Mercedes üreticisi Alman otomobil şirketi Daimler aleyhine açılan rüşvet davasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ESHOT'un da adı geçiyor. Firmanın 1997-2008 yıllarında aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 22 ülkede ihaleleri alabilmek için milyonlarca dolar rüşvet dağıttığı öne sürüldü. Amerikan Adalet Bakanlığı'nın Daimler hakkında hazırladığı 76 sayfalık iddianameye göre, Eylül 1997'de ESHOT'a 130 adet otobüs satmak için 26 milyon 785 bin euro değerinde anlaşma yapan Mercedes Benz Türk, sözleşme kapsamında belediyeye 9 adet otobüs bağışladı. Bağışa ek olarak ise zarf içinde "Bayan X" olarak tanımlanan kişiye 10 bin Alman Markı tutarında ödeme yaptı. Sözkonusu ödeme, şirket kayıtlarında "bilinmeyen gider2 olarak yer aldı. Şirketin, suçlamaların düşürülmesi için 185 milyon dolar vermeyi önerdiği öğrenildi.
BİLİNMEYEN GİDER
22 ülkede, hükümet yetkililerine rüşvet verdiği iddialarına karşı 185 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul eden Alman Daimler'in Türkiye'deki iştiraki Mercedez Benz Türk'ün en az 3.88 milyon euroluk uygunsuz ödeme yaptığı ileri sürüldü. İddianamede Mercedes Benz Türk'ün Türkiye'de de rüşvet dağıttığı ileri sürüldü. Dosyaya göre 1997 ve 1998 yıllarında Türkiye'de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin otobüs işletmesi ESHOT ve İçişleri Bakanlığı kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğü araç satışlarında, "Bay" ve "Bay X" olarak belirtilen kişilere rüşvet verdi. Eylül 1997'de ESHOT'a 130 adet otobüs satmak için 26 milyon 785 bin euro değerinde anlaşma yapan Mercedes Benz Türk, sözleşme kapsamında belediyeye 9 adet otobüs bağışladı. Bağışa ek olarak ise zarf içinde "Bayan X" olarak tanımlanan kişiye 10 bin Alman Markı tutarında ödeme yaptı. Sözkonusu ödeme şirket kayıtlarında bilinmeyen gider olarak yer aldı. Temmuz 1998'de de İçişleri Bakanlığı kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'ne 14 otobüs satan Mercedes Benz Türk, teslimatın gecikmesi halinde ödenecek cezayı ortadan kaldırabilmek için yerel bayiine 2 bin 840 Alman Markı ödedi. Bayininin bu parayının tamamını ya da bir bölümünü "Bay X" adlı kişiye ödemesi öngörüldü. Bu ödeme de şirketin dosyalarında bilinmeyen gider kalemi olarak yer aldı.
Özfatura: Saçma laflar
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, iddialarla ilgili olarak, "Ben kendimden de ekibimden de eminim. Bunların belirsiz saçma iddialar olduğunu düşünüyorum. Kim almış kime ne vermiş ortada detaylı bilgi yok. Başkanlık yaptığım dönemde hiçbir zaman kapalı zarf usulü ihale yapmadık. Yeterlilik alan firmalarla basın mensuplarının gözü önünde toplanır ona göre karar verirdik. Üstelik o dönemde mecliste 4 siyasi parti vardı. ESHOT, İZULAŞ ve İZELMAN'ın denetim ya da yönetim kurullarında mutlaka bu siyasi partilerin temsilcilerinden biri görev yapıyordu. Bu olayda söylenen rakam da 10 bin mark gibi bir meblağ imiş. Bir bayana verildiği iddia ediliyormuş. O dönenme ne ihale komisyonunda ne de bu işle ilgili belediye şirketlerinde görev almış bayan bürokrat da yok. 130 otobüsün alındığı bir ihalede 10 bin mark çok küçük bir rakam. Gerçi 10 lira bile olsa tasvip etmek tabi ki mümkün değil. Ama bu para kime verilmiş ne zaman nasıl verilmiş bunlar belli değil" dedi. Özfatura, "Ben aynı zamanda amatör bir yazarım. Amerika'daki bir basın kuruluşu bundan birkaç yıl önce Türkiye'de ABD'ye en muhalif hızlı 4 yazar arasında beni de gösterdi. O benim için bir şereftir. Bu iş onunla bağlantılı olabilir. Amerika'nın bize duyduğu antipatinin etkisi var mı yok mu bilemem. Çünkü onların kalleşlikleri, ihanetleri, namussuzlukları üzerine Türkiye'de en çok yazı yazan benim. Bana bu işte bir art niyet varmış gibi geliyor" diye konuştu.