Bir süredir aramızda olmayan polis-adliye muhabirimiz Fatih Şendil, bomba bir haberle yeniden sahalara döndü.
İzmir'de 2009-2013 yılları arasında tam 160 bin kişinin telefonu dinlenmiş!
Kimler yok ki aralarında...
Belediye başkanları, iş adamları, askerler, bürokratlar, avukatlar, yargı mensupları, gazeteciler...
Üşenmemişler, çok sayıda magazin figürü ve sporculara kadar dinlemişler...
Haberi okurken bu ülke insanının yıllardır yaşadığı "Telefonum dinleniyor" paranoyasının gerçek olduğunu bir kez daha anladım...
Adamlar; simitçi, kahveci, manav, berber, kasap; bir milleti yediden yetmişe dinlemişler...
George Orwell'in '1984'ünü çoktan Türkiye'ye uyarlamışlar da haberimiz yokmuş...
Bakmayın siz dinlenen sayısının 160 bin olmasına...
Gerçek rakam aslında milyonlarla ifade edilmeli...
Niye mi?
Dinlenen herkesin telefon defterinde en az 500 kişi olduğunu varsayalım...
Dinlemeleri yapanlar o kişiyle beraber konuştuğu herkesi de takibe alıyor...
Çarpın 160 bini 500'le...
Evet tam düşündüğünüz gibi hepimizi cümbür cemaat dinlemişler...
Bırakın dinlemeyi aldığımız nefese kadar takip etmişler...
Bu her şeyden önce bir insan hakları ihlali...
İnsanların özel hayatının böylesine acımasızca delik deşik edildiği bir ülkede hiçbirimizin yarını garanti altında değil.
CHP'nin eski lideri Deniz Baykal'a kurulan kaset komplosu, 2011 seçimleri öncesi MHP'ye yapılan operasyon, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri...
Son 5 yılda Türkiye'de yaşanan tüm siyasi ve ekonomik gelişmelerde bu yasadışı dinlemeleri gerçekleştiren çetenin parmağı var...
"İşleri güçleri yok beni mi dinleyecekler" diye düşünmeyin...
Büyük biraderin gözü hepimizin üzerinde...