• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Hayata nasıl baktığınız önemli HÜROL DAĞDELEN

Hayata nasıl baktığınız önemli

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.04.2017, 00:00

Pencere... Bir evin en önemli öğesidir aslında... Sokakla, hayatla bağlantınızdır sonuçta... Açıp da kafanızı hayata uzattığınızda, gördüğünüz her şey, sizin kimliğinizdir, hayata nasıl baktığınızdır.
Güler yüzlü mü, hüzünlü mü, dertli mi, sevinçli mi?
İşte o bakış, tüm gününüzü, kişiliğinizi etkileyen bir unsur...

"Hayat bazılarına mutsuz olmakla, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır, daha fazlasını değil" diyor Murathan Mungan...
Doğru bir saptama, hayata asık suratla bakarsınız, alacağımız sonuç, sevgiyle sarılamaz hiçbir zaman... Bir gülümseme eksikse, mutluluk hep gidilmesi gereken bir yol olarak kalır.
Oysa bir gülümseme, moraldir, sevdadır...
Bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda (çocukluğumdan beridir hala gelişemedik) yaşadığımız sorunlar hiç bitmedi.
Önyargı ve kuşku ve yaratıcılıktan uzak yaşanan her gün, bir diğerini tekrar eder hale geldi.
İşte bu yüzden, yaptığımız her seçimin arkasından, "acaba doğru mu" şüphesi taşırız. Oysa, kendini bilen, hayata net bakan insan için şüphe, sıradan bir davranış biçimidir, hayatın olmazsa olmazı değil...
Hayat çok kısa bir süreç... Mutlu olmak varken, hayatı 'acaba'larla doldurmak niye... Bir çocuk gibi, en ufak yeniliğe sevinmeli insan...

Düşünün bir kere, İzmir'e bir yenilik gelmiş, kent içinde bir araç yılan gibi kıvrılıp duruyor, insanlar merakla bakıyor.
Hatta ilk deneme alanı olan Karşıyaka'da hayat sanki onunla akıyor gibi...
Tramvay sözünü ettiğim...
Benim de ilk yapım aşamasında eleştirdiğim, "Ne gerek vardı" dediğim tramvay, Kısa sürede Karşıyaka'nın hayatıyla özdeş olmuş bile... Süzülüp gelen tramvaya bakarken, içindeki yolcuların çoğu belki de ilk kez tramvaya binmenin heyecanı içinde... Yüzlerinden belli...
Ama şüpheyle bakanlar da var. Ya kaza olursa, ya yolda kalırsa...
Elbette bunlar da olacaktır; kaza da yaşanabilir, yolda da kalabilir... Bugün hala "İstanbul'un kurtuluşu" olarak ilan edilen metrobüslerle ilgili eleştirileri okuyorsak, nasıl yolda kaldıkları işleniyorsa haberlerde, tramvay için de bunlar olacaktır.
Çünkü tramvayla yolculuk bir kültürdür, o kültürü benimsemek de...
Oysa yeni bir şeyi tadına varıp, hayata mutlu bakmak da içten gelen bir davranış biçimi... Bırakın tramvay aksın gitsin, yeşillikler arasından...
Bunca yıldır, İstiklal Caddesi'nden tramvay görüntüleriyle yapılmıyor mu İstanbul haberleri... Onlar alışmış, biz de alışacağız.
Burada demek istediğim, 'hayata olumlu bakma' isteğidir. Hayata bakışınız, kent yaşamında da bir ölçü olacaktır sonuçta...

Hayat zaten zorlu... İçinde barındırdığı birçok labirent var. Biz onlara takılıp kalırsak, ne moral kalır ne de yaşama sevinci...
Gelin, yaşama tatlı bakalım, kendimize, eşimize ve çocuklarımıza zehir etmeden hayatı, kendimizle yüzleşelim.
Her sabah pencereyi açtığınızda gülümseyebiliyorsanız hayata, 1-0 önce başlarsanız güne...
Kendinize güven, elde edilemez bir güçtür.
Ne sizi birileri kullanabilir, ne de aldatabilir. Hayat sizi değil, siz hayatı yönetirsiniz.
Kalıcı mutluluk budur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA