Terörün Türkiye'nin güven ve istikrarını hedef aldığını dile getiren Yıldırım, "Birlik ve beraberliğimizi hedef alıyorlar. Oyuna gelmeyelim" diyerek toplumsal ayrışmanın terörden tehlikeli olduğunu vurguladı. 10 Eylül'de Ankara'da yaşanan hain saldırının Türk halkına yaşattığı acıyı dile getiren Yıldırım, "Tarifi zor bir acı yaşıyoruz. Terörün 97 vatandaşımızı hunharca katletmesinden dolayı büyük üzüntü içindeyiz. Hayatını kaybeden tüm masum vatandaşlarımıza bu vesile ile milletimizin birliğini beraberliğini sağlamak için dağda, bayırda hayatını ortaya koyan ve şehit olan askerlerimize, polislerimize, korucularımıza da Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
"Ağır bir imtihan"
"Terörün amacı ülkemizin huzurunu bozmak, moralleri düşürmek, içerde ve dışarıda ülkemizin itibarına zarar vermektir" diyen Yıldırım, "Tabii ki, üzülüyoruz, ağır imtihandan geçiyoruz. Ama şunu unutmayalım ki üzüntümüzü bir husumete, ayrışmaya dönüştürmeye hayır diyoruz. Millet olarak üzüntümüzü bile paylaşamıyorsak terörden daha büyük bir acı ile karşı karşıyayız demektir. Toplumsal ayrışma terörden kat kat daha tehlikelidir. Terör acısı gelir geçer, ama ayrışma bu ülkeyi yıkar" dedi. Terör olaylarından dolayı devleti, hükümeti hedef gösterenleri sorumsuzluk ile suçlayan Yıldırım şöyle dedi: "Bu, kim yaparsa yapsın büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Ülkemizin istikrarından rahatsız olanlar boş durmuyor. Milletimizin selameti, barış ve kardeşlik için terör ile amansız bir mücadele içindeyiz. Gün, hükümeti ve ülkeyi yönetenleri yerden yere vurma günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Terörle mücadele ederken, terörün oyununa gelmeyelim. Acımızı bağrımıza basıp mücadeleye devam edeceğiz. Bir avuç terörist 78 milyon insanı esir alamaz.." Türkiye'nin AK Parti iktidarında turizmde 6. sıraya yükseldiğini belirten Yıldırım şöyle konuştu: "İzmir sadece turizmde değil birçok alanda geri kalıyor. Bulunduğu yer hiç birimizi memnun etmiyor. Bunun siyasi çekişmelerden azade ele alınması lazım. İzmir'in talihsizliği, bu kent ile ilgili ne derseniz siyasi polemiğe dönüşüyor ve sorunun özü kayboluyor. 'Hizmet açığının bahanesi olarak Ankara'nın öne sürülmesini engelleyeceğim' dedim kıyamet koptu. 'Vay suçunu itiraf etti, neden şimdiye kadar yapmadın?' diye veryansın ettiler. Bu bile polemiğe dönüştü. Polemik siyaseti İzmir'in kaybetmesindeki en büyük etken."
"İstanbul'la yarışmalı"
Yıldırım, yeni dönemde İzmir turizmine daha çok destek vereceğini açıkladı. "Bu konuda İzmir'in yanında olacağız, bunu sizlerle birlikte yapacağız" diyen Yıldırım "Bana ne kadar güç verirseniz o güç size misliyle döner. İzmir'e yakışan birinciliktir ama hayalci olmaya gerek yok. İstanbul birinci olacaksa İzmir arkasından gelmeli. İstanbul ile yarışır konumda olmalıdır" diyerek turizmcilerden destek istedi ve Kuzey Yunanistan Yunan- Türk Ticaret Odası'nın Swissotel'de düzenlediği toplantıya katıldı.
''BÜYÜKŞEHİR'DEN DESTEK GÖREMİYORUZ''
Yaşanan acılara en güzel cevabın daha çok çalışmaktan geçtiğini söyleyen ETİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler de, Binali Yıldırım'dan İzmir turizmine sahip çıkmasını istedi. Türkiye turizmde son 10 yılda kendini 3'e katlarken, bütün zenginliklerine rağmen İzmir'in bereket çeşmesinden testisini dolduramadığını ifade eden İşler, şöyle konuştu:
"Turizm de size bağlansın"
"Bizim sektöre ilişkin her türlü zenginliğimiz var, burada eksik olan bunları iyi pişirebileceğimiz bir ortam yok. Büyükşehir Belediyesi'nden bile tanıtım payı ayrılmamakta, destek görmemekteyiz. Bize kim sahip çıkacak? İzmir zengin babanın oğluna devrettiği bir mirasın üzerinde yaşayan fakir bir genç görünümünde. İzmir bunu hak etmiyor. Siz alanınızda Türkiye'yi dünya kriterlerine getirdiniz. Turizm bakanlığını da size bağlasınlar" diye konuştu.