Kütahya, yaklaşık 580 bini bulan nüfus yapısıyla günümüzde de dinamizmini koruyarak cazibe merkezi olmayı sürdürüyor. Bereketli topraklarda sırasıyla Hititler, Frigler, Kimerler, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüş. Kütahya'nın en önemli özelliği hiç şüphesiz 14'üncü yüzyıldan başlayarak, günümüze kadar devam eden çini üretimi olmuş. Gelin bu, buram buram tarih kokan ormanlarla kaplı yemyeşil kenti kenti beraber gezelim.
KÜTAHYA ARKEOLOJİ MÜZESİ
Müze kent Kütahya, barındırdığı binlerce eski eserle arkeoloji açısından çok önemli bir bölge. Müzede, Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Arkeoloji Müzesindeki en önemli eserlerden biri de, Amazonlar Lahdi'dir. Çavdarhisar- Aizanoi'de yapılan kurtarma kazısında bulunan lahit, yüksek kabartma tekniği ile yapılmıştır. Lahdin yan yüzlerinde Greklerle Amazonlar arasındaki savaşları betimleyen yüksek kabartmalar vardır. Dünyada bulunan sayılı Amazon Lahitleri içinde en sağlam durumda olanlarındandır. Müze 1965 yılında ziyarete açılmıştır
ULU CAMİ
Ulu Camii, kentin en önemli simge yapılarından. İnşaatı 1410 yılında tamamlanmış. Sonrasında tarihi camiye Mimar Sinan'ın da eli değmiş ve bazı tamiratlar yaptırmış. Camide Aizanoi Antik kentinden getirilen sütunlar da kullanılmış. Caminin ahşap minberi adeta büyüleyici güzelliğe sahip. En önemli özelliği ise hiç çivi kullanılmadan yapılmış olması.
ÇİNİLİ CAMİ
Kütahya Çinili cami, beklenenin aksine tarihi eser niteliğinde değildir. 1973 yılında tamamlanan cami estetik güzelliği ile göz kamaştırıyor. Çinilerinin eşsiz güzelliği ziyaretçilerini adeta büyülüyor.
EVLİYA ÇELEBİ EVİ
Dünyaca ünlü gezgin, tarihçi, yazar ve halk bilimci Evliya Çelebi'nin doğduğu ev Dedesi Kara Ahmet Bey'in Türbesi'nin yanına yeniden yaptırılmıştır. Konağın yanında yer alan eski yapı da belediye tarafından kamulaştırılarak geleneksel el sanatlarının yaşatıldığı bir merkez haline getirilmiştir. Evliya Çelebi'nin evi muhteşem mimarisiyle gezilecek yerler arasında ilk sıralarda bulunuyor.
FRİG VADİLERİ
Genel olarak, Eskişehir, Kütahya ve Afyon il sınırları içerisinde kalan bölgeye yayılmış olan ve Frigya medeniyetinden izler taşıyan tarihi kalıntıları ve antik eserleri bünyesinde barındıran bölgeye Frig Vadileri denir. Frig Vadisi 2'nci Kapadokya olarak tanınmakta olup, çok önemli kiliseler, kral mezarları bulunmaktadır. Vadide bulunan Frigler döneminden beri önemli bir yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinen Ayazini köyünde ise, arazinin elverişli olması nedeniyle oyularak yapılmış Roma ve Bizans dönemlerine ait aile ve tek kişilik kaya mezar odaları, Bizans dönemine ait kiliseler ve kaya yerleşimleri ve kaya kütlesinin oyularak yerleşime dönüştürüldüğü içinde sarnıç bulunan Avdalaz Kalesi bulunmaktadır.
KÜTAHYA KALESİ
Kütahya Kalesi, mavi ve kırmızımsı bir yalçın kaya üzerinde beşgen şekilli, sağlam ve süslü bir yapıdır. Bir tepe üzerinde yüzük gibi duran bir kaledir. Kalenin etrafı yaklaşık üç bin metredir. Dört tarafı yalçın kayalar ile çevrilidir. Etrafında hendeği olmamasına rağmen kale surlarının altı uçurumdur. Kalenin kuzey doğusunda Germiyan eseri olan Kale-i Bâlâ Camii ve çeşmesi bulunur. Kaleyi gezi rehberinize mutlaka ekleyin.
ZAFER ANITI
Zafertepe Çalköy'de Başkomutan Meydan Muharebesi'nin sevk ve idare edildiği 1181 rakımlı tepede yaptırılmıştır. 1964 yılında yapımına başlanmış ve 1968 yılında ziyarete açılmıştır. 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinin düzenlendiği yerdir. Çatılmış silahların uzaktan görünüşü ve alev alev meşale hissini uyandıran Zafer Anıtı, asıl manası ile kurtuluş savaşımızı sembolize eder.
AİZANOİ ANTİK KENTİ
Aizanoi, Kütahya şehir merkezine 58 kilometre uzaklıkta, Çavdarhisar ilçesinde bulunur. Kentin ismi Zeus'un kızı su perisi Erato ile Arkadya ulularından Kral Arkas'ın oğlundan gelmektedir. Roma dönemine ait tapınağın çevresinde yürütülen kazılar İlk Tunç Çağı'na ait yerleşme tabakalarını da açığa çıkarmıştır. Roma döneminde yün, şarap ve tahıl üretimi ile zenginleşen bu şehir, Erken Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi olmuştur.
GERMİYAN SOKAĞI
Germiyan Sokağı'nın özelliği burada bulunan evler ve konaklardır. Batı Anadolu Türk Evleri tarzında ahşap mimariye uygun olarak yapılan evlerde cumba ve cihannüma en dikkat çekici özelliklerdir. Germiyan Konağı ise gezebileceğiniz en güzel konaklardan yalnızca birisi. Ayrıca, Vakıf Konağı, Seyhan Konağı ve Karaca Konağı gibi birçok konak ve eski Kütahya evlerini de mutlaka görmelisiniz. Büyük çabalarla restore edilen konaklar Kütahya turizminin en önemli değerlerinden
NASIL GİDİLİR
NERDE KALINIR?
Kütahya, İzmir'e yaklaşık 342 km uzaklıkta. Özel aracınızla ortalama 4 buçuk saatlik keyifli bir yolculuk sizi bekliyor. Tabi ki ulaşım seçenekleri bununla sınırlı değil. İzmir'den, sık aralıklarla otobüs ve tren seferleri mevcut. Kentte, bütçenize göre yıldızlı konaklama seçenekleri sizleri bekliyor. Termal tesisler ise bir harika.
NE YENİR?
Kütahya'nın yemekleri genellikle buğday, hamur ve süt ürünlerinden oluşuyor. En tanınmış geleneksel yemekleri ise cimcik, kaçamak, haşhaşlı gözleme, haşlama mantı, kulak aşı, mercimekli tosunum böreği, Kütahya höşmerimi, patatesli dolamber böreği, gökçimen hamursuzu ve tahinli çörektir. Çorbaları da meşhurdur hani. Sıkıcık, miyane, oğmaç, kızılcık tarhanası, tutmaç en çok bilinen çorbalarıdır.
NADİR UYSAL