• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Epilasyonda ağrıyı sıfırlayan yöntem: Ütüleme lazer epilasyon FİLİZ İÇKE ÖNAL

Epilasyonda ağrıyı sıfırlayan yöntem: Ütüleme lazer epilasyon

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.11.2011, 00:00
Dr. Salih Çetiner, ütüleme epilasyon teknolojisinin ağrıyı ortadan kaldırmanın yanı sıra etkili, güvenli ve 4 mevsim uygulanabiliyor olma özelliğiyle de öne çıktığını söylüyor

Lazer teknolojisindeki gelişmeler, hasta konforunu her geçen gün artırırken uygulamalara daha çok etkinlik, hız ve güvenilirlik getiriyor. Ütüleme epilasyon teknolojisini konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Özel İzmir Hastanesi hekimlerinden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Salih Çetiner, uygulamanın en önemli avantajının, 4 mevsim acısız ve yan etkisiz yapılabilen tek teknoloji olduğuna dikkat çekiyor ve "Kişiler, ütüleme teknolojisi sayesinde sadece uygulama yapılan bölgeye masaj yaptırıyor hissiyle istenmeyen tüylerden kurtulabiliyor" diyor. Yönteme "ütüleme epilasyon teknolojisi" adı verilmesini sağlayan özelliği, uygulama yapılan aparatın, ütü gibi kesintisiz çalışabiliyor olması. Dr. Salih Çetiner, saniyede 10 atış yapabilen teknoloji sayesinde, normalde iki-iki buçuk saat süren tüm vücut epilasyonunun 45 dakikaya kadar indiğini belirtiyor.
-Dermatolojide lazer teknolojisinden ne kadar süredir yararlanılıyor ve epilasyon uygulamalarında lazerin yeri nedir?
Lazerin, T. Maiman tarafından 1960 yılında ilk yapımı ve Dr. L. Goldman tarafından deri lezyonlarının tedavisi için ilk kullanımından beri, lazer tedavisi dermatolojide vazgeçilmez bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Lazer epilasyon ise, en çok uygulanan ışık esaslı tedavi prosedürüdür. Kıllanma tedavisinde ışık kaynakları ilk kez 1996 yılında ABD'de kullanılmaya başlanmıştır. Lazer ışığının belli bir dalga boyunda olması, derideki belli pigmentler tarafından özel olarak emilmesine ve enerjisini bu deri pigmentlerine aktarmasına olanak verir. Lazer ışığını emebilen bu pigmentlere 'kromofor' denir. Derideki başlıca kromoforlar; melanin ve hemoglobindir. Elektromanyetik spektrumda 600 ila 1100 nanometre arasındaki dalga boyları melanin tarafından emilmektedir. Lazer ışığındaki enerjinin kıl ve kıl folikülünde yer alan melanine aktarılarak bu yapıların kalıcı olarak hasarlanması ise, lazer epilasyonun mantığını oluşturmaktadır.
-Ütüleme epilasyon teknolojisi nedir?
Ütüleme epilasyon; kalıcı kıl giderme için güvenilir, kullanımı kolay ve gerçekten ağrısız bir diod lazer sistemi olarak gün geçtikçe öne çıkıyor. Bu sistem bize eskiden sahip olamadığımız ağrısız uygulama imkanı veriyor. Özel uygulama aparatı sayesinde uygulama süresi oldukça kısadır ve böylece uygulamalardan çabuk sonuç alınmaktadır. Lazer epilasyon sistemlerinde aranan birincil kriter olan emniyet ve etkiyi, ütüleme epilasyon sistemi sağlamaktadır. Kozmetik dermatoloji pratiğinde ütüleme diod lazer, zamanının çok ilerisindedir ve epilasyonun altın standardını oluşturmaktadır. Bu yöntemde yapılan sık atışlarla kıl folikülü yavaş yavaş ısıtılır ve atış aralarında hızla soğur. Uygulama aparatında zaten temasla soğutma da var. Böylece uygulamalar masaj rahatlığına dönüyor. Eski lazer sistemlerinde deri yanıkları ve leke oluşumu gibi yan etkiler sıklıkla oluşabilirken, ütüleme epilasyonda yan etki hemen hemen yok denecek kadar azdır.
-Etkin sonuç için kaç seans uygulama yapılmalıdır?

Ortalama 4-6 seans gerekir ama seans sayısı 8'e de çıkabilir. Seansların uzamasının sebebi, lazerin büyüme fazındaki kılı, melanin sayesinde seçip yok etmesidir. Henüz oluşmamış kıl köklerinde yeteri kadar melanin olmadığı için lazer ışığı bu aşamadaki kılı ancak bir sonraki seansta görüp yok edebilir. dolayısıyla her seansta seçilebilen kıllar yok olur ve gittikçe azalan sayıda kıl kökü bir sonraki seansa kalır. Örneğin ilk seansta mevcut kılların yüzde 40-50'si tamamen yok olur. İkinci seansta bu oran yüzde 20'ye düşer. Böylece giderek kıl kökleri yok olur. Bilimsel çalışmalarda da, 6 aylık sürelerde ortalama 4 seansın sonunda kıl köklerinin yüzde 85'lere varan oranlarda yok olduğu ortaya konmuştur.
-Uygulamadan herkes yararlanabilir mi?
Hamilelere, kanser hastalarına, ışık allerjisi olan kişilere, kan sulandırıcı ilaç kullananlara, ışık duyarlılığını artırıcı ilaç kullananlara yöntem uygulanamıyor.
Bunlar ve benzeri durumların varlığı, uygulama öncesi mutlaka doktor tarafından sorgulanır ve uygun görülen kişiler uygulamaya alınır.

Dermaterapi ile daha genç ve sorunsuz bir cilt

Dermaterapinin, cilt problemlerinde dermatologlar tarafından etkin şekilde antiaging ve genel cilt yapısının geliştirilmesi amacı ile kullanıldığını dile getiren Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Salih Çetiner, "Dermaterapi veya 'kollojen indüksiyon tedavisi', mikro iğneler ve büyüme faktörleri ile cilt gençleştirme, canlandırma programı olarak tanımlanabilir. Dermaroller'ın cilde geçici olarak açmış olduğu mikro kanallar cilt tarafondan yara gibi algılanır ve cildin yenilenme, yapılanma süreci başlamış olur. Bu, cildin izinde doğal bir antiaging etki mekanizması başlatır. Açılan mikro kanallardan uygulanan büyüme faktörleri hyalüronik asit, biomimektik peptit, kök hücre ekstreli ürünler gibi maddelerle cildin doğal yapılanma süreci hızlanır ve etkin sonuçlar alınması sağlanır" diyor.
Uygulama alanları:
* Akne izleri
* Yanık izleri
* Cilt çatlakları
* Koyu cilt lekeleri
* Selülit ve incelme
* Gözaltı morlukları
* Kadın ve erkekte saç kaybı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA