Sosyal medya, artık insanoğlunun sınırsızca kullandığı bir özgürlük alanı... Reklamını yapanlardan tutun da, hasta anne ve babasının hastanedeki odasını, ölmüş akrabasını mezarı başında ziyaret ettiği görüntüyü paylaşmak, hiç aykırı gelmiyor insanlara...
Çünkü bunun bir yanıtı, bir tepkisi, bir alerjisi yok. Birkaç cılız şikayet dışında, bu tür paylaşımlar yapılmaya devam ediyor.
Vefat ilanları verenler bile var.
Bunun için insanın empati yapması gerekiyor ama yapan yok ne yazık ki... Birkaç satırla bir yakınının rahatsızlığını duyurmak normal ama hastane odasında bitik görüntüsünü vermek, insanca gelmiyor bana...
Tabii bu bir vicdan meselesi...
Henüz sosyal medya ayarı yok; bu nedenle, herkes ağzına geleni söylüyor, tehditler savuruyor, üstelik yalan haberlerle 'inandırma' modunu kullanarak, beğeni rekorları kırmanın peşinde...
DENETLENMELİ
İşte bunu çok iyi gözleyen birçok firma, sağlıksız ürünlerinin reklamını yapmakta hiçbir sakınca görmüyor ve sosyal medya doğru kullanılmadığında zaman zaman tehlikeli bir mecraya dönüşebiliyor. Bunun son örneklerinden biri, ünlü isimlerin paylaştığı bir zayıflama ürünü.
Milyonların takip ettiği ünlü isimler, reklam anlaşması yaptıkları ürünün içeriğini araştırmadıkları için takipçilerini tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor. Bir gazetede yer alan habere göre, firmalar, milyonlarca takipçisi olan ünlülerle iletişime geçip reklam anlaşmaları yapıyor. Bu reklamlar 'vergisiz kazanç' sağladığı için ünlülerin başını ağrıtsa da henüz bir sonuç alınamadı. 10 milyon takipçisi olan ünlülerin tanıttığı ürünlerin içeriği incelendiğinde, ortaya inanılmaz bir sahtekarlık çıkıyor.
Gazete, ürünü incelenmek üzere, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kalite Sistem Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı'nda analiz ettirmiş. Ürünün içerisinde 'suda çözünen sentetik boya' olduğu tespit edilmiş...
Ve mide bulandıran daha birçok iddia...
SUÇA ORTAKLIK
Toplumla iç içe olan ünlü simalar, para kazanmak uğruna, bu tuzakların hazırlayıcısı olmamalı... Cebini doldurmaya çalışan ünlülerin araştırma yapmadan, insanlara, hayranlarına zarar verdiğini artık görmeleri gerek... Bunu yapmazlarsa suça ortak olurlar.
Bu yüzden, bir ünlü bile tanıtsa, siz siz olun bu ürünlerin araştırmasını yapmadan kullanmayın.
Ünlü parasını alır, firma sahibi cebini doldurur, sağlık sorunlarıyla boğuşmak ise size kalır.
PES ETMEDEN ÖNCE ÇOK İYİ DÜŞÜNMELİ
Son yıllarda alışkanlık haline geldi, bir mücadele içinde, fikirlerimizi, tavırlarımızı, düşünce tarzımızı birilerine kabiul ettiremiyorsak, yenilgiyi kabul etmeye başlıyoruz.
Birçok kişiden duydum bu lafı... "Adam sende, ne desem anlamaz. O önyargılı bir insan." ya da "O kız bana bakmaz, görmüyor musun, gözü yükseklerde..." İşte bu pes etmenin bir ifadesi...
Akıllı, yürekli insan, bu yenilgiyi asla kabul etmez. Israrla mücadele eder. Oysa bu pes etme tavrı, işe yaramaz söz yığınlarının oluşmasına, gerçeklerin gölgelenmesine neden oluyor.
İnsan yaşamdan ne kadar koparsa kopsun, olaylar ne kadar canını acıtırsa acıtsın, ne kadar geçim sıkıntısıyla boğuşursa boğuşsun, kendi fikirlerini bu kadar ucuza yem etmemeli...
Mücadele etmezsen, toplumda bir adın olmaz, elenir, ayıklanırsın....