• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Terörü, şiddeti yansıtan dizilerin topluma etkisi HÜROL DAĞDELEN

Terörü, şiddeti yansıtan dizilerin topluma etkisi

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.04.2017, 00:00

Televizyon, hayatımızın en önemli parçası, bu kesin...
Bir toplum, yaşam sürecini tamamen bu büyülü ekrana yüklerse başka bir şey söylemek anlamsız... Televizyonun esiriyiz.
Dışarı çıkıp yemek yemek yerine, ekran karşısında dizi izlemek daha iyi geliyorsa...
Eşinle, sevgilinle el ele dolaşmak yerine, televizyon kanallarının çevirdiği numaralara kapılıyorsan bu iş bitmiş demektir...
Kanal sahipleri ve yöneticiler de bunun farkında... "Ne kadar çok izleyici çekersek o kadar reklam alırız" hesabı var öncelikle...

ÖNEMLİ KAZANÇ

Yerli diziler, en önemli kazanç bir kanal yöneticisi için...
Elinde iyi ve seyredilecek bir yapım varsa, koz ona geçiyor.
İzlenirse ne ala, izlenmezse hemen ilişki kesiliyor.
Bunun kararını da aldığı kısır reklam kuşağından, zaten çok pahalı olan dizi maliyetinin kazancından yüksek çıkması üzerine alıyor.
Bu kadar basit ve net.
Yani izleyici net belirleyici..
Bu yüzden, dizilerde sürekli moda değişiyor. Bir dönem aile konulu yapımlar gözde oluyor, bir dönem aşk çeşitlemeleri bir dönem de durum komedileri...
Biri farklı olsa ya, hayır hepsi birbirinin benzeri...
İzleyici öyle istiyor diye, konuları birbirine ardaşık yapımlar doluyor ekrana... Birini bırakıp diğerine geçtiğinde, hiç fark etmiyor.
Birbirinin devamı gibi.
Son moda, teröre karşı savaşan kamu görevlileri ve askerleri konu alan diziler...
Birdenbire üç kanalda birden, aynı konseptli, biri biraz daha 15 Temmuz darbe girişimine endeksli diziler yayınlanmaya başladı.
Oyuncular farklı olsa da konular birbirinin benzeri...
Aslında bakarsanız, vatanının bağımsızlığı için savaşan askerlere, polislere ve kamu görevlilerine ithafen yapılmış bu diziler kamuoyunun bilinçlenmesi adına, mücadelenin vatan için yapıldığını aktarması adına önemli bir girişim...
Zira, kanıksanma tehlikesi yaşadığımız PKK, DAEŞ ve FETÖ terörüne karşı, ölümüne, hayat pahasına verilen mücadelelerin bir kutsallığı var.
"İsimsizler", "Söz" ve "Savaşçı" adlarıyla, ikisini aynı akşam diğerini de hafta sonu izlediğimiz yapımlar bu yönüyle baktığınızda, etkili bir adım...

BİR TEHLİKE VAR

Ancak bunun tersi durum da var, sürekli savaş, zaten haber kanallarında ekrana geliyor.
İnsanı zaten bu yönüyle umutsuzluğa sürüklüyor, bir de art arda dizilerde işlenmesi, toplumun içine kapanması riskini de getirebilir...
Sözün özü kanal yöneticilerinin bunu çok iyi hesaplaması ve ekranı ona görev kullanması gerekli.
Diğerlerinde yapılanlar gibi ipin ucu kaçarsa, "bıktırma" tehlikesi söz konusu...
Yani toplumu Milli duygularla sarıp sarmalamak yerine, "durağanlaşma" gölgesi yayılabilir.

YASEMİN KOKARDI İZMİR

İzmir'de doğup büyüyen bizim kuşak çok iyi hatırlar, yasemin kokardı İzmir, akasya kokardı renk renk... Hatta ben o mor akasyaları dalından koparıp yediğimi bile hatırlıyorum.
Şimdi, ancak teknolojiye, müteahhitlere direnen ev sahipleri sayesinde duyuyoruz bu kokuları... O insanların bakımlı evlerinin bahçesinden süzülen çocukluk anılarımı...
Çankaya'dan Kıbrıs Şehitleri'ne doğru yürüyorum, Atatürk Lisesi'nin arka sokağına geldiğimde, özlediğim o yasemin kokusu, arada kalmış bir evin bahçesinden süzülüverdi benliğime... Durup içime çektim, bana baktılar, "Yasemin" dedim sadece, "Ne güzel kokuyor..." Vahşi bir şehirleşmenin kurbanı olan o tabiat harikalarına hasretle, imrenerek bakıyoruz, ya bir çiçekçide ya da bir doğa kahramanının bahçesinde...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA