Müzik öğretmeni olan anne babanın çocuğu olarak küçüklüğünden bu yana müzikle büyüyen, Ortaokul yıllarında annesinin yönettiği korolarda, lise yıllarında ise babasının kurduğu lise orkestrasında bas gitar çalan ve şarkı söyleyen Ezgi Ayçe, aynı yıllarda kendi şarkılarını da yazmaya başladı.
2019 yılında Serdar Ayyıldız ile ortak bir çalışmaya imza atan ve sözü müziği Sezen Aksu'ya ait "Ateş Böceği" ile kısa sürede büyük ilgi gören Ezgi Ayçe'nin yorumladığı şarkı, Serdar Ayyıldız'ın proje albümünün çıkış parçası oldu. Ayçe, Ajda Pekkan, Behzat Gerçeker, Sertab Erener, Yıldız Tilbe ve Nil Karaibrahimgil gibi sanatçılarla sahne ve albüm kayıtlarında yer aldı.
TELEFONLA KLİP
Müziğini global çapta da duyurmayı amaçlayan sanatçı, sözü müziği kendisine ait yeni şarkısı "Derin Yemin"i 3 Kasım'da dinleyici ile buluşturdu.
Klibini de telefonla çekerek imkansız diye bir şey olmadığını herkese gösterdi.
İzmir'in müzik dünyasına kazandırdığı Ezgi Ayçe'yi daha yakından tanımak için sorduk ve Ezgi Ayçe'nin müzik hikayesini kendi ağzından dinledik....
İZMİR DOĞUMLUSUNUZ. MÜZİK YOLCULUĞUNUZ NASIL BAŞLADI?
İzmir doğumluyum. Üniversite yıllarıma kadar Akçakoca'da yaşadım. Annem ve babam müzik öğretmeni.
Şu an ailem ve bütün akrabalarım da İzmir'de yaşıyor.
Müzik küçüklüğümden bu yana en büyük tutkum oldu.
Okul hayatım boyunca hem annemin yönettiği korolar, hem de babamın kurduğu okul orkestralarında müzik ile iç içeydim. Üniversitede farklı bir alan okusam da müzik her zaman hayatıma paralel olarak gitti. Kendi şarkılarımı yazmaya da küçük yaşlarda başladım. Üniversiteden sonra bir süre iş hayatında kaldım ama beni çağıran müziğin sesine daha fazla kayıtsız kalamadım.
PEKİ MÜZİK BU KADAR TUTKUNUZ İKEN, PEYZAJ MİMARI OLMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ?
Aslında ailem farklı bir alan okumamı istedi ama bu konuda hiçbir zaman ısrarcı olmadı. Sanatla ilgili bir bölüm olduğu için ve İstanbul'a gelme hedefim olduğundan ben de peyzaj mimarlığını okumak istedim. Peyzaj mimarlığını bitirdim hatta 3 yıl kadar mesleğimi de yaptım.
YOLU ŞARKILARIM AÇTI
ENBE ORKESTRASI İLE BİR
Bu yolu bana yazdığım şarkılar açtı. Bir şeyler ürettiğinizde güzel tesadüflerin de yardımıyla şarkılar dinleyicisi ile buluşuyor. Enbe Orkestrası ile tanışma hikayem Ali Tolga Demirtaş'ın beni sevgili Altan Çetin ile tanıştırması ile başladı. Ürettiğim şarkılarla ilgili Altan'ın yorumlarını alıyordum.
"Yarım Sevda" şarkımı Samsun Demir'e ve Behzat Gerçeker'e göndermiş, aslında birkaç şarkımı dinletmiş ama içlerinden Yarım Sevda'yı Enbe Orkestrası'nın 2018 yılında yayınlanan albümünde çıkış parçası olarak yapmayı düşünmüşler.
Tabii bu haberi aldığımda ayaklarım yerden kesildi. Sonrasında şarkıya Barcelona'da çok güzel bir klip çektik ve dinleyici ile buluşturduk.
SADECE MÜZİK YAPMAK İSTİYORUM DEDİĞİNİZ NOKTADA VARMAK İSTEDİĞİNİZ HEDEF NEYDİ? ŞU ANA KADAR NE KADARINI GERÇEKLEŞTİRDİNİZ?
Hedefim sadece müziğimi içimden geldiği şekilde dinleyici ile paylaşmak. Ben şarkılarımı yaparken duyguların peşinden gidiyorum, işin matematiği ile çok fazla ilgilenmiyorum. O yüzden Yarım Sevda'da flamenko tadı varken, son şarkım "Derin Yemin"de içinde kimi zaman arabesk tınılar içeren acı çeken bir kadının duyguları var. Henüz yolun çok başındayım ama başlangıç için yaptığım şeylerden çok mutluyum. Hedefim müziğimle doğu ve batıyı bir araya getiren global çapta sesimi duyabileceğim projelere imza atmak.
Yarım Sevda sonrasında Ateşböceği ve son olarak Derin Yemin... Her biri birbirinden çok daha farklı soundlara sahip şarkılar.
Sizi ifade eden müziği nasıl tanımlarsınız?
Yeni soundlar denemekten korkmuyorum. Her tarzda farklı tınılar keşfetmek bana büyük haz veriyor. Sahnede ya da normal yaşantımda söylemem dediğim bir tür yok. Yeter ki o şarkıda gerçek duyguyu ve samimiyeti hissedeyim.
Mesela Ateşböceği'nde deep house - trap bir tarz denemiştik. Beni ifade eden müzik sanırım doğu ve batının bir araya geldiği kalpten kalbe kolayca sızan saf duygularla yazılmış şarkılar.
ÜRETMEK BÜYÜK HAZ
Yazdığınız şarkıları söylemek müzik sektöründe sizi güçlü mü yapıyor?
Kendi şarkılarını yazmak ve seslendirmek bana yorumcu kimliğim dışında elbette başka bir alan açıyor. Şarkılarımı başka solistlerin sesinden duymak beni en başta manevi anlamda tatmin ediyor ve daha fazla üretmek konusunda cesaretlendiriyor. What da funk "Serseri Aşk" şarkımı seslendirmişti. Gülçin Ergül de son albümü Davet'te birlikte yazdığımız "Bir Kahve" şarkısını seslendirdi. Bu şarkıları üretiyor olmak bana böylesine değerli müzikal işbirlikleri yapma fırsatı sağlıyor.
MÜZİK DIŞINDA NELER YAPMAKTAN HOŞLANIRSINIZ?
Tenis ve basketbol oynarım, çok fazla film, konser ve belgesel izlerim, güzel yemek yaparım, sporu hiç aksatmam, kitap okumaya bayılırım, moda ile ilgilenirim, gezmeyi ve seyahat etmeyi çok severim, yeni şeyler tatmaktan büyük keyif alırım.
BURCU ILGIN