Fondazione Prada, Milano (Rem Koolhaas-Prada)
MİLANO'NUN endüstriyel bölgesinde yer alan ve neredeyse çürümekte olan eski bir likör imalathanesi, Hollandalı Mimar Rem Koolhaas ve ekibi tarafından sürreal bir sanat kompleksine dönüştürülmüş. Mevcut fabrika binaları restore edilmiş, hatta bir tanesi 24 karat altın yaprağıyla kaplanmış. Fondazione Prada, duvarları arasında Robert Gober ve Louise Bourgeois gibi sanatçılara ait kalıcı enstalasyonlar barındırıyor.
Valentino, New York (David Chipperfield-Valentino)
ÜNLÜ İngiliz Mimar Sir David Chipperfield, New York 5. Cadde'deki mağazanın neredeyse her yerinde çimento mozaiği kullanmış: Döşemelerde, duvarlarda, merdivenlerde ve hatta tavanlarda. Çimento mozaiği, Venedikli ustaların inşaat sırasında dökülen mermer ve granit parçaları çimento harcına katarak dekoratif yüzeyler elde ettikleri 16. yüzyıla kadar uzanan bir malzeme. Chipperfield, bu kez tek bir malzemenin sadece tek rengi ve iki çeşidiyle minimalist olduğu kadar da maksimalist, aynı zamanda sersemletici bir iç mekan yaratmış.
Maison Hermes, Tokyo (Renzo Piano-Hermes)
İSTANBUL Modern'in binasıyla da gündeme gelen ünlü İtalyan Mimar Renzo Piano'nun Fransız Hermes grubu için tasarladığı Tokyo'daki 12 katlı karargah binası, kesin formu ve yarı saydam cephesiyle sembolik bir geleneksel Japon feneri havasında. Yapı, Japonya'daki yüksek deprem riskine karşılık elastik ve sönümleyici bağlantılarla oluşturulmuş, oldukça esnek bir metal iskelet ve çevresini kaplayan yaklaşık 1 metreye 1 metre boyutlarındaki 13 bin adet cam bloktan meydana geliyor.
Prada Aoyama Magazası, Tokyo (Herzog & de Meuron-Prada)
RETRODAN 21. yüzyıla, hem geçmiş hem geleceğe bakan Prada moda evinden bu görgüsüne örnek niteliğinde bir yapı. Arkaik bir taş ya da kristal gibi gözüküyor fakat en son yapım teknolojilerini barındırıyor. İsviçreli mimarlar Jacques Herzog ve Pierre de Meuron tarafından tasarlanan Prada Aoyama'nın değişken ve dalgalanan karakteri, elmasımsı kafesini kaplayan iç ve dışbükey cam yüzeylerin yarattığı heykelsi etkiyle iyice vurgulanmış. Binanın cephesindeki bu kafes sadece optik illüzyon yaratmakla kalmayıp yapının merkez taşıyıcılarıyla beraber döşemeleri taşıyor.
Armani Teatro, Milano (Tadao Ando-Armani)
ÜNLÜ Japon mimar Tadao Ando'nun ellerinde etkinlik ve defile alanına dönüşen eski bir Nestle çikolata fabrikası var karşımızda. Resmi bir mimarlık eğitimi olmayan, kendi kendini yetiştirmiş bir mimar Ando. Geçmiş kariyerinde boks ve kamyon şoförlüğü bile mevcut. 60'ların sonunda başlayan mimari kariyerini birçok ödülle süslemesiyse boşuna değil; hem taşıyıcı hem de yüzeylerdeki beton kullanımıyla yarattığı minimal mekanların sade estetiği ve çarpıcı aydınlatması ikonik bir imza artık. Akılda kalıcı, hatta zaman zaman göz korkutucu bile olsa rafine ve dingin.