin iç içe geçme durumu epey eski bir mevzu gibi görünüyor...
Ne dersiniz...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA