Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, 16 Nisan'daki halk oylamasına ilişkin Yeni Asır'a açıklamalarda bulundu.
Türkmenoğlu, muhalefetin eleştirilerine cevap verirken, "Kaostan uzak bir Türkiye mi isterler, yoksa siyasi belirsizliklerin olduğu bir Türkiye mi? 16 Nisan'da vatandaşlarıımız bunun seçimini yapacak" dedi.
Türkmenoğlu, muhalefetin 5 konudaki iddia ve eleştirilerini tek tek cevapladı.
Yeni sistemle 'tek adamlık' olacağına dair iddialar için ne dersiniz?
- Hiçbir şekilde doğru değil. Cumhurbaşkanının yüzde 50 artı 1 oy alması gerekiyor. Bu cumhurbaşkanının meşruiyetinin kesinlikle demokratik sınırlar içinde olduğunun göstergesidir. Kaldı ki tek adamlık düşünülseydi, önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı görevinde olan Cumhurbaşkanımız 15 yıldır bunu yapardı. Aksine çok sesliliğe ve demokrasinin kurallarına inanan bir siyasi parti, AK Parti. Bunun kurucu genel başkanı ve Cumhurbaşkanımız çok sesliliğe, demokrasinin olmazsa olmazı olarak bakıyor. Bu sistem aksine tek adamlılığın önüne geçilmek için destekleniyor. Vatandaşın oyuyla seçilecek Cumhurbaşkanı hükümeti kurup yönetecek. Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanına sorumluluk geliyor.
Yargılama yolu açılıyor. Tek adam beyanları, kafa karıştırmak için kullanılan bir yöntem.
Rejim değişikliği eleştirileriyle ilgili düşünceniz nedir?
- Bizim Cumhuriyetimizden taviz vermemiz söz konusu dahi olamaz. Üniter yapımızdan da... Sadece sistem değişikliği var. Yeni sistemde cumhurbaşkanına ek olarak sorumluluk getiriyoruz. Bu bir rejim değil, sistem değişikliğidir.
Cumhurbaşkanı partili olabilir mi? Bu konudaki eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Cumhuriyet'in ilk yıllarına bakın Atatürk de partili Cumhurbaşkanıydı.
Ve partili cumhurbaşkanlığının Türkiye'nin yararına olduğunu o dönemde beyan etmiş. Biraz arşivlere girip interneti biraz tıklarlarsa görürler bunları. CHP Atatürk'ün partisi ya, o anlamda söylüyorum. O zaman partilerinin kurucu başkanlarının iradesine ve görüşlerine karşı gelmiş oluyorlar.
Yeni sistemle parlamento etkisini yitirecek mi?
Parlamento yasa yapma ilkesine dönecek.
Yeni sistem uzlaşma kültürünü de getirecek. Cumhurbaşkanı ile meclisin çoğunluğu farklı partilerde olabilir, o zaman da uzlaşmak durumunda olacaklar.
Meclis daha işlevsel hale getirilecek.
Yasama noktasındaki etkinliği artırılacak.
Aksine yürütme üzerindeki denetim yetkisi daha da artacak.
"YARGIYI KURTARMIŞ OLACAĞIZ"
Yeni sistemle yargı bağımsızlığı zedeleneceği yönünde iddialar var?
- Bu sistemle yargı, belirli grupların eline geçmesinden ve siyasetin etkisinden kurtarılacak.
En son HSYK seçimlerine bakarsanız, HSYK çok farklı bir kesimin eline geçti. Aklını, beynini FETÖ 'nün başındaki kişiye kiralayan hakim ve savcıların bu şekilde örgütlenerek yönetimi ele geçirmeye çalıştıklarını gördük. Bu da nedir, yürütmenin tamamen ele geçirilmesinin önündeki hedef taşlarından biridir. Bunu yapmaya çalıştılar. Sistem değişikliğiyle HSYK üye sayısı 13'e indiriliyor. 2'si zaten doğal üye. Adalet Bakanı ve müsteşar. Diğer üyelerin de çoğunluğunu meclis seçecek, bir kısmını da Cumhurbaşkanı...
O da kendi istediğini değil, Yargıtay, Danıştay ve barodan gelecek adaylar arasından seçecek. Bu şekilde belirli kişilerin etkisinden yargı kurtarılmış olacak.
EMİRHAN ERGEN