• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bakü’den sevgilerle HAKAN URGANCI

Bakü’den sevgilerle

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.03.2017, 00:00

Bir canlı yayın için nihayet Azerbaycan'a gitmek nasip oldu. İstanbul'dan 2.5 saatlik bir uçuşla varıyorsunuz Bakü'ye...
Açıkçası çok da bir beklentiyle gitmediğiniz şehir, sizi daha havaalanını görür görmez etkisi altına alıveriyor. Havaalanında mı, yoksa 7 yıldızlı bir otelin lobisinde misiniz, ayırt etmek güç.
Şehir sizi etkilemeye devam ediyor.
Geniş bulvarlarda bir örnek devasa Rus mimarisi binalar, yabancı pahalı giyim markalarının dev mağazaları, yeni yapılan cam gökdelenler...
Gökdelen demişken, Eurovision gecesinden de gördüğünüz Flame Towers gökdelenlerini Türkler yapmış.
Bakü'nün her yerinden görülebiliyorlar. Bu manada onlara Bakü'nün Eiffel'i diyebiliriz.
Azerbaycan için iki devlet bir millet yakıştırması çok da boşuna sayılmaz. Bize bir hayli benziyorlar. Sadece fizik olarak değil, karakter olarak da...
Gördüğüm kadarıyla güler yüzlüler ama öyle çalışmayı çok seviyormuş gibi bir halleri yok. Bizdeki gibi sorumluluğu birbirine yıkan çok. Gösterişten hoşlanıyorlar.
(Aynı biz!) Duyduğum kadarıyla kredi çekip doğum günü partisi yapan çok varmış.
Sonra dans etmeyi çok seviyorlar. Gittiğimiz Şirvanşah isimli (Hamamdan devşirme) turistik müze-restoranda çoluk çocuk bir oynadılar, ben onları seyrederken yoruldum.

HER EVDE 3 ARABA

çok bozuklar. Bunu duyunca işaret parmağımı dudağıma götürüp: Susun bakayım dedim. Bizim yanımızda dolar muhabbeti yapmak olmazdı...
Lüks araba çok. Erkekler arabaya çok düşkünmüş.
İmkanı olan her evde 3'er araba varmış. Oysa otomobil bizdekinin yarı fiyatına, yakıt ise üçte birinden az. "Bizde öyle olsa her evde beşer tane olur kafayı yormayın" dedim.
Eh otomobil böyle olunca trafik arap saçı. Bizden bile sert araba kullanıyorlar. Korna sesi yoğun.
Hiç yabancılık çekmiyorsunuz.
Ancak yollar kaymak. Beş şerit.
Her yer alt geçit.
Nevruz dolayısıyla gittiğimiz ülkede resmi bayram vardı.
Bu coşkuyu orada yaşamak isterseniz önceden rezervasyon yapın çünkü oteller doluyor.
Ayrıca eski şehirde gezmeyi unutmayın. Böylelikle şehrin orijinal dokusunu yakalarsınız.
Bu şehir sizi her anlamda şaşırtacak, öneriyorum.
Ünlü mimar Zaha Hadid eseri olan Haydar Aliyev Kültür Merkezi, bu güne kadar canlı yayın sunduğum en görkemli yapıydı. Yukarıdan Aliyev'in imzasını andıran bembayaz bina, kıvrımlı yapısı ile bana bir uzay gemisindeymişim hissini verdi.

SÖZLER ORTAK AMA!

Bu arada Azerbaycan'da en dikkatli olmanız gereken şey ise dil. Hemen herkes sizi anlıyor, siz de onları anlıyorsunuz ama bazen yanlış anlıyorsunuz.
Çünkü sözcükler ortak, anlamlar ve kullanım yerleri bambaşka!
Bizde sözcükler orijinalinden daralarak gelişmiş.
Örneğin Türkçe aslında don sözcüğü kıyafet demek iken bizde iç giyime indirgenmiş. Pirzola için sümük ya da sümüklü et diyebilirsiniz çünkü sümük, kemik demek. Şirin derken biz sevimli yüzü ifade ediyoruz, onlar ise tatlı lezzetini.
'Bu datlı çok şirin' diyorlar.
Bizdeki doğru sözcüğü orada "düz" olarak kullanılıyor.
Örneğin: "Doğru söylüyorsun" diyecekseniz şöyle kullanın:
"Düz deyirsen." Özellikle bizde sık kullanılan (cep numarası alışverişinde) "Beni çaldır" sözünü asla ama asla kullanmayın. Kendinizi çok kötü bir durumun içinde bulabilirsiniz.
Anlamını buraya yazamam. Sizi yanlış anlamayacak Azerbaycanlı bir dostunuza sorabilirsiniz.
Bu haftalık hizmetimiz de bu kadar. Ee ne demişler: "Bir dil bir insan"...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA