• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kadınlarda cinsel isteksizlik ARMAĞAN PINAR ADANAR

Kadınlarda cinsel isteksizlik

armagan.adanar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.01.2017, 00:00

Kadınlar birçok duyumun erkeklere göre daha çok farkındadırlar. En fazla farkında oldukları ise dokunma duyusudur. Kadınlar dokunmaktan ve dokunulmaktan hoşlanan taraftırlar. Seks ise; kadının ve erkeğin birbirlerine dokunmasıyla başlar diye düşünülse de aslında sex kadının ve erkeğin birbirlerine karşı duydukları olumlu duyguların sonucunun karşılık bulmasıdır. Seks, sabah kahvaltısında başlar sözü yanlış değildir. Yani kadının ve erkeğin birbirlerinin egolarını okşaması, birbirleri için değerli olduklarını hissetmeleriyle başlar. Kadının dokunulmaktan veya dokunmaktan artık zevk almaması birlikte olduğu erkek açısından oldukça zor bir durumdur.
Çünkü cinsellik, iki kişinin adeta uyum içinde dans etmesi gibi uyumdan keyif ve haz almasıdır. Uyumun sağlanması için ise hem kadının hem de erkeğin dokunulmaktan hem de dokunmaktan keyif alması gerekir. Çiftlerden birinin keyif almaması, diğerinin daha çok keyif alması dansın uyumunu bozar. Ve zaman zaman yanlış anlaşılmalara ve aile içi mutsuzluklara sebep olur.

EĞİTİM VE TRAVMA

Azalmış cinsel isteğin birçok sebebi olabilir; sık rastlanan sebeplerden bir tanesi uzun süre birlikte olan çiftlerde kadın için veya erkek için seksin monotonlaşması olabilir. Ancak bazen kadının cinsel isteksizliğinin daha derin açıklamaları da olabilir; yani sadece bu öneriler isteksizliğin geçmemesine sebep olabilir. Hamilelik, doğum, eşlerarası iletişim bozukluğu, aldatılma, gerçekdışı beklentiler, partnerdeki cinsel işlev bozukluğu, rastlantısal başarısızlık, yaşlanma, organik hastalıklara reaksiyon, depresyon, anksiyete, cinsel taciz, tecavüz gibi etkenler isteksizliği başlatabilir.
Ancak bu etkenlerin temelinde de ne olduğu önemlidir. Her hamile kadında depresyon görülür mü? Elbette ki cevap 'hayır' olacaktır. Aslında bu başlangıç etkenlerine sebep olanlar kadının bu olumsuzluklara yatkın olup olmamasıyla ilgilidir.
Başlangıç etkenlerinin bir diğer adı da tetikleyici faktörlerdir. Yani birçok kadın benzer süreçlerden geçebilir ancak yetiştirilme tarzı, olumsuz aile ilişkilerinde büyümek, yanlış veya gerçek dışı cinsel eğitime maruz kalanlar, travmatik cinsel deneyimi olanlar, kadın rolüne karşı güvensizliği olanların yatkınlıkları bu süreçlerden geçmeyenlere yani bu öykülere sahip olmayanlara göre daha fazladır.

KONTROLÜ KAYBETME KORKUSU

Ailesinde depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar olan bir kadının lohusalık döneminde depresyona girme riski ailesinde depresyon hastalığı olmayan bir kadına göre daha fazladır. Ya da küçük yaşlarda taciz, ensest gibi travmatik cinsel olaylara dayanan korku ve yoğun endişe hali kadının eşine seks sırasında olumlu yanıt vermesini veya keyif almasını engeller. Kadın ilişki sırasında kontrolü elinden kaçırmamaya çalışır. Çünkü cinsel olarak aşırı keyif alır ise kontrolü elinden kaybedeceğinden korkar. Kontrolünü kaybetme düşüncesi bile kadın için yoğun bir tehlike, endişe halidir. Bu yüzden kadın kendini akışa bırakamaz. Cinsellik doğanın içinde varolan insanlık tarihi kadar eski, bireye keyif veren bir aktivitedir. Tamamen insan olmanın gereğidir. Keyif almanız son derece sağlıklı iken tam tersine keyif almamanız sağlıksızdır. Eğer siz de cinsel ilişkiden keyif almıyorsanız bunun bir sorun olduğunu bilin ve bir uzmandan yardım alın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA