Güney Kore'li Ortopedi Teknisyeni Lee Jong Han tarafından klasik alçıya alternatif olarak geliştirilen kırık eldiveni/çorabı, hastalara sağladığı kullanım konforu ile kırık tedavisinin vazgeçilmezleri arasına girmeye aday bir ürün. Güney Kore'de ORM. Co. Limited Şirketi tarafından üretilen ve kısa sürede dünyanın birçok ülkesinde kullanılmaya başlanan kuruk eldiveni/çorabı, hastalara klasik alçıyla kıyaslanmayacak ölçüde rahatlık sunuyor. Klasik alçının kullanıldığı her tür kırığın tedavisinde kullanılan kırık eldiveni/çorabı ile ilgili sorularımızı, uzun süredir ürün üzerinde çalışmalarını sürdüren Güney Kore'li Ortopedi Teknisyeni Lee Jong Han yanıtladı. -Kırık eldiveni/çorabı gibi bir ürünü, nasıl bir ihtiyaçtan dolayı tasarladınız?
Klasik alçının içerisinde pamuk olduğu için özellikle yazın suyla veya terle ıslandığında ciltte mantar oluşumu gibi birtakım rahatsızlıklarla karşılaşıyorduk. Ayrıca klasik alçılar hem alerjiye hem iritasyona yol açıyordu. Alçının ağırlığı ve hareket kısıtlılığı gibi diğer dezavantajlarını da göz önünde bulundurarak "Hastalara daha farklı bir tedavi yöntemi bulabilir miyiz?" diye düşündük. Bu düşünce ile, ortopedide kullandığımız biraz daha esnek bir ürünü alçıya uyarlayıp uyarlayamayacağımız konusu gündeme geldi. Sonraki günlerde bu esnek ürünü biraz daha geliştirip, deneysel amaçlı uygulamalara başladık.
Yaklaşık 4 yıl boyunca çalıştık. 1996'da kırık eldiveni/çorabı yalnızca bir düşünceydi. 1999'un Şubat ayında ürünün patentini aldık. Bu süre içinde ürünü biraz daha geliştirdikten sonra 2004 yılında da ABD patentini aldık.
CİLT DOSTU PAMUK ÖRGÜ
-Kırık eldiveni/çorabı nedir ?
Bu set iki parçadan oluşuyor. Birinci parça, pamuk örgü cilt koruyucu. Bu kırık eldiveni /çorabı ile cilt arasında hem koruyucu, hem cildin hava almasını sağlayıcı bir rol oynuyor. Koruyucun dokunun dış yüzeyi bebek bezlerinde kullanılan sıvı emici bir kimyasal ile kaplı olduğu için, sıvı ile temasında, sıvının % 80'ini emiyor. İri delikleri sayesinde ıslaklık kururken, aynı zamanda cildin nefes almasını sağlıyor. İkinci parça ise orijinal kırık çorabı. "Hybrid mesh" (melez file) olarak adlandırılan bu örgünün üzerinde kimyasal bir yapı var. Normalde pamuk örgü dokusu sayesinde son derece yumuşak olan çorap, uygulama sırasında ıslatılınca 3-5 dakikada sertleşiyor. Hem çocuklar hem büyükler için ayrı ayrı ölçüleri mevcut olan kırık çorabının paketinde her iki parça birlikte bulunuyor.
ÇOK DAHA HAFİF
- Peki bu ürünün, diğerlerine göre avantaj veya dezavantajları neler?
Klasik alçılara göre kırık çorabı çok daha kısa zamanda ve pratik olarak uygulanıyor, normal alçı 1.5 kg iken, çorap 250 gr ile 400 gr ağırlığında; gözenekli dokusu hem cilde nefes aldırıyor hem de ıslandığında kolayca kurumasını sağlıyor. Bu yüzden hastanın banyo yapmasında, denize girmesinde hiçbir sakınca bulunmuyor. Görünüşü diğerlerine göre oldukça şık. Kesinlikle iritasyona, koku ve alerjiye yol açmıyor. Alçı çok fazla sıkılırsa o bölgede kan dolaşımı bozukluğu oluşuyor ve doku oksijen almıyor.
Çok sıkması halinde ise durum daha da vahim. "Kompartman sendromu" denilen bu durumda, alçının çıkarılması gerekir. Bu da tedaviyi kesintiye uğratır, alçıyı kes, tekrar alçıya al.. Hastanın konforu bozulur. Daha kötüsü; bu durum fark edilmeyebilir de. Özellikle yaşlılar bunu hissetmeyebilir ve durum o uzvun kaybına kadar gidebilir. Kırık eldiveni/alçısı esnek malzemeden yapıldığı için vücudun şeklini alıyor. Dolayısıyla fazla sıkma, gevşeme, kırığın yamuk kaynaması gibi bir olumsuzluk söz konusu olmaz. Bu özellikleri sayesinde, hastalar günlük aktivitelerinden ve eğlencelerinden geri kalmıyorlar.
-Bu ürünle uygulamayı yapan hastanelerde mi karşılaşacağız, medikal firmalardan mı satın alacağız?
Klasik alçının zorluklarından kurtulmak isteyen tüm hastalar, ister gittikleri hastanede ister medikal firmalarda bu ürünü rahatlıkla bulabilecekler.
-Kırık eldiveni/çorabı, alçının kullanıldığı her tür kırık tedavisinde kullanılabiliyor mu?
Normal alçının kullanılabildği tüm kırıklarda ürünümüz rahatlıkla kullanılabilir. Parmaklarda, kollarda, bacakta.. Alçının kullanılamadığı büyük vücut kırıklarında bu ürün de kullanılamıyor.
-Kırık eldiveni/çorabı dünyada kaç ülkede kullanılıyor? Güney Kore'de kullanım yaygınlığı nedir?
Güney Amerika, Japonya, Çin, Filipinler, Malezya, Almanya ve Güney Kore'de ürünümüz biliniyor ve kullanılıyor. Bu ülkelerde klasik alçı uygulaması az da olsa devam ediyor ama giderek azaldığını görüyoruz. Güney Kore'de ise resmi sigorta sistemi bu ürünü karşıladığı için geleneksel yöntemin tamamen terk edilmeye yaklaştığını söyleyebilirim.
RÖNTGEN ÇEKİLEBİLİYOR
-Kırık eldiveni/çorabı, klasik alçı uygulamaları gibi kaşıntı yapıyor mu?
Ürünün üzerinde cildin sürekli hava almasını sağlayan, gözle görülebilecek büyüklükte delikler mevcut. Dolayısıyla cilt sürekli hava alıyor ve kaşıntı ve mantar başta olmak üzere hiçbir şikayete yol açmıyor.
-Bu ürün tedavi süresini kısaltıyor mu?
Kemiğin bir kaynama süresi vardır normalde. Hangi malzeme kullanılırsa kullanılsın bu süre değişmez. Bizim yöntemimizin avantajı konforlu olması.
-Hastalara sağladığı kolaylıklar yanında hekimlere ne gibi avantaj sağlıyor ?
Kırık uygulaması, kırığın durumuna göre hızlı bir şekilde kemiğin redüksüyon yapılarak, sabitlenmesi esasına dayanır. Kırık çorabı diğerlerine göre çok hızlı ve pratik olarak uygulanırken, özel alçı odasına gerek yoktur. Tedavi sonunda kolayca, toz çıkarmadan çıkartılır, röntgen geçirgenliği sayesinde hekim, kırığın durumunu çok rahat izleyebilir.
"Tüm kesimlerden talep görecek"
Geliştirdiği ürünün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük ilgi göreceğini belirten Lee Jong Han, "Çünkü insanların hayatlarını bayağı kolaylaştıracak. Tatilinizi yapıyorsanız tatilinizi kesmeyeceksiniz, işe gidebileceksiniz. Doğal olarak kırık ayağınızın üzerine basmayacaksınız ama bunun dışında çok büyük avantajları var; pantolonun altına giyebilirsiniz mesela. Kırığa rağmen hayatınıza kaldığınız yerden devam etme şansı veriyor. Dolayısıyla kırık eldiveni/çorabının askerler ve sporcular başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden talep göreceğini ve kısa sürede benimseneceğini düşünüyorum" dedi.