• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ALİ KOCATEPE

Kendini bilmezliğin zirvesi

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.01.2017, 00:00

İnsanların hevesleri vardır, hobileri vardır.
Tutkularını amatörce tatmin etme özgürlükleri de...
Ama sınırlar bilinmez de hevesler, hobiler kendini bilmezliğin, kendini kandırmanın sınırlarını aşarsa yani kifayetsiz muhterisler ortalıkta cirit atmaya başlarsa o zaman birileri onlara hadlerini bildirmeli ve "Dur" demelidir...

Bu tiplere dünyanın her yanında, her sanat dalında, siyasetten, spora hemen hemen her iş kolunda rastlamak mümkün. Çok zenginsen, çevrende şak şakçın çoksa, sırtını sağlam bir yere dayamışsan, değerli olmadan önemli olabiliyorsun ve haddini bildiren de çıkmazsa ömür boyu kendini kandırıp, son nefesine kadar mutlu mesut yaşıyorsun...

Aklı başında herkes çevresinde ya da yaşadığımız dünyada bu örneklere çok rastlıyor.
Ama birilerine haddini bildirmek konusunda elimizden bir şey gelmiyorsa, onları yok saymanın ötesinde başka çaremiz kalmıyor...

Geçen hafta izlediğim ve gerçek hayattan alınmış bir filmden söz etmek için böyle bir giriş yaptım... Önce filmle ilgili fikrimi söyleyeyim: Bu filmi mutlaka izleyin. Alınacak çok ders var. Yine harikalar yaratan bir Meryl Streep var. Oyuncu olarak ilk kez rolüne 'cuk' diye oturan bir Hugh Grant var. Sizi hem kahkahalara boğuyor hem de düşündürüyor... Kaçırmamalısınız...

Gelelim filmde canlandırılan, dünyanın gelmiş geçmiş en kötü opera sanatçısının hayatına. Florence Foster Jenkins, opera söyleme konusunda sesi, kulağı ve tekniği hiç olmamasına rağmen o kadar cana yakın, sevilen, şefkat duyulan biridir ki, öyküsü hüzünlendirir insanı...
1868'de Pensilvanyalı çok zengin bir bankacının kızı olarak dünyaya gelir. Küçük yaşta piyano eğitimi almaya başlar, sekiz yaşında ilk konserini verir...
Genç kızlığında babasına şarkıcı olmak istediğini söylediğinde, hiç destek görmez ve Frank Jenkins adlı bir doktorla evlenerek evden ayrılır. 34 yaşına kadar mutsuz bir evlilik yaşar. Boşanır ve yedi yıl boyunca piyano öğretmenliği yapar. 1909 yılında babasının ebediyete intikal etmesi ve ona yüklü bir miras bırakmasıyla artık sesini geniş kitlelere sunma vaktinin geldiğine karar verir.
Bitmez tükenmez enerjisiyle özellikle kadın dernekleri için yaptığı organizasyonlarla bol parası ve cömertliğiyle koloratur soprano sesinin güzelliğine ve iyi bir şarkıcı olduğuna inanarak Mozartlar'ı, Rahmaninoflar'ı, Brahmslar'ı katletmeye başlar. İzleyicileri şak şakçılarından, menfaati olanlardan ya da satın alınmış tiplerden oluştuğu için hiçbir şeyin farkında değildir. Adını Washington, New Port ve Boston'da verdiği konserlerle duyurur, 1920'lere, 1930'lara ve 1940'lara damga vurmayı başarır..
Parayı bastırıp plak bile doldurmuş, plağı radyolarda çalınmış, çok da satmıştır.
Coşkusu ve gayreti onu çok popüler yapmıştır. Çılgınlıkları özel yaşamında da kendini gösterir. 1943 yılında bir takside geçirdiği kazadan sonra artık fa notasını daha iyi çıkarabildiğine kanaat getirmiş, taksi şirketine dava açmak yerine şoföre bir kutu pahalı puro göndermiştir.
1944 yılı geldiğinde son hedefini saptamıştır. Dünyanın en popüler konser salonlarından biri olan New York Manhattan'daki Carniege Hall'de konser verecektir.
2000 kişilik bu konser salonunu da bir şekilde doldurur ve salon kahkahalarla çınlarken, alkışlardan inlerken o dünyanın en mutlu insanıdır.
Bu konserden tam bir ay ve bir gün sonra, yetmiş altı yaşında, otuz küsur yıllık bir sahne geçmişinin ardından hayata gözlerini yumar. Son nefesini verirken "Belki iyi şarkı söylemeyi beceremedim ama hiç olmazsa şarkı söyledim" der. Yüreğinize sanki bir yumruk yemiş gibi oluyor, Florence'in içinin güzelliğine ve saflığına hayran kalıyorsunuz.
Sonuç: Florence Foster Jenkins, gelmiş geçmiş tüm başarısız şarkıcıların annesidir. Ama onun hayatından alınacak çok ders vardır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA